Cengiz Aldemir/ ANKARA- Suruç davasının 21. duruşmasında çıkan kararı meclis gündemine taşıyan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, konuyla ilgili araştırma önergesi verdi. Önerge gerekçesinde Kobani'ye barış ve yardım amaçlı gidecek olan gençlerin, dinci terör örgütü IŞİD'in katliam sürecine değinen HDP'li Çepni, "20 Temmuz 2015 tarihinde Şanlıurfa ilinin Suruç ilçesinde, 19-24 Temmuz tarihleri arasında Kobani'ye giderek, Kobani kuşatması sırasında yıkılmış olan kentin yeniden inşa çalışmasına katılmak, okul ve hastanelerin enkazlarını kaldırmaya yardımcı olmak, çocuklara oyuncak götürmek, oyun parkı inşa etmek ve insani yardım malzemeleri ulaştırmak için değişik illerden gelen 300 genç, Amara Kültür Merkezi bahçesinde basın açıklaması yaptıkları sırada IŞİD terör örgütü tarafından bombalı saldırı gerçekleştirilmiş, aralarında Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin de bulunduğu 33 kişi katledilmiş ve 100'ün üzerinde kişi yaralanmıştır" dedi.

KATLİAM FAİLLERİ GİZLENMEYE ÇALIŞILDI

Patlamadan sonra kolluk güçlerinin saldırıyı protesto edenlere saldırarak gözaltına aldıklarını, saldırıyı yapan IŞİD'ci teröristin DNA testleri sonucunda 20 yaşındaki Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğunun tespit edildiğini belirten Çepni, "Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün, abisi ile birlikte "terör nitelikli kayıp" olarak kaydının olduğu 6 aydır kayıp olduğu, babasının İl Emniyet Müdürlüğüne iki oğlu için ihbarda bulunduğu anlaşılmıştır. İntihar bombacısı Abdurrahman Alagöz'ün polis tarafından önce gözaltına alınıp sonra serbest bırakıldığı yönünde iddialar da mevcuttur. IŞİD militanı Şeyh Abdurahman Alagöz'ün hiçbir güvenlik kontrolüne tabi tutulmadan Amara Kültür Merkezi'ne girdiği anlaşılamamaktadır. Suruç katliamından sonra açılan dosya hakkında gizlilik kararı verilmiş, bu kararla katliamın oluş şekli ve katliamın failleri gizlenmeye çalışılmıştır" ifadelerini kullandı.

IŞİD'Lİ TERÖRİSTLERLE İLGİLİ İDDİALAR ÖRTÜLÜYOR

22 Ekim 2021 tarihinde görülen Suruç katliamının karar duruşmasında, tek tutuklu sanık Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiğini, davalarda, Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin, yaralılar ve avukatların dosyasındaki eksikliklerin giderilmesi taleplerinin mahkemece reddedildiğini anımsatan HDP'li Çepni, "İçişleri Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2021 tarihinde "Sultanahmet ve Suruç saldırılarının patlayıcılarını temin eden DEAŞ'lı terörist yakalandı” başlığıyla servis edilen açıklamada adı geçen Azzo Halaf Süleyman el Aggal ile saldırıyla bağlantısı bulunan Mahir el Aggal dosyaya dahil edilmemiştir. Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklenmiş, görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıkmıştır. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar hiç bir işlem yapılmamıştır. Canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün Suruç'a nasıl geldiği, nerede kaldığı, kimlerle ilişkiye girdiğiyle ilgili hiçbir kayıt dosyaya eklenmemiştir. İlçe Emniyet Müdürü ve iki polis hakkında yargılama yapılmış, görevi ihmal nedeniyle mahkumiyet karar verilmiş fakat verilen karar 7 bin 500 TL para cezasına çevrilmiştir" noktalarına dikkat çekti.

İDDİALAR ADALETE OLAN İNANCI ZEDELİYOR

Ailelerin verilen kararı AYM'ye taşımasına rağmen AYM'nin başvuruyu kabul etmediğini ifade eden Çepni, Davanın tek tutuklu sanığı, Yakup Şahin'in, hiçbir duruşmaya getirilmediğine, dikkat çekti. Katliamın ardından yakalanıp polise teslim edilen İmam Abdullah Ömer Arslan'ın ifadesinin alınmadan serbest bırakıldığını vurgulayan Çepni, Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun "Eğer 7 Haziran ile I Kasım arasında olanların ne olduğunu açıklarsak kimse yerinde oturamaz” demesine karşın dosya kapsamında dinlenmesi talebi defalarca kez reddedilmiş, bu durum mağdur yakınlarını ve yaralıların hak arama mücadelesinin engellenmeye çalışıldığı, mahkemenin delilleri karartma işi yürüttüğü, katillerin gizlenmeye çalışıldığı iddiaları adalete olan inancı zedelemiştir" dedi.

SURUÇ KATLİAMI TÜM YÖNLERİYLE ARAŞTIRILSIN

Duruşmada, ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü'ye yaralı Çağla Seven'e, katliamda yaşamını yitiren Çağdaş Aydın'ın babası Fethi Aydın'a ve dava avukatı Sezin Uçar'a hakaret gerekçesiyle soruşturma açıldığını anımsatan Çepni, devletin öncelikli görevinin vatandaşının anayasa, yasalar ve uluslararası anlaşmalardan doğan yaşam hakkını koruması ve yükümlülüklerini yerine getirmesi olduğunu vurgulayarak, "Suruç katliamının tüm yönleriyle araştırılıp, aydınlatılması, kamu görevlilerinin ve kolluk güçlerinin katliamdaki rollerinin, ihmallerinin, IŞİD ile ilişkilerinin belirlenmesi ve katliamda sorumluluğu olan bütün kişilerin yargılanması için Meclis araştırması açılması gerekmektedir."

Editör: Haber Merkezi