Cengiz Aldemir/ANKARA- Meclis Çevre Komisyonunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Paris İklim Anlaşması’nda bir zorlamanın olmadığını, ulusal katkı beyanı olduğunu belirterek, "Şimdi, siz ulaşamayacağınız bir karbon salınımını hedef alır ve “Ben bunun üzerinden azaltım yapacağım.” varsayımıyla hareket ederseniz zaten hiçbir şey yapmanıza gerek yok, Paris İklim Anlaşması’nın gereğini yapmış olursunuz. 
Biz demişiz ki: “2030 yılında 1 milyar 175 tonluk bir karbondioksit salınımı yapacağız, bunu yüzde 21 azaltacağız, bu da işte 929 milyon tona denk gelecek.”örneğin 2012 yılında 430 milyon tonmuş bu ama hesap yaptığımız zaman biz Türkiye’de, TÜİK’in de verilerini değerlendirdiğimiz zaman bu, 2030 yılında aslında 709 milyon ton. Yani biz aslında hiçbir şey yapmadan bu düzene devam ederek Paris 
İklim Anlaşması’ndaki ulusal katkı beyanını yerine getirmiş oluyoruz" dedi.

YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELİN DENİYOR

Bu durumun, termik santrallerin çalışacağı, petrol ve doğal gazdan elde edilen elektrik, enerji üretiminin devam edeceğini, bu konularda bir kısıtlamaya gidilmeyeceğini ve yenilenebilir enerjiye yatırımlarının yapılmayacağı anlamına geldiğini vurgulayan Arslan, "Paris İklim Anlaşması’nda
Böyle bir dayatma yok. Emisyon azaltımıyla ilgili bir dayatması yok. Bizim onlara ulusal katkı beyanıyla verdiğimiz bir taahhüt var ve her beş yılda bu beyanları iyileştirmeye davet ediyorlar. Yenilenebilir enerjiye yönelin, karbon ayak iziyle birtakım çalışmalar yapın” deniliyor. Karbon ayak iziyle ilgili burada hiçbir şey duymadığım gibi kurumlar nasıl hazırlanacak bu işe? Asıl onları çok etkileyecek yani sanayicimiz ciddi anlamda endişeli" ifadelerini kullandı.

BİR YOL HARİTASI YOK

Avrupa Yeşil Mutabakatının kapıya dayandığını, karbonsuzlaşmayla ilgili hiçbir taahhüdü olmaya Türkiye'nin, AB ülkelerine 3 milyar euroluk karbon vergisi ödemek zorunda kalacağını 
kaydeden Arslan, "Ton başına birtakım kalemler var ve bizim için risk olacak, ihracatının yüzde 50-55’ini Avrupa Birliği ülkelerine yapan bir ülke olarak bizim için, sanayicilerimiz için ciddi risk teşkil edecek. Bir hesaplamaya göre en az 1 milyar, bir hesaplamaya göre de Sayın Bakan da burada söyledi 2.8 milyar, 3 milyar euroluk bir karbon vergisi ödemek zorunda kalacak ülkemiz. Avrupa Birliği ülkelerine, ürün satmak zorunda kalacağız.  Bir yol haritası yok. İleride kurumsal ayak izinin ürün bazlı ayağına döndüğünde, önce kurum kendini karbon ayak iziyle ilgili bir hesaplamaya tabii tutacak, sonra bir de ürün bazlı karbon ayak izine geçiş de olabilir. Bir fabrika ürettiği bir ürüne 30 euro verecek, birine de vermeyecek ya da birine 90 euro verecek. Bizim bunları çok iyi çalışıyor olmamız lazım. Avrupa Birliği “2030 yılında yüzde 55.” diyor, 2050 yılında bu karbonsuzlaşmayı nötrlüyor" değerlendirmesinde bulundu.

YENİLENEBİLİR ENERJİYE YATIRIM YAPILMALI

22 tane termik santral ihalesi olduğunu, bunlardan birinin  Amasra’da mahkeme kararıyla durdurulduğunu, Eskişehir Alpu’da defalarca yargı kararlarıyla durdurulduğunu anımsatan CHP'li Arslan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını uyararak, "Bizim yenilenebilir enerji potansiyelimiz yüzde 53. Bu yıl kaç peki? Biz hidroelektrik santrallerini yenilenebilir enerjilerin içinde sayıyoruz. Kuraklık nedeniyle  bu oran yüzde 15’e düştü değil mi? Peki, bu kuraklık devam ederse siz nasıl “Bizim yüzde 53 yenilenebilir enerji kaynağımız var.” diyeceksiniz? Yüzde 12, 13, 14 civarında rüzgâr ve güneş enerjisi var. Topladığınız zaman yüzde 28 yapıyor. yüzde 53’lerde falan değil. Barajlarımız dolu değil ve bu küresel iklim, bu kriz, bu kuraklık öyle gösteriyor ki tarımsal sulamayla beraber, HES’lerden istediğimiz verimi alamayacağız. Yenilenebilir enerji işine çok ciddi anlamda kaynak  ve yatırımlar yapmamız gerekiyor" diye konuştu. 

PARİS ANLAŞMASINA OLUMLU BAKIYORUZ

Son yapılan araştırmalarda Paris İklim Anlaşması’nın gereklerini uygun bir şekilde yapılması, güneş ve rüzgar enerjisi gibi santrallerin millî geliri artıracağını, doğalgazla, kömürle, petrolle çalışan elektrik santrallerinin devre dışı bırakılmasının ekonomiye ciddi katkı sağlayacağını savunan Arslan, "Bir daha orman yangını, sel felaketi yaşamayacakmışız gibi hayatımıza devam ediyoruz. Kendi geleceğimizle, sanayi üretimimizle, göllerimizle, ormanlarımızla ilgili risk görüyoruz. Buna bir an önce geçelim. ama Cumhurbaşkanının ağzından çıkmadığı sürece hiçbir şeye imza atılamıyor, hiçbir şeyden çıkılamıyor.
Siyasetüstü işlerde bir sağduyuya davet edelim. Yani “-mış” gibi yapıyoruz, sanki azaltım yapıyormuş gibi sunuyoruz. Paris İklim Anlaşması’na çok olumlu bakıyoruz."

Editör: Haber Merkezi