Türkiye’de çevre kirliliği ve doğa katliamları her geçen gün arttığını, iklim krizlerinin, kuraklığın yaşandığı günümüzde kısıtlı su varlıklarının korunmasının ve iyileştirilmesinin önemine değinen HDP İzmir Milletvekili ve Ekolojist Murat Çepni, Su varlıklarının kirlenmesinin bir örneğinin de Antalya’da yaşandığını bildirdi.

Antalya Düden Şelalesi ve Çayı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 3 Temmuz 2020 tarihinde "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak tescil edildiğini anımsatan Çepni, “Şelalenin etrafında zengin bitki örtüsü mevcuttur. Şehir için önemli bir su varlığıdır. Düden Şelalesi ve Çayı nitelikli koruma alanı olmasına rağmen; Yukarı Düden Şelalesi’nin mansabında kalan dere yatağının köpükle kaplandığı, koku sorunu olduğu ve ardından binlerce balık ölümünün gerçekleştiği 16 Ocak 2021 tarihinde basına yansımıştır” dedi.

EKOSİSTEME TELAFİSİZ ZARAR VERİLİYOR

Balık ölümlerine sebep olan kirli suyun denize ulaştığını ve ekosisteme telafisi imkânsız zararlar verdiği uyarısında bulunan Ekolojist Çepni, kimyasal maddelerden kaynaklı kokunun da insan sağlığına zarar vereceği endişesine dikkat çekti. Halkın Anayasa’da belirtilen sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkının ihlal edildiğini vurgulayan Çepni, meclis başkanlığına sunduğu önergesinde, “Çevrenin ve su varlıklarının korunması Hükümetin öncelikli politikası olmalıdır. Sivil toplum kuruluşları da sıklıkla yaşanan çevre felaketlerine kalıcı çözümlerin bulunması için mücadele vermektedir. Düden Şelalesi ve Çayı’nın iyileştirilmesi ve korunması için TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu 27 Ocak 2021 tarihinde basın açıklaması yaparak çözüm taleplerini iletmiş ve bu konuda iş birliğine hazır olduklarını belirtmiştir” ifadelerine yer verdi.

PARA CEZALARI ÇÖZÜM ÜRETECEK Mİ?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Düden Çayında gerçekleşen kirliliğin ve balık ölümlerinin nedeni Bakanlığınız tarafından da detaylı olarak saptanmış mıdır? Bu konuda sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları ile iş birliği yapılmakta mıdır? Sonuç kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?” diye soran HDP’li Çepni, şu sorularına da yanıt istedi:

Valilik, bölgedeki birçok işletmenin atık suyunu kontrolsüz bir şekilde toprağa ve yeraltına deşarj ettiğinin tespit edildiğini, 13 işletmeye idari para cezası uygulandığını ve 11 tesisin faaliyetinin durdurulduğu açıklamıştır. Düden Şelalesi ve Çayı’nın kirletmesine neden olan işletmelere para cezası verilmesi çözüm üretecek midir?

Kirliliğe neden olduğu için faaliyetleri durdurulan işletmeler tekrar faaliyetlerine başlayacak mıdır? Bu bölgedeki işletmeler faaliyete geçmeden önce çevreye verecekleri zararlar dikkate alınmamış mıdır? Hangi koşullarda bu işletmelere ruhsat verilmiştir?

Düden Çayını kirleten firmaların denetimi, hangi sıklıkta yapılmaktadır? Daha önce yapılan denetimlerde olumsuzluklar tespit edilen firmalar mevcut mudur? Tespit edilen olumsuzluklar için ne gibi tedbirler alınmıştır?

Doğal sit-nitelikli doğal koruma alanı olarak tescil edilmiş Düden Şelalesi ve Çayının korunması için gerekli önlemleri almayan kamu görevlileri için inceleme başlatacak mısınız?

Çevrenin, doğanın ve su varlıklarının korunması, kirlenmenin önüne geçmek için kalıcı çözümler üretecek misiniz? Var olan yasa ve yönetmeliklerle çevrenin, doğanın, su varlıklarının korunmadığı açıktır. Yasa ve yönetmeliklerde düzenleme yapacak mısınız?

Kirliliğin yaşam alanlarına, tarım alanlarına verdiği zararların tespiti yapılmış mıdır? Bu konuda ilgili Bakanlıklar kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılmakta mıdır?

Editör: Haber Merkezi