ÜMİT KARTAL / İZ GAZETE  - İsmi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday belirleme sürecinin başından beri güçlü şekilde geçen İzmir Milletvekili Murat Bakan, partisinin İzmir adayının açıklanmasına saatler kala, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Bakan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı profili için en önemli kriterini açıklarken, Tunç Soyer’in muhtemel adaylığı ile ilgili de net ifadeler kullandı. Murat Bakan ayrıca, parti kamuoyunda tartışılan birkaç isimle ilgili de fikirlerini paylaştı.

‘İLLA MURAT BAKAN OLMASI GEREKMİYOR’

“Benim için İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığında tek kriter var. Elbette yerel yönetim vizyonu olan birisi olması önemli bir kriter. Parti örgütünden gelmesi ve partili olması önemli. Bir başarı hikâyesinin olması önemli. Ancak tüm bunlardan daha önemli bir şey daha var: O da, bu kentte yaşamış, bu kentin sokaklarında top oynamış, bu kente aşık, bu kente tutkuyla bağlı, burada okumuş, ekmeğini burada kazanmış birisinin olması. İzmir kent kimliği çok güçlü bir kent… İzmir dışından bir adayın gelmesini doğru bulmuyorum. Saydığım vasıflara sahip hangi arkadaşım olursa ben onun yanında dururum. Yani illa Murat Bakan olması gerekmiyor. “

‘FİGEN BAZ KONUSUNDA ŞÜPHEM OLUŞTU’

“Parti dışından adı geçen kadın adaylar ile ilgili olarak, mesela ben Figen hanımı tanımam. Hayatımda adını duymadım, yollarımız ne siyaseten ne de sosyal ilişkiler bakımından kesişmedi. Dolayısıyla kendisi ile ilgili olumsuz bir yorum yapamam. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkelerini, değerlerini taşıyıp taşımadığı konusunda bir şüphem oluştu basında çıkan haberlerden.”

‘BU TİP İNSANLARIN SİYASETE GİRMESİ LAZIM’

“Seda Kaya ismine gelecek olursak aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Seda Kaya EGİAD Başkanlığını yürütmüş, fevkalade başkanlık yapmış, şimdi de BASİFED Başkanı olan, ben ve eşimle, saha grubu kadın arkadaşlarımızla birlikte Torbalı’nın, Menderes’in dağ köylerini tek tek elinde kahvelerle, lokumlarla gezen vatansever bir kadın. Hem iş dünyasında başarılı, hem de bunu kimsenin gözüne sokmadan yapan hem de Adalet Yürüyüşü’ne  katılan bir insandan bahsediyoruz. Dolayısıyla Seda Kaya, olur ya da olmaz bilemiyorum. Ancak benim Seda Kaya ile ilgili düşüncelerim oldukça olumludur. Bu tip insanların siyasete girmesi lazım. İlle de aktif bir görev olması şart değil. Bu tip insanları siyasete katılma konusunda cesaretlendirmek gerek.”

MENDERES KRİZİ İÇİN NE DEDİ?

“Menderes’te Oda Başkanı Celil Anık Bey ile ilgili olumsuz söyleyeceğim bir şey yok. Kendisini Oda Başkanıyken ziyaret ettim. Bizi gayet kibar bir şekilde ağırladı. Bütün yönetim kurulu üyeleri ile beraber bizi gayet sıcak bir şekilde karşılamışlardı. Onunla ilgili olumsuz bir şey söyleyemem. Uzun yıllardan bu yana tanıdığım bir insandır. Parti içerisindeki adaylık başka bir şeydir. Buna partinin içerisindeki yetkili kurullar karar verir. Aday yapar ya da yapmaz.”

‘TUNÇ SOYER, MUZAFFER OLSUN İSTERİM’

“Siyasette farklı üsluplar vardır. Mektepli siyasetçi vardır, alaylı siyasetçi vardır. Herkesin farklı bir siyasi üslubu vardı. Ben Tunç Bey’in siyasi üslubunu başından beri beğenirim. Diplomasi, üretkenlik temelinde siyaset yapar. Ben de siyasetimi bunlar üzerine inşa etmeye çalıştım. Dolayısıyla Tunç Soyer’i de bu konuda hep takdir etmişimdir. Aday olursa da kampanyasında canla başla çalışırım. Muvaffak olsun, muzaffer olsun, başarılı olsun isterim. Bu sadece onun değil Cumhuriyet Halk Partisi’nin başarısı olur. Biz de üstümüze düşeni fazlasıyla yaparız.”

‘AHMET AKIN İSMİ TAKDİR EDİLİRSE…’

“Ahmet Akın benim çok yakın arkadaşım. İzmir Atatürk Lisesi mezunu. İzmir’de evi vardır. Balıkesir’deki süreç hepimizi üzdü. Balıkesir’in dışında bir yerde değerlendirilmesi tamamen Genel Başkan ve MYK’nın takdiridir. Biz de o karara saygı gösteririz. Eğer Ahmet Akın ismi İzmir’de bir ilçeye takdir edilirse -ki bu bizim takdirimiz değil, örgütün takdiri değil Genel Başkanımızın takdiri- biz o takdirin gereğini yapar ve onu sahipleniriz.”

‘BU BİR TATLI REKABET, DEMOKRATİK YARIŞ’

“Ben üslup olarak kavgacı bir adam değilim. Siyasette mücadeleyi doğru bulurum ancak kavgayı doğru bulmam. Uzlaşmayı doğru bulurum, teslimiyeti doğru bulmam. Siyaset yaparken elbette bir rekabet olur. Ancak bu rekabet Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yaşanan tatlı rekabettir. Herkes en iyisini yapmak için mücadele eder. Bunları kavga, kıyamet gibi yansıtmak doğru değil. Bu tatlı bir hizmet rekabeti, demokratik bir yarışın parçası. İnsanlar arada bir gerilebilir. Zaman zaman yumuşar.  Adaylar belli olduktan sonra herkes yumruk gibi olur. Tüm aday adayları bizim arkadaşlarımız. Ahmet olmuş Mehmet olmuş önemli değil. Kim olursa olsun, bizim partilimizdir. Biz onunla beraber sonuna kadar mücadele edeceğiz. Beraber üreteceğiz.”

Editör: Haber Merkezi