Bahçeli, TTB'nin, sağlık emekçileri için başlattığı, "Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz" şeklindeki kampanyasının ardından dile getirdiği, kamuoyunda tartışma yaratan "TTB kapatılsın. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" sözlerini yeni yasama yılının ilk grup toplantısında da sürdürdü. 

Bahçeli'nin TTB ilgili sözleri şu şekilde: 

“Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun riayet ettiği kurallara uymak hepimizin görevi olmalıdır. Hiçbir insanımızın hayatı tehlikeye atılmamalıdır. Türkiye bu madireyi en az hasırla atlatacaktır. Bugüne yapılanlar bundan sonrası için güven vermektedir. Sağlık Bakanlığımız ve donanımlı ekibi mücadele sürecini başarıyla yönetmektedir. Bilim Kurulumuz bazı çatlak seslere rağmen meseleye hakimdir ve bahse konu kurulun değerli üyeleri mesleklerinin ehlidir. İnanıyorum ki alınan güçlü tedbirler virüsün etkisini kıracaktır. 

Doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer bütün sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz. Virüsle kahramanca savaşan kardeşlerimizin hakkını ödeyebilmemiz mümkün değildir. Doktorlarımız özveriyle çalışmaktadır. Diğer çalışanlarımız ateşten gömlek giymişlerdir. Doktorlarımızı incitecek, motviasyoınlarını zedeleyecek morallarini zayıflatacak bırakınız bir sözümüzün olmasını bu vefasızlığı düşürecek veya ima edecek bir niyetin kafamızda belirmesi söz kıonusu değildir. 

Sağlık Bakanlığı'nın verileri üzerinde şüphe uyandırmaya çalışanlar, gerçeklerin saklandığını namertçe ileri sürenler bize göre yalan makineleridir. Bizim sorunumuz TTB merkez konseyine yuvalanmış bir avuç Türkiye düşmanlarıdır. Bizim hesabımız teröristlere güzellemeler yapan, ödüller verenler, övgüler düzen küçük azınlıktadır.

CHP VE KILIÇDAROĞLU'NU DA ELEŞTİRDİ

Bu nedenle TTB kapatılsın diyorum. Hiç kimse niyet okuyuculuğuna heves etmesin. Bilhassa CHP Genel Başkanı ve sivri zekalı yöneticiler iftira tezgahını gitsinler başka kapılarda açsınlar. Son gelişmelerle sabittir ki, TTB başkanlığına kimin seçildiğine bu şahsın nasıl bir sicile maziye sahip olduğunu herkes görmüştür. Hükümet başarılı bir şekilde mücadele ederken gerçekleri çarpıtanlara, göz yumamazdım. Arı kovanına soktuğumuz çomak, kovan içinde saklanan CHP'ye değmiş, iyisinden kötüsüne diğer bütün siyasi yandaşlara değmiştir. 

Doğruları eğip bükerek bizi doktorlarımızla kutuplaştırmak isteyen Kılıçdaroğlu'na tavsiyem en iyi yaptığı işte ustalanması... Mesela yeni bir iskambil destesi alarak, zilletin diğer ortaklarıyla masaya oturup birbirlerine hile yaparak ütmeleridir. Bizim kağıda küreğe ayıracak vaktimiz yok. Kılıçdaroğlu'nu ciddi bir siyasi adam olmaya davet ediyorum. Eğer güldürü işine soyunmak istiyorsa durmasın ilerlesin öteki çadır tiyatrosunda yolu açık olsun diyorum." 

KOBANİ SORUŞTURMASI

6-8 Ekim olaylarıyla ilgili yürütülen soruşturmanın ucu nereye dayanıyorsa dayansın oraya kadar gidilmeli, 35 ilimizde, 68 ilçemizde halkı sokağa döken, 53 kişinin ölümüne neden olan bölücü alçaklara en ağır ceza verilmelidir. Kobani bahanesiyle Türkiye’yi yakıp yıkanlara talimat Kandil’den verilmişti. CHP’nin övdüğü, İP’in değer verdiği terörist Demirtaş bu olayların bir numaralı sorumlusudur.

Geçmişte Kobani’ye selam yollayan, dahası Serok olarak anılan eski başbakan yalanı dolanı bıraksın da, hezimetlerini, PKK/YPG’ye zeytin dalı uzatan karanlık ilişki ağlarını açıklasın. Yüreği varsa Türkiye’nin nasıl bir tuzağın içine çekildiğini, buna da hangi vicdanla duyarsız kaldığını itiraf etsin. 6-8 Ekim isyan projesinin içinde veya dışında, kıyısında veya köşesinde kimin adı geçiyorsa, kimlerin parmak izleri bulunuyorsa bunların yakasından tutulmalıdır. Gelişmelerin takipçisiyiz, elbette hukuki sürece desteğimizi her şart altında sürdüreceğiz. Bu vesileyle İçişleri Bakanımızı, polislerimizi, Jandarmamızı, savcısından hâkimine kadar bütün hukuk insanlarımızı ihanetin üstüne kararlıca gitmelerinden dolayı gönülden tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

CUMHURİYET

Editör: Haber Merkezi