30 yılı aşkın Çevre Kanunu ve Çevre Bakanlığı geçmişine sahip Türkiye'de, çevre kalitesinin korunup geliştirilmesi, ülke yönetiminde ekonomik kalkınma ile doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim politikalarının uygulanmadığını belirten CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, kentleşme, sanayileşme, tarım, madencilik ve diğer tüm sektörlerin yarattığı çevresel risklerin  değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Çevre Mühendislerinin tüm bu süreçlerin planlama ve denetim aşamalarında görev alan ana uzmanlık alanı olduğunu kaydeden CHP'li Bakan, su temini, atık su, atık yönetimi, hava kalitesi, iklim krizi, enerji ve planlamanın diğer çevresel süreçlerini yürütme konularında da yetkin olduklarını belirtti. Doğal kaynakları, yer altı suları, toprağın ve havanın hızla kirlendiğini, tarım ve korunması gereken alanların mevzuat eli ile madencilik, sanayi, enerji, turizm, konut gibi faaliyetlere açılarak kaybedildiğini vurgulayan Bakan, çevre boyutunun değerlendirilmesinin, doğru yönetim ile mümkün olabileceğini kaydetti.

YETERSİZ İSTİHDAM

Konuyla ilgili Çevre Mühendislerinin bakış açısı ve yaklaşımının dikkate değer ve öncelikli olmasına rağmen, istihdamının yetersiz olduğuna dikkat çeken CHP'li Bakan, "Çevre Mühendisliği meslek eğitimi ülkemizde 35 yılın üzerinde geçmişe sahiptir.  Ancak çevre mühendislerinin sahada yürütülen çalışmalarda istihdam edilmemesi ve yetkin personel eksikliği yapılan çalışmaların da kalitesini düşürmektedir. Planlama, sanayi, enerji, ulaşım, altyapı, kentleşme, turizm gibi birçok konuda politikaları yönlendiren, yatırımları yürüten kamu yönetimini idarelerinde çevre mühendislerinin istihdamı yok denecek kadar azdır" tespitini paylaştı. Tarım Orman Bakanlığı'na alınan 2 bin 153 mühendis alımında hiç çevre mühendisinin olmadığına dikkat çeken Bakan, 2017 'de 21, 2018'de 7, 2019'da 17 ve 2020 yılında 13 çevre mühendisi için KPSS puanı ile merkezi atama yoluyla kadro açıldığını anımsatarak, "Bu kadroların büyük çoğunluğu ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dışındadır. Bunun yanı sıra sağlıklı bin 390 belediye sayısı ile yerel yönetimlerde kent planlamasından altyapısına, ulaşımdan sosyokültürel ve yeşil alanlara kadar çevresel altyapı ve etkileri ile atık yönetimini gerçekleştirme sürecini planlayan, yöneten, denetleyen çevre mühendislerinin sayısı da bu görev yüküyle değerlendirildiğinde yok denecek kadar azdır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi içerisinde çevre mühendisi istihdamının artırılması Bakanlığın görevleri için yaşamsal önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.

DİYANETE VERİLEN ÇEVREYE VERİLMİYOR

2021 yılı bütçesinde 3,3 milyar olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinin genel bütçe içerisindeki oranının çok düşük olduğunu belirten CHP'li Bakan, Diyanet İşleri Başkanlığı için öngörülen bütçenin, İçişleri, Dışişleri, Enerji, Kültür ve Turizm, Sanayi ve Teknoloji, Çevre ve Şehircilik ile Ticaret Bakanlıklarından yüksek olmasını, iktidarın bakış açısı ve politik önceliklerinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin: "Meslek alanımızın, 4 yıllık çevre mühendisliği eğitimimiz ve diplomamızın 3-5 günlük eğitimler ile diğer meslek gruplarına 'çevre görevlisi' adı altında verilen belge ile itibarsızlaştırıldığı 'Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik' hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen çevre görevlisi tanımı ve eğilimlerine olan itirazlarımız, hukuki ve eylemsel mücadelemiz 2009 yılından beri devam etmektedir. Çevre Mühendisliği uzmanlık alanımız, Yönetmelik ile çevre kirliliğine neden olabilecek işletmelerin Çevre Mevzuatına uygunluk süreçlerini yönetmek ve değerlendirmek ile 'Görevli ' tanımı içerisine sıkıştırılmış ve 4 yıllık mühendislik eğitimi ile bu çalışmaları yapma yeterliliğine sahip olduğumuz diplomalarımız 'Çevre Görevlisi Belgesi ' ile 3-5 günlük eğitimler ile farklı meslek disiplinlerine açılarak itibarsızlaştırılmıştır. Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik' hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen eğitimler devam etmekte, meslek alanımız hala 'çevre mühendisi dışındaki çevre yönetimi hizmeti yeterlik belgesine sahip görevli 'ler ile paylaşılmaktadır. Mesleki var oluşumuzun ana gerekçesi olan doğal varlıklarımızın, ülkemizin kaynaklarının; çevre yönetim sürecinin kamu ve toplum yararı doğrultusunda korunması ve yönetilmesi süreçlerinde; anahtar meslek dalı olan Çevre Mühendisliği meslek disiplinini itibarsızlaştıran ve iş güvencesini ortadan kaldıran sertifikasyon sistemine dayalı eğitim ve çevre yönetimi anlayışına, diplomalarımızın ücret karşılığı verilen belgelere eşdeğer tutulmasına, meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve ücretleri ile ilgili haksızlıklara karşı mesleki mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Çevre Görevlisi Değil, Çevre Mühendisiyiz! ”  açıklamasını da paylaştı.

ÇEVRE MÜHENDİSLERİNİ İSTİHDAM EDECEK ÇALIŞMANIZ VAR MI?

Konuyu meclis gündemine taşıyan CHP'li Bakan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a, "Önümüzdeki süreçte kamuda çevre mühendisi istihdamının arttırılmasına yönelik hangi çalışmalar yürütülmektedir?" diye sordu. Bakan şu sorularına da yanıt istedi:

2011-2021 yılları arasında, yıllar bazında olmak üzere, kamuda kaç çevre mühendisi kadrosu açılarak atama yapılmıştır?

2011-2021 yılları arasında, yıllar bazında olmak üzere, kaç kişi 'çevre görevlisi' sertifikası almıştır?

Çevre mühendislerinin dile getirdiği "Meslek alanımızın, 4 yıllık çevre mühendisliği eğitimimiz ve diplomamızın 3-5 günlük eğitimler ile diğer meslek gruplarına 'çevre görevlisi ' adı altında verilen belge ile itibarsızlaştırıldığı, Y' ” 'Çevre Görevlisi, Çevre Yönetim Birimi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik' hükümleri kapsamında ticari bir rant haline gelen çevre görevlisi tanımı ve eğitimlerine olan itirazlar ” ve "Çevre yönetim sürecinin kamu ve toplum yararı doğrultusunda korunması ve yönetilmesi süreçlerinde; anahtar meslek dalı olan Çevre Mühendisliği meslek disiplinini itibarsızlaştıran ve iş güvencesini ortadan kaldıran sertifikasyon sistemine dayalı eğitim ve çevre yönetimi anlayışı, diplomalarımızın ücret karşılığı verilen belgelere eşdeğer tutulması, meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve ücretleri ile ilgili haksızlıklar konularındaki açıklamanız nedir?

Editör: Haber Merkezi