Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda Samsun biyokütle santrali üzerine konuşan HDP İzmir Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Murat Çepni, doğal güzellikleri, tertemiz sahilleri ve tarihi yapıları ile gezginleri keyifli bir keşif yolculuğuna çağrıştıran Samsun’un yeni açılan AVM'lerle, doğa talanıyla, tam olarak ne olduğu, nereden beslendiği belli olmayan siyasi ve ekonomik ilişkiler merkezi haline geldiğine dikkat çekti.
SAMSUN’U RANT KENTİ YAPMAK EN BÜYÜK İHANET
Samsun’un tarım potansiyelinin büyüklüğü ve önemine değinen Ekolojist Çepni, iktidarın Samsun’u rant kenti haline getirdiğini vurgulayarak, “2 Tarım ovasının ortasına kurulmuş, tarihsel olarak da tarımdan beslenen bir kent bugün inşaat çöplüğüne dönüştürülmüş durumda. Yani sürekli ve sürekli büyüyen bir inşaat kenti hâline gelmiş. E tabii, bir rant kenti aynı zamanda bu Samsun. Tabii, bu anlamda bunun Samsun'a en büyük ihanet olduğunu düşünüyorum. Özellikle de bu açıdan Çarşamba Ovası'nda kurulan biyokütle enerji santralinden bahsetmek gerekir. Samsun'un tarihî zenginliklerinden bahsedilecekse bu santralden bahsetmeden Samsun için bir şey söylenmiş olunamaz.
SANTRALİN ZEHİR SAÇMASINA RAĞMEN İZİN VERİLMİŞ
Koruma altındaki Çarşamba Ovası’nda tarım arazilerinin ortasına yapılan Biyokütle santralinin havaya ve çevreye vereceği zararlar konusunda eleştirilerini sürdüren Çepni, “Şimdi, buradaki biyokütle santrali tam sit alanı niteliğinde bir tarım arazisinde kurulmuş ve bu santral, 181 dönümlük tarımsal arazide günde 630 ton ağaç, sap, kabuk vesaire yakmasına, 38 ton kül çıkarmasına, 1.500 metreküp yer altı suyu tüketmesine, bu işlemler esnasında da kömürle çalışan termik santrallerden yüzde 150 daha fazla azotoksit, yüzde 600 daha fazla uçucu organik bileşenler, yüzde 190 daha fazla partikül madde ve yüzde 125 daha fazla karbonmonoksit yaymasına rağmen izin verilmiş bir santral burası” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
BİYOKÜTLE SANRTALİ ACİLEN DURDURULMALI
Çepni, bölge idare mahkemesinin inşaatı durdurmasına rağmen daha sonra kararın Danıştay’da bozulduğunu ve mahkeme sürecinin devam ettiğini anımsattı. Bölgede derin sondaj kuyuları açılarak çıkan suyun DSİ'yle anlaşma yapılamamasından kaynaklı araziye atılarak bir doğa katliamı yaşandığını ve santralin acilen durdurulmasını isteyen Çepni, tepkisini şöyle sürdürdü: “ Bölgede yaşayan yurttaşlar arazi üzerinde 75 metrekareden büyük yapı yapamazken, 10 metreden daha derin sondaj yapamazken bu fabrika burada işine geldiği gibi her türlü katliamı gerçekleştiriyor. Samsun için mücadele eden, orada bu santrale karşı ses çıkaran arkadaşlarımıza buradan başarılar diliyorum ve bu biyokütle santralinin hızlıca, acilen durdurulması, tasfiye edilmesi gerekir. Samsun'un güzelliklerinin tarım başta olmak üzere, turizm başta olmak üzere öne çıkartılması, sahiplenilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tüm Samsunlu hemşehrilerimi de selamlıyorum.”
