İZ GAZETE – CUMHURİYET Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İz Web TV’de İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal’ın sorularını yanıtladı. Yücel, koronavirüs salgını sürecinde Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin çalışmaları başta olmak üzere sürece ilişkin görüşlerini de aktardı.

Sokağa çıkma yasağının çok daha önceden uygulanması gerektiğine dikkat çeken Yücel, “Toplum buna yeteri kadar hazır olmadığı için veya doğru bir mantığı olmadığı için 65 yaş üstü vatandaşlarımıza da hak etmedikleri şekilde ya da farklı bir şekilde birtakım algılar yaratıldı. Sokağa çıkma yasağı yaş farkı gözetilmeden uygulanabilir ve çok daha etkili olurdu diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yıldönümü sebebiyle gerçekleştirilen özel oturumda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunmamasının üzücü olduğunu kaydeden Yücel, “Tüm siyasi parti liderleri oradaydı. Günün anlam ve önemine, birleştirici dayanışmayı arttıran yönelik konuşmalar yaptılar. Kendi görüşlerini bizlerle ve tabii ki milletvekilleriyle paylaştılar. Açıkçası Sayın Cumhurbaşkanı’nın orada olmaması üzüntü ve kaygı vericiydi. Açıkçası ileri demokrasiden bahsedip, ortak akıldan bahsedip, herkesi kucaklamaktan bahsedip böyle bir salgın döneminde de yine tek adam yönetiminin ülkemizi getirmiş olduğu çok olumsuz bir tabloyla karşı karşıyayız” dedi.

‘İKTİDAR SEN YARDIM EDEMEZSİN BEN YAPARIM’ ANLAYIŞI İÇİNDE!

“Halkın seçtiği yerel yöneticiler, belediye başkanları gerek bu süreçte gerekse salgınla mücadele konusunda iktidar eliyle pasifize edilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullanan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ikitdarın “Yardım kampanyasını sen yapamazsın ben yaparım” anlayışı içerisinde olduğunu söyledi. Yerel yönetimlerin de devletin bir parçası olduğunu hatırlatan ve yerel yönetimlerin dışarıda bırakılarak devleti yönetmenin mümkün olmadığını kaydeden Yücel, “Siyasette bir yöntem vardır. Kendine özgüveni olmayan veya güç kaybettiğini düşünen siyasi partiler veya siyasetçiler zaman zaman düşmanlaştırma üzerine kaybettikleri gücü kazanmaya çalışırlar. Cumhuriyet Halk Partisi terör örgütleriyle işbirliği yapan bir parti olarak yaftalamaya ya da suçlanmaya çalışılıyor. Bazen hayali düşmanlar yaratılıyor. Belli bir kitleyi tatmin etmek için,bazen hayali düşmanlar yaratılıyor. Ama bu yöntem de artık miadını doldurdu. O yüzden Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin hiçbir reklamdan, gösterişten, olumsuz bir düşünceden tamamen arınmış bir şekilde yapmış olduğu hizmetler ne yazık ki bu arkadaşları kaygılandırıyor ve telaşa kapılıyorlar” ifadelerini kullandı.

İktidarın, belediyelerin vatandaşa hizmet etmesinden neden rahatsız olduğuna anlam veremediğini belirten Deniz Yücel, şöyle konuştu:

“AKP iyi işler yapsa, doğru işler yapsa veya yaptığında biz bunu takdir etmiyor muyuz, elbette takdir ediyoruz. İyiyi ve kötüyü, doğruyu ve yanlışı, insanların değer yargılarını artık birbirine karıştırmamaya çalışan bir yönetim anlayışı şu anda Türkiye’yi yönetir. Ancak iktidarın kendileri dışında kimse vatandaşla temas etmesin, kimse doğru işler yapmasın gibi bir takım anlayışları var. Geçtiğimiz haftalarda Cumhuriyet Halk Partili belediyeler ücretsiz ekmek dağıttılar onu bile engellediler, ondan bile rahatsız oldular. Bunu vatandaş görmüyor mu? Elbette görüyor ve bir yansıması oluyor”

KÖPRÜ GÖREVİ

Koronavirüs salgını sürecinde de vatandaşların ihtiyaçlarına ulaşmak adına CHP İzmir İl Örgütü’nün yerel yönetimler ile koordineli şekilde hareket ettiğine dikkat çeken Deniz Yücel, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak hastalıkta ve sağlıkta dayanışma adı altında bir kampanya başlattık. Büyükşehir Belediyemizin yaptığı gibi ihtiyaç sahibi ailelere hayırsever vatandaşlarımızın yapmak istedikleri yardımları, hayırları veya erzakları bunların ulaştırılması konusundan köprü oluyoruz. Onun dışında bizlere ulaşan vatandaşlarımıza, halkımıza, hemşerilerimize elimizden gelen her türlü desteği veriyoruz” diye konuştu.

Yücel ayrıca İzmir Valiliği tarafından kurulan Pandemi Kurulu’nun ilk toplantısının ardından bir kez daha neden toplanmadığını da sordu.

‘ERDOĞAN İSMİYLE DAĞITILAN KOLİLERİ GÖRDÜK’

Deniz Yücel sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gerek İzmir’de gerek İzmir dışında Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının veya siyasilerin yardım kolilerine isim yazarak bunu dağıttıklarına tanık olmadım. Ne gördüm ne duydum. Ama Cumhurbaşkanlığı forsu kullanılan bir paketle yurtdışında yardım yapıldığını gördük. Bunun fotoğrafları, belgeleri mevcut. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ismiyle dağıtılan, teslim edilen kolileri gördük”

Hükumetin saray için kaynak ayırabildiğine dikkat çeken Yücel, “İşçiye, emekçiye, emekliye, memura, küçük esnafa veya serbest meslek erbabına doğrudan doğruya çözüm üreten bir tedbir göremiyorsunuz. Bu salgın başladığında ilk açıklanan paketlerden birinde uçak biletlerine bir vergi indirimi gündeme gelmişti. Açıkçası bu dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan bir şey. Burada dönüyoruz dolaşıyoruz şuna geliyoruz, devlet yönetiminde en önemlisi liyakat. Aynı şekilde ekonomiyi erbabına bırakmak, sağlığı erbabına bırakmak, eğitimi erbabına bırakmak. Devlet bu şekilde yönetilir. Türkiye yönetilmiyor Türkiye savruluyor” şeklinde konuştu.

HALKIN BAKKALI

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan “Halkın Bakkalı” uygulaması hakkında da konuşan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Geçmişte olduğu gibi ramazan çadırları kurulamıyor. Büyükşehir belediyemizin yine ramazan paketi uygulaması var. İki kişilik iftar menüsü. Bunlara tüm yurttaşlarımız tüm İzmirliler internet üzerinden büyükşehir belediyemizin internet sayfasından ulaşabilir ve ihtiyaç sahibi ailelere İzmirlilere kendi güçlerinin yettiği oranda destek olabilirler. Hem bugünler hem bu ramazan birlik beraberliğin artırılması günler büyükşehir belediyemizin bu hizmetinden dolayı da ben ayrıca teşekkür ediyorum. Bugünler geçecek. Hayat olağan koşullara dönecek. O gün bazı şeyleri daha açık daha net bir şekilde bugünlerin muhasebesini yaparak geçmişin muhasebesini yaparak konuşacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Haber Merkezi