İZ GAZETE- Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, İz Gazete Yazı İşleri Müdürü Yağız Barut’un sorularını İz TV’deki Yerel Gündem programında yanıtladı. Başkan Oran, Çeşme’de 2-3 aya sıkışmış turizm sezonunu 12 aya çıkaracak projelerini anlattı. Çeşme Meydan Projesi’nden toplu konut projesine, sosyal belediyecilik hizmetlerinden ikinci dönem için adaylığına kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yapan Başkan Ekrem Oran, belediyenin maddi yapısının çok güçlü olduğunu ve ekonomik buhrana rağmen çalışmalarını son hızla yürüttüklerini de vurguladı.
‘NEREDE KALMIŞTIK’ DEDİK
Sayın Oran, Çeşme Belediye Başkanı olarak 3 yılı geride bıraktınız. Ekonomik kriz ve pandeminin gölgesinde geçen bu 3 yılı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben, 10 sene belediye meclis üyeliği ve üzerine 5 sene CHP Çeşme İlçe Başkanlığı yaptıktan sonra CHP adayı olarak yerel seçime katıldım ve yüzde 53.7 oyla Çeşme Belediye Başkanı seçildim. Seçilir seçilmez ‘Biz şimdi ne yapacağız değil, nerede kalmıştık?’ diyerek yola koyulduk ve özellikle Çeşmemizin kısa olan sezonunu uzatmak üzere hazırladığımız programı uygulamaya başladık.
Ardından biliyorsunuz pandemiyle karşılaştık… Çeşme Türkiye’nin turizmde parlayan yıldızı; ‘Bu parlayan yıldızın pandemide acaba ışığı söner mi?’ diye bekleyenler oldu fakat herkes gördü ki pandemide Çeşme’nin yıldızı daha çok parladı. İnsanlar kış aylarını da Çeşme’de geçirmeye başladılar ve kışın Çeşme’nin ne kadar güzel ve ne kadar yaşanılır bir yer olduğunu herkes böylece tattı. Çeşme cumhuriyet tarihinin belki de en kalabalık kışını yaşadı. 2020 kışını yaklaşık 300 bin kişi ile geçirdik. Ciddi kalabalıklara hizmet ettik ki; adrese dayalı nüfus sistemimize göre Ocak 2022’de nüfusumuz 48 bin 167’ydi.
Çeşme’de evet pandemi herkesi sıkıntıya soktu ama paylaşmanın, yardımlaşmanın tadını ve keyfini aldık aslında… Çeşme ailesi olarak hep birlikte pandemiden alnımızın akıyla çıktık. 2020 yazında dahi pandemi devam ederken Çeşme’de turizm diğer turizm ilçelerine göre minimum zarar gördü. Şimdi artık önümüze bakıyoruz. Çeşme’de 2.5- 3 aya sıkışan sezonu 10 ve 12 aya yaymanın formüllerini biliyoruz ve bunları uyguluyoruz.
12 AYLIK SEZON FORMÜLÜ...
Neler yapıyorsunuz peki bu konuda?
Deniz, kum ve güneşin dışında Çeşme’de çok şey var, biz bunları geliştirmek için uğraşıyoruz. Çeşme’de kültür, gastronomi, spor, termal ve daha nice turistik imkân var.
Kültür turizmi için ne yapıyorsunuz derseniz; Çeşme’de, UNESCO Dünya Mirası’ndaki ikinci listede bulunan Cenevizlilerden kalma Çeşme Kalesi’nin içindeki müzeden başka bir müzemiz yok. Çeşme sahilinde istimlak ettiğimiz eski gümrük binasını restore ederek Çeşme Kent Kültürü ve Mübadele Müzesi’ne çevirdik ve burası en önemli mücevherlerimizden olacak.
700 yıllık Çeşmeköy Camisi'ni biz ayağa kaldırdık. Konservasyon projesi bitti şimdi restorasyon projesi başlamak üzere, 700 yıllık, Çaka Bey'in yaptığı Çeşmeköy'deki Camii Çeşme’nin ilk Türk izidir. Bu dönemin sonuna gelmeden ibadete açacağız.
Onun dışında Kartopu Çamaşırhanesi olarak bilinen belediyemize ait binayı da yıkıp Alaçatı Modern Müzesi olarak yapacağız. Burası muhteşem bir sanat müzesi olacak; özel koleksiyonerlerin koleksiyonlarını sergilemek üzere ama aynı zamanda büyük organizasyonlara da ev sahipliği yapmak üzere… Hemen karşısında ise İzmir Ticaret Borsası’na tahsis ettiğimiz Ege Gastronomi Merkezi kuruluyor, diğer tarafında da 29 dönüm üzerinde Maki Park yapıyoruz. Açık hava heykel müzesinin, gastronomi üzerine kurulacak bir tesisin, kütüphanenin ve aynı zamanda performans merkezinin yanında yer aldığı çok enteresan bir konsept park planlıyoruz.
Bunun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyemizle beraber Ilıca Otogarı’nın karşısında büyük bir süpermarketin üzerinde 12 yıldır boş duran ve milyonlarca doların gömülüp bırakıldığı o binayı, mimaride yeni trend olan, ‘binalara yeni fonksiyon yükleme’ metoduyla Ilıca Kültür Merkezi yapacağız ve aynı zamanda butik kongrelere de ev sahipliği yapacağız. Artık Çeşme’miz senfonilerle tiyatrolarla, operalarla ve dinletilerle anılacak olan bir kültür merkezine sahip olacak.
Ilıca Kültür Merkezimizin hemen yanında, her belediye başkanının seçimlerde bahsettiği ama daha sonra da hep unutulan Ilıcamızın meşhur termal sularının kullanılacağı Ilıca Günübirlik Termal Tesisimizin temelini de ekim ayında atmayı planlıyoruz. 20 dönüm üzerinde, 2 kapalı ve 2 açık havuzdan oluşan, fitness salonu, buhar banyosu, saunası, Türk hamamı, masaj odaları bulunan günübirlik bir termal tesis olacak. Bu günübirlik termal tesisin oturacağı alanda normalde 10 kat imar var, geçmişte buraya 5 yıldızlı otel gelsin diye verilmiş. Ancak biz burayı tek katlı yapıyoruz ve tabi ki de tedaviye yönelik de kullanılabilecek ama Çeşme ve Ilıca’da 2 bin tane butik otel yani 5 yıldızlıların dışındakiler spa yapacak yerleri ya da maddi imkanları olmayan yerler için biz bu termal tesisi açıyoruz. Çeşme Otelciler Birliği, Alaçatı Turizm Derneği ve esnaf odamıza bağlı bütün otellerle, günübirlik ring seferleri de koyarak bu tesisi belediye olarak 12 ay çalıştıracağız.
Öte yandan Ovacık-Alaçatı rotasıyla yani gastronomi rotası ile çok ciddi bir yerel lezzetlerin tadılmasına imkan sağlayacağız. Ege Gastronomi Merkezi’ni devreye koyacağız. Burada da Michelin yıldızlı aşçılar bizim yerel aşçılarımıza gastronomi üzerine eğitimler verecekler.
Öte yandan şunu da söylemeliyim ki Çeşme’mizdeki festivalleri çok önemsiyoruz. Örneğin, herkesin övgüyle bahsettiği, milyonları ağırladığımız Alaçatı Ot Festivali bizim için sezon başlangıcıydı ve aynı zamanda esnafımız için de bir can suyuydu. Çok başarılı oldu Allah nazardan saklasın. Tabi sadece Alaçatı Ot Festivalimiz yok bizim. Kültür turizmine bir ek olarak ölü sezonda yaptığımız festivallerimiz var; Germiyan Ekmek Festivalimiz, Ovacık Sakız Koyunu ve Çeşme Kavunu Festivalimiz, Dalyan Deniz ve Mehtap Festivalimiz ve efsane geri döndü diye bahsettiğimiz Çeşme Müzik Festivalimiz…
MADDİ YAPIMIZ GÜÇLÜ
Sayın Başkan, 48 bin nüfusu olan bir ilçede kışın 300 bin kişiyi ağırlamışsınız, bu sayı yazın milyonlara çıkıyor… Zor olmuyor mu bu hizmetleri ya da projeleri yapmak? Sonuçta belediyenizin geliri, adrese dayalı nüfus sistemine göre belirleniyor…
Çeşme Belediyesi büyük bir geleneğe sahip ve milyonlara hizmet etmeye alışık bir yer. Çeşme Belediyesi maddi gücü çok kuvvetli bir belediye haline geldi. 1 lira borcumuz yok, bütün yatırımlarımızı tıkır tıkır ödüyoruz; ne özel sektöre ne devlete Çeşme Belediyesi’nin borcu olmadığı gibi bu ekonomik buhranda bütün planlamaları yapılmış, finansı hazırlanmış şekilde projelerimizi yürütmeye devam ediyoruz.
KİRALAR ÇILDIRMIŞ!
Reisdere’deki toplu konut projenizi de önemsiyorum ve merak ediyorum. Son durum nedir?
Çeşme’nin öncelikle mevcut durumunu söyleyeyim; Çeşme'de kiralar çıldırmış durumda, kiraların yüksek olmasının sebebi yeni arsa üretiminin yapılmamış olması. Bu işin baş sorumlusu Çeşme Akarca mevkiinin yani Tansaş arkasının imara açılmasının engellenmesi ile alakalıdır. Ben 2004-2014 arası meclis üyesiydim ve bu dönemde 2012-2013 yılları arasında Çeşme Otogarı arkasının imara açılması söz konusu oldu fakat bir arkadaşımız bu işi mahkemeye verdi. Yaklaşık 2 bin-2 bin 500 bağımsız bölümün oluşacağı bu büyük alanda planların yapılması ile ilgili sıkıntılar üst üste geldi ve bu konut üretimini sağlayamadık. Bunun sorumlusu Esen Fatma Kabadayı’dır. Mahkemeyi inatla açan ve hatta yine, ‘Planlama yapılırsa mahkemeye vereceğim, burası imara açılmasın’ diyen insan, kiraların bu kadar yüksek olmasının sebebidir. Çünkü talep yüksek, arz yapamıyoruz. Diğer yandan, ben belediye başkanı adayı ilan edildikten hemen sonra bir olağanüstü mecliste, ‘gecekondu engelleme bölgesi’ olarak belediyemize ait olan 412 parsel, bir kooperatife tahsis edildi. Gece kondu engelleme bölgesine göre uygun bir kooperatif değildi, usulsüz bir işlemdi ve biz göreve geldikten sonraki nisan ayı ilk meclisinde bu tahsisi iptal ettik. Kooperatifin yöneticileri, yürütmeyi durdurma kararı istediler ve alamadılar ama mahkeme açtılar ve bu mahkeme uzun süre sürdü ve şu anda da kaybettiler. Arsalar belediyemize bundan 6-7 ay evvel dönmüş oldu. Biz bununla ilgili çalışma yapıyoruz, sosyal konut üretmek istiyoruz ama bu 2 yıllık gecikmenin sahibi de o kooperatifin yöneticileridir. Çeşme'de konut ihtiyacı olan vatandaşların önünü usulsüzce engelleyen kişilerdir. Şimdi biz burada bir fiyat çıkarttırmaya çalışıyoruz fakat öyle bir ekonomik kriz var ki hiçbir müteahhit bu ortamda fiyat veremez durumda. ‘Ben fiyatları sabitleyemem, ben fiyat veremem’ diyor. Hal böyleyken bizim bundan sonraki adımımız şöyle olacak; biz buradaki arsaların fiyatlandırmasını yapıyoruz, tip projelerini hazırlıyoruz. Hukuk servisimiz de araştırıyor, eğer gerekirse imarlı arsa satışı yapacağız ve diyeceğiz ki; ‘Bu arsaya, bu projeyi uygulamak üzere ve bir sene içinde de evinizi bitirmek üzere alabilirsiniz’. Belki bu metodu izleyebiliriz. Şu anda da ekonomik krizde vatandaşlarımın, memurumun, işçimin, emeklimin ne kadar büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum. Bir taraftan Tansaş arkası planlarını çözmeye çalışırken, diğer taraftan da sosyal konut projesini çözmeye çalışıyorum. Bunun arkasından da hemen Ildır civarındaki 700 parsellik sosyal konut projemiz gelecek.
İŞTE SOSYAL BELEDİYECİLİK
Neden yapıyorsunuz böyle bir projeyi… Sosyal belediyecilik gereği mi?
Elbette… Çeşme’de toplu konut yapmak durumundayız çünkü kira bedelleri korkunç yükseldi. Ancak belirtmeliyim ki Sosyal Demokrat Belediyecilik deyince biz sadece konut üretiminden bahsetmiyoruz. Biz evde sağlık hizmetlerinden de, sosyal yardımlardan da, öğrencilere burslardan da, tarım ve hayvancılık desteklerinden de bahsediyoruz. Mesela; Genel Başkanımızın emrettiği gibi ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın uyguladığı gibi Çeşme’de iki masal evimizi açtık, şu anda üçüncüsünü açıyoruz. Masal evlerinde 6 yaşına kadar çocuklarımıza eğitim verirken diğer taraftan annelerine meslek sahibi olabilecekleri kurslar veriyoruz.
ATİNA’DA ‘İLGİNÇ’ ÖNERGE!
Biz Tarımsal Hizmetler Müdürlüğümüzü de kurduk. Pandemide herkes tarımın ve üretimin önemini gördü. Çeşme’de Karakılçık Buğdayı ekimini yaptık, şu anda 70 tonun üzerinde buğdayı Tarım Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatının iki katına alarak yaptık. Anasonumuzu 30 yıl sonra yeniden diktik. Çeşme kavunumuzun coğrafi işaretini Büyükşehir Belediyemiz aldı. Tonlarca kavunun bu sene tarlada kalmasını engelleyip büyük marketlere satışını yaptık. Kendi zeytin ağaçlarımızdan zeytinyağımızı ürettik. Sakız enginarımızın tarlada kalmasını engelledik.
Ayrıca sakızımızı da 40 yıl sonra hasat ettik. 4 binin üzerinde sakız ağacımızı Çeşme Belediyemize ait yeşil alanlara buluşturduk. Öyle bir sakız politikası yönetiyoruz ki Atina Meclisi’nde bizim hakkımızda soru önergesi verildi. ‘Çeşme’de sakız üretiliyor, siz bunu nasıl engellemiyorsunuz’ dendi.
Çeştur A.Ş. de bizim sosyal belediyecilikteki örnek projemizdir. Çeştur’da şu anda 350'ye yakın Çeşmeli gencimiz çalışıyor. Çeşme’nin ikinci en büyük sorunu istihdamdır. Çeştur A.Ş. bir taraftan Çeşmeli gençlere istihdam sağlarken diğer taraftan da geliri az vatandaşlar için de uygun fiyata, kaliteli hizmet anlayışını sağlıyor.
‘BİR 5 YIL DAHA VAR’
Peki bahsettiğiniz ve ihale aşamasında olan projeler önümüzdeki seçimlere kadar bitecek mi? Sonraki dönem için ne görüyorsunuz?
2 yıl içinde bitecek ama bir 5 yılımız daha var önümüzde. İkinci beş yılımız için de yeni projelerimiz var, ben her projeyi söyleyemiyorum, söylemeye çekiniyorum. Bazı arkadaşlar önümüze engel koyuyorlar, dolayısıyla bu engellerin önünü almak için proje ihale aşamasına gelmeden proje açıklaması yapmıyoruz.
Önümüzdeki dönem için de adaylık açıklaması olmuş oldu bu cümleler… Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Cumhuriyet Kız Yurdu müjdesini vereyim; Kaymakamlığın karşısındaki otelimizde tadilat ihalesine çıkıyoruz. 100’ün üzerinde öğrencimize hizmet edeceğiz. Ayrıca İkinci Bahar Yaşlı Evi’nin çok yakında proje olarak sunulacağının müjdesini vereyim.
ÇEŞME’NİN HALKI GERÇEĞİ BİLİYOR
Çeşme Meydan Projesi için neler söylersiniz peki? Büyük övgüler aldı ancak eleştirenler de oldu tabii…
24 bin m2’lik alanda biz Çeşme sahilinin vizyonunu değiştirdik. Çeşme 50 sene sonra bir yatırım gördü. Bununla ilgili olumlu ve olumsuz eleştiriler aldık. Biz yaklaşık bin metrekare kapalı alan yıktık 24 bin metrekare bir düzenleme yaptık. Çeşme Kalesi’nin eski ve yeni halini görenler bizim ne yaptığımızı ve ne yapmak istediğimizi rahatlıkla anlıyor. Büfeler konusundaki o eleştirinin başında bayrak açan vatandaşın da kimin kiracısı olduğunu öğrendikten sonra çok fazla şaşırmadık açıkçası! Kendileri eleştirmeye devam edebilirler. Ama Çeşme halkı memnun Çeşme ziyaretçisi memnun. Biz Çeşmenin 50-60 senelik vizyonunu değiştirdik; bizim misyonumuz Çeşmenin sezonunu uzatmak.
Meydanımızın eski ve yeni hali arasında fersah fersah fark var ama bir yapılanları görmek istemek var, bir de yapılanlara gözlerini kapatmak var. Benim Çeşme halkım gerçekleri biliyor, herkes yaşadı. Marinadan gelen müşteriyi Çeşme Çarşısı’na ve Çeşme sahiline sokmanın yolu da buydu ve biz 50 senedir yapılması gerekeni yaptık. Burası Çeşme’nin vitrini, kalbi aslında. Bana halkım hep şunu söylüyordu; ‘Marina'daki müşteriyi Çeşme Çarşısı’na ve sahiline sokmamız lazım’. Çeşme’nin merkezindeki, kalenin önündeki o karanlığı açıp bir vizyon projesi yaptık. Çeşme halkım yaptıklarımızdan memnun olmasa ben yıkar geçerim. Tabii ki yapıcı eleştirileri alıyoruz ancak çamur atmak isteyenler lütfen başka kapıya gitsin.
