Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis genel kurulunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Türkiye’nin 2018 yılında dağıtım sistemine giren enerji miktarının 203,8 milyar kilovatsaat, dağıtım sisteminden tahakkuk eden miktarın ise yaklaşık 177 milyar kilovatsaat, kayıp kaçağın 26,5 milyar kilovatsaat olduğunu belirten Arslan, “Yani, biz ürettiğimiz elektriğin yüzde 13'ünü kayıp kaçak olarak bir şekilde sistemde kayba uğruyor. Yani, bu kayıp kaçak miktarını, 26,5 milyar liralık kilovatsaatlik enerjinin parasını beş yıl daha namuslu vatandaşların faturalarına yansıtmaya devam etmek istiyorsunuz” dedi.

ŞİRKET HATALARI FATURAYA YANSIYOR

Elektrik enerjilerinde önemli bir yer tutan kayıpların, teknik ve teknik olmayan kayıplar olarak tanımlandığını kaydeden Arslan, Teknik kayıpların asgari seviyeye düşürülmesi, dağıtım şirketlerinin işletilmesi sürecinde tesisat tekniğine uygun olarak periyodik bakımlarının ve yeni yatırımların zamanında yapılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Bu yönde yapılan tüm harcamaların tüketici tarifelerine yansıtıldığını söyleyen Arslan,” Bu nedenle, dağıtım şirketlerinin bu konuda her türlü tedbiri alarak kaynak israfı ve arz güvenliği sıkıntısı yaratmadan gerekli yatırımları zamanında ve tekniğine uygun bir şekilde yapmaları, yapılan yatırımların da kamu idareleri tarafından sağlıklı bir şekilde denetimden geçirilmesi göz ardı edilmeyecek bir zorunluluktur. Teknik olmayan kayıp kaçaklar ise kullanıma sunulduğu hâlde tahakkuk işlemi yapılamayan veya bir başka ifadeyle faturalandırılmayan elektrik tüketimlerini içermektedir. Bunlar genellikle yasa dışı elektrik tüketimi, ölçümleme, faturalama ve veri işleme hataları gibi eylemler sonucunda ortaya çıkmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

ELEKTRİK DAĞITIM ÖNERİLERİ

Ölçümleme, faturalandırma, veri işleme gibi sorunların dağıtım veya tedarik şirketlerin yönetsel zafiyetlerinden oluşan hatalardan kaynaklandığını belirten Arslan, yasa dışı elektrik kullanımının önlenmesi için dağıtım şirketinin sahada gerekli fiziki denetim ve tüketim ölçümlerini zamanında yapmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Teknik ve teknik olmayan tüketimlerin asgari seviyeye düşürülmesinin dağıtım şirketlerinin sorumluluğu altında olduğunu hatırlatan CHP’li Arslan, “Hâl böyle olmasına karşın, yüksek kayıplı şirketler tanımına dâhil edilen bazı dağıtım bölgelerine ayrıcalık tanıyan, aynı zamanda dağıtım bölgelerinin özelleştirme ihalelerindeki yarışma şartlarını da bozan Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği de yürürlükten kaldırılmalıdır” önerisinde bulundu.

KURALLARA UYAN ABONE KORUNMALI

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; "Elektrik enerjisinin naklî esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek, hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmamaktadır." denilen kararına dikkat çeken Arslan, dağıtım şirketlerinin sorumluluğu altında olan ve dağıtım özelleştirmelerinin maskesini düşüren kayıp kaçak tüketimlerinden kaynaklı maliyetlerin ve sayaç okuma giderlerinin tüketici faturalarına yansımasına son verilmelidir” diye konuştu.

KAMUSAL POLİTİK ANLAYIŞ ÖNEMLİ

Elektrik enerjisinin, üretimden tüketime kadar sürdürülen tüm faaliyetlerinin, kamu hizmeti nitelikleri göz önüne alınarak ve özelleştirme bölgelerinde yürütülen elektrik dağıtım hizmetlerinin toplum yararına öncelenmesi gerektiğini söyleyen Arslan, kamusal anlayışın yeniden politik bir tercih olarak gündeme getirilmesinin önemine değindi.

Editör: Haber Merkezi