Cengiz Aldemir/ANKARA - Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeye göre bir öğrencinin KYK yurtlarında barınması için “Cumhurbaşkanına hakaret etme suçundan mahkûm olmadığı” şartı aranacak.
Konuyla ilgili İz Gazete'ye konuşan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, masumane siyasi eleştiri hakkını kullanan öğrencilerin paylaşımları nedeniyle yurtlardan yararlandırılmayacağının yanı sıra, “128 Milyar Dolar Nerede?’ afişlerinin de ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret' gerekçesi yapılmasının hukukla, akılla, mantıkla açıklanamayacağını söyledi.
HAKARET DAVALARI 100 BİNİ BULDU
Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olarak göreve başladığı 2014 yılından beri "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla her yıl binlerce kişinin yargılandığını anımsatan Beko, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla 2017 yılında başlatılan savcılık soruşturmasının 100 bini bulduğunu, ceza mahkemelerinde ise 30 bin dava açıldığını vurguladı. Beko beş yılda 3 bin 12 öğrenci hak ihlaline uğradığını, bu öğrencilerden 2 bin 77’sinin polis operasyonları sonucu gözaltına alındığını ve 152 öğrenciye 500 yıldan daha uzun süreli hapis cezaları verildiği bilgisinin yer aldığı Türkiye İnsan Hakları Vakfı verilerini paylaştı.
ÖĞRENCİLER BARINMA YÜZÜNDEN KAYIT DONDURUYOR
Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunlarından birinin barınma olduğunu anımsatan Beko, ailelerin zor koşullarda çocuklarını okutmaya çalıştığını söyledi. Öğrencilerin okuması için önündeki engelleri kaldırması gereken iktidarın, Cumhurbaşkanına hakaret düzenlemesiyle öğrencinin önüne daha da büyük engel koyduğunu vurguladı. Beko bunun bir fişleme yasası olduğunu belirterek, “Bu iktidar öğrencilerin barınma sorununu çözmesi gerekirken tam tersine cezalandırma yasası çıkartıyor. Yurt sayılarının artırılarak, barınma sorunun ortadan kaldırılması gerekiyor. Üniversiteye kayıt yaptıran birçok öğrenci, barınma problemi nedeniyle kayıtlarını dondurmak zorunda kalıyorlar. Yeni yurtlarla kapasite arttırıldı ama bu ihtiyacın çok ama çok altında. Bu bilinçli yapıldı çünkü tek adam yönetiminin eğitim politikaları ve uygulamaları öğrencileri, cemaat yurtlarına mecbur bıraktırıyor. Genel olarak sadece yurt meselesi değil. Üniversitelerde barınma ve ulaşım gibi sorunların kamusal finans yani kâr, zarar gibi hesapları devre dışı bırakarak yeniden ele alınması gerekiyor. Bu hakaret davaları zamanla öğrencilerin eğitim yapma haklarını ellerinden alma davalarına dönüşebilir” uyarısında bulundu.
AİHM HAKARET DAVALARINI İZLEMEYE ALDI
Cumhurbaşkanı’na karşı söz söyledikleri için binlerce insanın mahkum edilmesinin insan haklarıyla alay etmek anlamına da geldiğini ifade eden Beko, insanların barışçıl ifade özgürlüğü hakkına partili cumhurbaşkanının da saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Avrupa Konseyi’nin “cumhurbaşkanına hakaret” davaları nedeniyle Türkiye’yi izlemeye aldığına dikkat çeken Beko, parti liderleri dahil her önüne gelene hakaret eden partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, politik bir eleştiri yaptı diye gencecik çocukların Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan yararlanmasının engellenmesinin vicdansızlık olduğunu söyledi.
128 MİLYAR İLE HAKARET İLİŞKİSİNİ SAVCILARA SORMAK LAZIM
Tek adam yönetiminin vatandaşın gerçekleri öğrenmesini engellemek için 128 milyar doların sorgulanmasını da Cumhurbaşkanı’na hakaret davası açılmasının hukuki ve mantıklı bir yanı olmadığını belirterek, “Bu paranın hesabını vereceksiniz! Biz sormaya devam edeceğiz. Tek adam yönetiminin cumhurbaşkanına hakaret davasını her konuda kullanmasını savcılara sormak lazım. Bu kararı verecek olan savcılar nasıl bir ilişki kurdular da 128 milyar dolarla hakareti bir araya getirdiler. Bu kararı verecek olan savcıları da hukuku katlettikleri için esefle kınıyorum” sözleriyle tepki gösterdi.
