Cengiz Aldemir/ANKARA- Türkiye'nin nükleer güç santralleri (NGS) için, enerji ihtiyacı ve enerjide dışa bağımlı olmayı gerekçe gösterdiğini ve 2000’lerden sonra enerji yatırımlarında büyük artış yaşandığını anımsatan HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, enerji alanının piyasalaştırılması ile şirketlerin bu alandaki faaliyetleri hazine alım garantileri dahil olmak üzere birçok araçla teşvik edildiğini söyledi.

GELİŞMİŞ ÜLKELERİN TERK ETTİĞİNİ BİZ ALIYORUZ

Teşvik destekli politikalar sonucu enerjide kurulu güç, talebinin iki katına ulaştığını ve bununla birlikte enerjide dışa bağımlılığın arttığını belirten HDP'li Çepni, enerjide hane halkına daha pahalı elektrik verilmeye başlandığını vurguladı. Enerji ihtiyacı olarak belirtilen gelişmiş ülkelerin terk ettiği, elektrik ark ocaklı demir-çelik üretimi, çimento gibi enerji yoğun sanayi sektörlerinin teşviki, mega-kent politikalarına bağlı kentsel dönüşüm projeleri, AVM gibi yollarla kentsel yaşamın bir piyasa haline getirilerek, ulaşımda karayolu yatırımlarının esas alındığını aktaran Çepni, bunun bir politik tercih olduğunun da altını çizdi.

ENERJİ TASARRUF ÖNLEMLERİ GÖZARDI EDİLİYOR

Kamu kaynaklarının, yerli veya yabancı sermaye gruplarına, karlı yatırım olarak sunulduğunu anımsatan Ekolojist Çepni, Avrupa’nın merkez kapitalist ülkelerinde 1970’lerden 2013’e kadar demir çelik üretimi düşerken, Türkiye’de 34 milyon 654 bin tona yükseldiğini belirterek, " Türkiye demir çelik üretiminin yarısını (17.3 milyon ton) ihraç ederek dünya yedincisi olmuştur.

Doğaya en fazla zarar veren; hem de üretim sürecinde yüksek elektrik enerjisine gereksinim duyulan çimento sanayi için de benzer durum söz konusudur. TMMOB ve EÜAŞ tarafından hazırlanan raporlarda, mevcut enerji altyapısının rehabilitasyonu ve değişik tasarruf tedbirlerinin devreye sokulması sayesinde, %20’ye yakın tasarruf sağlanacağı gerçeği, ısrarla göz ardı edilmiştir" bilgisini paylaştı.

NGS'LER DOĞAYA VE İNSANA ZARAR VERİYOR

Yaz-kış saat uygulamasının kaldırılması gibi elektrik tüketimini artıran uygulamaların devreye sokulduğunu kaydeden Çepni, tasarruf tedbirlerine AVM ve bunun gibi tüketim merkezlerinin kapatılmasının da dahil edilmesini istedi. Çepni, TEİAŞ ve EPDK'nın son verilerinin Nükleer Güç Santrali projelerinin enerji gerekliliği için olmadığına dikkat çekerek, daha önce yaşanan nükleer santral kazalarını anımsattı. Çepni, "Türkiye’nin daha fazla enerjiye ve buna yönelik enerji yatırımlarına ihtiyacı yoktur. Halktan ve doğadan yana bir enerji politikasına, sanayi politikasına ihtiyaç bulunmaktadır. Nükleer Güç Santralleri insanlar ve çevre için ciddi risk oluşturan tehlikeli sistemlerdir. Japonya’da yaşanan Fukuşima, ABD’de, Pensilvanya Three Miles Island nükleer santrali, Çernobil Nükleer Santrali, bu kazalar, nükleer güç santrallerinin neden olduğu telafisi imkânsız yıkımları ortaya koymaktadır" uyarısında bulundu.

BİRÇOK ÜLKE NGS'LERİ KAPATIYOR

Birçok ülkenin nükleer santralleri çalıştırmadan kapattığını ve terk ettiğini vurgulayan HDP'li Çepni, Türkiye'nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ekipman ve teknoloji ürünlerinin çoğunun Rusya’dan temin edilen santralin çok pahalı bir enerji türü olduğunu vurguladı. Akkuyu projesinin başladığı günden bugüne beton zeminde oluşan çatlakları, trafo patlamaları, su basmaları, işçi eylemleri ve iş cinayetleri ile gündeme geldiğine dikkat çeken Çepni, nükleer santrallerin insan ve doğaya verdiği zararları sıraladı.

AKKUYU UYARISI

Aktif Ecemiş fay hattının etkileyeceği Akkuyu nükleer santralinin meydana gelecek bir depremde tam bir felaket yaşanabileceğini, bu durumdan Türkiye'nin yanı sıra, tüm Ortadoğu'nun etkileneceği uyarısında bulunan Çepni,  Türkiye’de, yüzde 8-20 oranında olan elektrik üretim, dağıtım ve iletim sistemlerindeki kayıp ve kaçak oranı, OECD ortalamasının 3 katı olduğunu söyledi. İletim ve dağıtım hatlarında ciddi iyileştirme, trafo ve enerji üretim santrallerinde yapılacak teknolojik yeniliklerle, Akkuyu Nükleer Santrali'nin üreteceği elektrikten 4-5 adet fazla olacağının bilimsel olarak ortaya konulduğunu söyledi.

AKKUYU VE SİNOP NGS'LERİ KAPATILSIN

Teklifte, Sinop NGS projesine de dikkat çeken Çepni, yer seçiminin hatalı olduğu, deprem, heyelan ve tsunami konusunda birçok eksiklikler bulunduğunu, çevrede biyoçeşitliliği yok edeceği, tarım alanlarına, su varlıklarına telafisi imkansız zararlar vereceği uyarısında bulundu.

Nükleer Santraller ile ilgili nükleer atık yönetimi konusuna da vurgu yapan ekolojist Çepni, "Türkiye’de nükleer santral kurulması tartışmalarında nihai atıkların güvenli bir şekilde depolanması göz ardı edilmektedir. Sürekli depolama alanları dünyada da hala kurulmuş değildir.  Sinop Nükleer Güç Santrali projesinde, santralin kurulacağı İnceburun Yarımadasında radyoaktif depolama ve bertaraf tesisinin kurulacağı da iddia edilmektedir. Deprem ve heyelan tehlikesi bilimsel raporlarda yer almaktadır. Atık sorununun yönetilemediği İzmir Gaziemir İlçesi Emrez Mahallesinde yaşanmaktadır. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi radyoaktif atık üreten üretimlerin engellenmesi, yasaklanması gerekmektedir. Türkiye’de mevcut Akkuyu ve Sinop Nükleer Güç Santrali projeleri iptal edilmesi, yeni nükleer güç santrali projelerinin yapılmaması ve hiçbir şekilde Türkiye’ye nükleer atıkların sokulmaması, nükleer atık ticaretinin yasaklanması gerekmektedir" dedi.

Editör: Haber Merkezi