Cengiz Aldemir/ANKARA - Türkiye’nin ağır bir demokrasi yıkımıyla karış karşıya olduğunu belirten CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İz Gazete'ye yaptığı değerlendirmesinde, Boğaziçili öğrencilerin, demokratik hakları olan ve kendi seçtikleri hocanın, kendilerini yönetme talebinden başka bir şey olmadığını söyledi.

DEMOKRASİ VE BİLİMSEL YIKIM VAR

Öğrencilere yapılan baskı, saldırı ve göz altılarla birlikte yapılan hukuksuz atamanın ağır bir demokrasi yıkımı olarak değerlendiren Doç. Dr. Böke, “Öğrenciler “Biz atanmışlar tarafından değil, seçilmişler tarafından yönetilen bir üniversitenin parçası olmak istiyoruz.” diyorlar. Çünkü bilimin temelinde yatıyor olan fikir özgürlüğünün güvencesi o demokrasiden geçer. Bugün kayyum atamalarının üniversitelerde de varlığını gösteriyor olması, Türkiye’de demokrasi ve bilimsel yıkımı da somutluyor.''

YAKIP YIKMAYI GÖZE ALAN ANLAYIŞ

10 Şubat 2017 tarihinde Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Cebeci Kampüsü'nde akademisyenlerin cüppeleri üzerine basılıp geçildiğini anımsatan Böke, fikir özgürlüğünü elindin alan anlayışın gençlerin geleceğini de elinden aldığını vurgulayan Böke, “Gençlere yapılan bu zulmün elbet sonu gelecektir. Ama bugün yaşıyor olduğumuz şey, atanmışların, tek adam, şahsım düzeninin, Türkiye’nin bütün mirasını yakıp yıkmayı da göze aldığını çok net olarak ortaya koyuyor” sözleriyle tepki gösterdi.

2014 YILINDAN BU YANA YOKSULLAŞIYORUZ

Tek adam rejiminin Cumhurbaşkanını halkın seçtiği 2014 yılından bu yana fiilen yaşandığını ve bu süreçte halkın gittikçe fakirleştiğini vurgulayan Ekonomist Böke, daha önce 12 bin doları aşan milli gelirin, bugün 8 binlere düştüğünü anımsatarak, “Sonuç olanak hem özgürlük ve hak temelli düzenden uzaklaşmanın, demokrasiyi yıkmanın, kurumları ve hukuku ortadan kaldırmanın ekonomik maliyetini yaşıyoruz. Hem de bu iktidarın ekonomi-politik tercihinin üzerini örtmek için de baskıyı, özgürlükleri yok eden bir tercini hepimize dayattığı gerçeğini yaşıyoruz. Bütüncül bir düzen değişikliği olmadığı takdirde Türkiye’nin yoksullaşma ve hukuksuzluklardan kurtulmasının mümkün olmayacaktır” diye konuştu.

GERÇEK ENFLASYONU ÖLÇECEK…

Tek adam rejiminin baskı ortamında dahi anketlerden, toplumun yüzde 65’inin özel şirketlere yaptırılan yollar, köprü ve havaalanı gibi projelerin kamu malı olmasını istediğini söyleyen Böke, TÜİK verileriyle, halkın yaşadığı enflasyon rakamları arasında uçurumların olduğunu belirten Böke, gerçek enflasyonu ölçecek bir kuruma da ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “ Bütüncül bir ekonomi programı içerisinde, enflasyonla mücadele edeceğiz deniyorsa, ilk yapılması gereken gerçeğin ölçüldüğüne dair kurumsal güvencenin sağlanması gerekiyor. Bunun olmadığı yerde Merkez Bankasının atacağı adımlar eksik kalacaktır. Merkez bankasının tek başına bir faiz politikasıyla güvence oluşturması mümkün değildir. Eğer siz maliye politikası içerisinde verimli alanlara kaynak aktarma yolunda bir düzen değişikliği yapmazsanız, bunun enflasyon mücadelesinde önemli bir ayağını eksik bırakırsınız” eleştirisinde bulundu.

Bugün ortaya konulan yanlış ekonomi politikaları değişmediği takdirde Türkiye’nin, günden güne artan faiz, döviz baskısı ve hiç bitmeyen borçlanma yüküyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulunan Böke, enflasyonu ve yaşanan olumsuzlukları değiştirmek için iktidarın değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi