Cengiz Aldemir/ ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan,  limanların dünya ekonomisi için, egemen güçlerin savaş noktasında çok önemli olduğunu vurguladı.

LİMANLARIN STRATEJİK ÖNEMİNE ÖRNEKLER

Dünya da limanlar ile ilgili yasa ve uygulamalarla ilgili örnekler paylaşan CHP'li Bakan, "Amerika Birleşik Devletlerinde limanların satışını onaylama yetkisi ABD Kongresinde. 2006 yılında Dubai Ports World diye bir şirket, bir İngiliz şirketini satın aldı, Amerika'da 6 tane limanın işletme hakkına sahip olan şirketi satın aldı. Amerikan Kongresi çok sert tepki gösterdi ve o sözleşmeyi iptal etti. Yunanistan, komşumuz, 2016 yılında en büyük limanı Pire Limanı'nı Çinlilere satma kararını Parlamentoda büyük tartışmalarla onayladı. Bakın "Parlamentoda onayladı." diyorum, zira bizdeki gibi değil, ihale yapılıyor, her şey bitiyor ama Parlamentonun onayına tabi limanın satılması, Çinli COSCO'ya satışı onayladı büyük grevlerle, büyük olaylarla. Çin Pire Limanı'nı aldıktan sonra, arkasından Amerika Birleşik Devletleri Dedeağaç ve Kavala'da limanlara yatırım yapma kararı aldı. Yine, çok yakın zamanda, Birleşik Arap Emirlikleri'nde Çinli COSCO şirketi... COSCO da bu arada dünyanın en büyük liman ve lojistik şirketlerinden birisi ve Çin devlet şirketi. Abu Dabi'nin 80 kilometre kuzeyinde yaptığı bir liman yatırımında yaptığı inşaat tesisinin askerî tesis olabileceği düşüncesiyle Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Arap Emirlikleri'ne baskı yaptı, ikna etti, inşaatı durdurdu" örneklerini verdi.

DEVLET LİMANLARINI KENDİSİ İŞLETMELİ

Çin'in dünyada yol konsepti çerçevesinde Sri Lanka, Kenya, Zambiya gibi ülkelerde liman satın aldığını, İsrail, Mısır Limanlarında yatırım yaptığını, Beyrut Limanı'na talip olduğunu belirten CHP'li Bakan, "Devlet olarak ya limanlarınızı kendiniz işletirsiniz ya ulusal sermayeli şirketleriniz işletir ya da kimin işletmeyeceğinize siz o devlet olarak karar verirsiniz, Parlamentonun onayına sunarsınız liman satışını. Eğer siz bunu yapmıyorsanız o limanları kontrol edemiyorsunuz demektir" ifadelerini kullandı.

BİZDE BİRDEN FAZLA OTORİTE VAR

Hollanda'nın Rotterdam modeline dikkat çeken Bakan, her ülkede bir liman otoritesi olduğunu vurgulayarak, " Bizde birden fazla otorite var ve o liman otoritesi, hiçbir limanı bizim Mersin Limanı'nı, İskenderun'u, Antalya'yı sattığımız gibi komple satmaz; her iskeleyi parça parça farklı operatöre verir; onların alt limitlerini, üst limitlerini, fiyatlarını belirler, rekabet oluşturur ve orada cirodan pay alır. Mersin Limanı, 2010 yılında ilk yatırım bedeli dâhil 800 milyon dolara ihale edildi. Yedi yıl sonra o 800 milyon dolara satın aldıkları şirketin yüzde 39'unu 800 milyon dolara sattılar. Yani, ne olmuş? Alan grubun yatırımları yedi yılda 1 milyar 800 milyon dolara çıkmış. Bu arada da, yedi yıl boyunca, orada, İzmir limanlarının 3 katı fiyatına yükleme hizmeti verdiler, kasalarını parayla doldurdular. Böyle ballı bir ticaretten bahsediyoruz; eğer, bu burada onaylansaydı, bu devam edecekti. Bakın bu Mersin limanı Türkiye'nin nasıl soyulduğunun örneğidir" diye konuştu.

VATANINI SEVEN BU YASAYI MECLİSE BİR DAHA GETİRMEZ

Teklifin meclise bilinçli olarak getirilmesinin bir ihanet olduğunu vurgulayan Bakan,  bölgesinde monopol olan, başka rekabetçi hiçbir limanın olmadığı Mersin gibi Türk limanlarının önem kazandığına dikkat çekerek şöyle konuştu: "Dünya sermayesinin Körfez, bir taraftan Çin'in Türkiye limanlarında gözü var. Bizim limanlarımızı... Hangi akıl, hangi vicdan, hangi vatansever insan bu kanunun buraya gelmesine onay verir, bu teklifin buraya gelmesine onay verir? Bu maddenin buradan çıkarttırmakla bu ülkeyi seven muhalefetin yapması gerekeni yaptık. Saray, Yeni Osmanlıcılık hayalleriyle Türk limanlarının ne kadar önemli olduğunu görmeyebilir ama bu Parlamento görmek zorunda arkadaşlar.  Vatanını seven, ülkesini seven, ulusal çıkarlarını gözeten hiç kimse, bu yasayı, bir daha bu Meclise getirmemeli."

Editör: Haber Merkezi