Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, iktidarın Yardım Toplama Kanunu ve Dernekler Yasası’nda değişiklikle, yargı yetkisini darp ettiğini söyledi.
Torba yasa düzenlemenin arkasında gizli olan mantığı çözen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube, Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Halkların Köprüsü Derneği, Şiddetsizlik Eğitim ve Araştırma Derneği, Elih Batman Dernekleri Federasyonu, Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu, Demokratik Alevi Dernekleri, Koruyucu Aileler Yardımlaşma ve Yaygınlaştırma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Samsun Şubesi gibi 600 kurumun itiraz ettiğini vurgulayarak dernekleri tavrından dolayı kutladı.
MANTIK HATALI TORBA YASA
"Kişiler, ceza süreleri geçmiş veya affa uğramış olsalar dahi, dernek genel kurulları hariç hiçbir organında yer alamazlar." denilen 12. Maddesinde somut bir mantık hatası olduğuna dikkat çeken Çepni, dernek ve partilerin de en üst organlarının genel kurullar olduğunu söyledi. Örgütlenmenin en insani hak olduğunu ancak düzenlemeyle haktan mahrum bırakılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, “ Bu kişi buna rağmen Genel Kurulda görev alabiliyor, orada derneğe üye olabiliyor ve yönetici organı seçme hakkına sahip olmasına rağmen kişi kendisi yönetim organına seçilemiyor. Şimdi, burada, esastan bir mantık hatası var. Hatanın dikkatten kaçmış olması mümkün değil; burada olsa olsa kasıtlı, maddenin mantığındaki fikrin tezahürü ancak olabilir. Hem kişinin örgütlenme hakkı burada tümüyle gasbediliyor hem de derneklerin kendisini bir biçimde fiilen ortadan kaldırılmasına çalışılıyor” dedi.
AKP CİHADİST ÖRGÜTLENMEDEN YANA
Tekçi iktidarın, gerici, faşist, cihadist, yandaş her türlü örgütlenmeden yana olduğunu kaydeden Çepni, demokratik, ekolojist, halkçı, kadın özgürlükçü bir örgütlenmeye karşı çıktığını söyledi. Bu yasanın Kayyumcu bir özelliğe de sahip olduğunu ifade eden Çepni, bu yasayla dernekler üzerinden tüm toplumsal örgütlenmeye bir kayyum atandığını vurgulayarak, “HDP belediyelerine atanan kayyumlar sürecinde şunu söylemiştik: Bu kayyumlar sadece HDP'ye, Kürt halkına, onların seçilmiş iradelerine, onların seçme seçilme hakkına dönük bir saldırı değildir, bu saldırı tüm topluma, tüm Türkiye halklarına dönük bir saldırıdır. O yüzden tüm demokrasi güçleri de şu çağrıyı yapmıştır: "Bu kayyum siyasetine, bu darbeci siyasete hep birlikte 'hayır' demediğimiz koşullarda yarın bu kayyum gelip en nihayetinde herkesin başına karabasan gibi çökecektir." İşte, bugün bununla karşı karşıyayız” diyerek tepki gösterdi.
DEMOKRATİK GÜÇLER ÖRGÜTLENİN
İktidarın zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak bir saadet zinciri kurduğunu, AİHM'in kararını tanımayan, Selahattin Demirtaş ve seçilmişleri tahliye etmeyen, "Çizdim, oynamıyorum." diyen bir iktidar anlayışının olduğunu belirten HDP’li Çepni, itiraz eden kitlelerin teslim alınamadığı koşullarda ise bunun yasal hâle getirilmesi sürecinin başlatıldığına dikkat çekerek, “İşte, bugün bütçe dâhil yürüttüğümüz bütün bu süreçte gördüğümüz şey şu: Bu gayrikanuni, gayriinsani uygulamaların yasalaştırılması işiyle karşı karşıyayız. Dolayısıyla biz bu düzenlemelere esastan karşı çıktığımızı buradan bir kez daha söylüyoruz ve tüm demokratik güçlere, tüm halkımıza bize lazım olan şeyin örgütlenmek, örgütlenmek, örgütlenmek olduğunu söylüyoruz.”
