Diken'de yer alan habere göre Böke, ‘Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’ için bir yazı kaleme aldı. ‘Ekonomik Düzenin Kaybedeni, Dönüşümün Öncüsü Kadınlar’ başlıklı yazısına “24 Haziran’da toplumsal, siyasal ve ekonomik geleceğimize dair çok önemli bir karar vermek üzere sandık başına gideceğiz. Ve tercihimiz Türkiye’de kadınların nasıl bir hayat yaşayacağına dair de önemli sonuçlar doğuracak” diyerek başlayan Böke, 16 yıllık AKP iktidarının Türkiye’de kadının ekonomik ve sosyal yaşamdaki konumuna zarar verdiğinin açık olduğunu söyledi.

Böke verileri aktardı: “Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 33.4, OECD’nin en düşüğü. 18-24 yaş arası genç kadınlardan eğitim sistemi içerisinde yer almayan ve istihdam edilmeyenlerin oranı yüzde 43.6.  Cinsiyet eşitliğinde 144 ülke arasında 131’inciyiz. AKP iktidarı döneminde Türkiye ekonomisinde kadının adı yok. Tesadüf değil. Bakanlığın adında dahi kadına tahammül edemeyen, ‘Anne olmayan kadın yarımdır’ diyebilen, kadının nasıl yaşayacağını, giyineceğini, güleceğini, doğuracağını tayin etmeyi, bu konuda ahkam kesmeyi kendisine hak gören siyasi anlayışın sonucu bu. Türkiye’de kadının ekonomideki konumu, yalnızca ekonominin yapısıyla ilgili değil. Tam da bu nedenle kadının ekonomik özgürlüklerinin artmasının yolu da salt ekonomi politikalarında yapılacak rötuşlardan geçmiyor.”

Böke şöyle devam etti: “İşte 24 Haziran’da bunu değiştirmek hepimizin elinde. CHP’nin hak temelli, kadınların banka hesabına yatırılacak ‘’maaşla’’ erişebilecekleri, her hane halkının gelirini en az 1000 TL’ye çıkartan aile sigortası programını bir Türkiye gerçeğine dönüştürebiliriz. İŞKUR’a kayıt yaptırmayı, mesleki eğitim programlarını katılımı da bu politikanın parçası yapan anlayışla yoksulluğu yöneten değil bitiren bir sosyal devlet anlayışına geçebilir.

…O zaman yapılması gereken belli… Bu düzene artık tamam demeliyiz. Kapsayıcı, halkçı bir kalkınma modelini hayata geçirmeliyiz.  Güvencesiz çalışmayı tarihe gömmeli, insanca koşullarda, insana yakışan bir ücretle çalışma imkanlarını yaratmalıyız. Her mahalleye kreş açmalı, hak temelli bir sosyal devlet anlayışıyla kadının hakkı olan sosyal yardımı her ay kendi banka hesabından özgürce çekmesini sağlayacak bir düzeni kurmalıyız. Ve bu aydınlık geleceğin öncüsü, değişimin kıvılcımı olmak için her şeyden önce 24 Haziran’da oyumuzu vermeli, sandığa sahip çıkmalıyız. Değişim elimizde!”

Editör: Haber Merkezi