Cengiz Aldemir/ANKARA - Getirilen teklifle Anayasa’da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, devletin yapılanması içindeki öteki kurumlarla birlikte ele alınması ve o bölümde düzenlenmesinin bir rastlantı olmadığını vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, Meclis Anayasa Komisyonunda yaptığı konuşmada, “Bu bölümde yer alan kurumlar tektir ve Anayasa’dan başlayarak yasalarla öngörülen kurallara tabidirler. Ülkemizde nasıl ki 1’den fazla Diyanet İşleri Başkanlığı, nasıl ki 1’den fazla Hâkimler ve Savcılar Kurulu, nasıl ki 1’den fazla Yargıtay ve Danıştay olamazsa, 1’den fazla da baro olamaz. Alternatif barolar yaratmak, çoklu barolar yaratmak Anayasa’ya aykırıdır” dedi.

ADALET OLMADAN YAŞANMAZ

Anayasa’ya aykırılıkla birlikte barolar arası rekabetin yanı sıra, etik sorunlara ve ciddi disiplin zafiyetlerine neden olabileceği uyarısında bulunan Arslan, iktidarı, Barolar Birliğinin seçim sistemini değiştirerek temsilde adalet ilkesini tamamen ortadan kaldırmak istediğini vurguladı. Türkiye Barolar Birliğinin de bu teklife olumlu yaklaşmadığını söylemenin yanlış olmayacağını kaydeden Arslan, “Her şey sizin kontrolünüzde olsun istiyorsunuz. On sekiz yıllık AKP hükûmetleri döneminde yargının nasıl yara aldığı hepimizin malumu. Yargıya olan güvenin hızla azaldığını bilmeyenimiz yoktur. Aç kalabiliriz, susuz kalabiliriz ama adalet olmadan yaşayamayız “ sözleriyle tepki gösterdi.

Bir parti genel başkanının, HSK üyelerinin bir kısmını doğrudan atadığı bir yargının bağımsız olamayacağının altını çizen CHP’li Arslan, AKP iktidarı dönemlerinde yargının siyasallaştığını, parti üyesi hukukçuların bu dönemde hâkim olarak atandığını, yargı mensuplarının yürütme karşısında ayağa kalktığını, saraydan gelen açıklamalarla verilen mahkeme kararlarına bu dönemde tanık olduklarını hatırlattı.

LİYAKAT DA ASKIYA ALINDI

Bölünmüş barolarla liyakatin de askıya alınmış olunacağını belirten Arslan, çıkacak yasa ile kısa süre içerisinde belli bir siyasal görüşe sahip avukatların farklı baroların çatısı altında bir araya geleceğini ifade ederek,” Vatandaş hukuki problemini, konusunda uzmanlaşmış avukatlara vekâlet vererek değil “Benim problemimi yandaş baroya kayıtlı avukatlar çözer.” diyerek, ister istemez vekâletini belki de ekonomik değerinin çok üstünde yandaş baro avukatlarına vermek zorunda kalacaktır. Aslında baroları bölerek liyakatte bir anlamda askıya alınmış olur. Vatandaş devletine güvenmek ister, hukuka güvenmek ister, adalete güvenmek ister. Kanunlar aslında bizim bir nevi ortak yaşam sözleşmemizdir; bu sözleşmeyi ise bağımsız yargı, tarafsız yargıçlar ve güçlü savunma korur. Şimdi, siz savunmanın gücünü kırmak, birilerini saraya bağlamak istiyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin nasıl garabetlere yol açtığını yaşayarak görüyoruz. Baroları bölerek sadece hukuku, adaleti, toplumsal güveni zedelemeyeceksiniz. Yasama, yürütme ve yargı arasında zaten bozulmuş olan güçler ayrılığı dengesini daha da yaralayacaksınız” uyarısında bulundu.

KAMER GENÇ HAKLI ÇIKTI

Aristo’nun, “Adalet önce devletten gelmelidir çünkü hukuk devletin toplumsal düzenidir.” Sözünü hatırlatan Arslan, eski CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in iktidarı bu konularda çok uyardığını ve haklı çıktığını vurguladı. Tarihin ilerleyen sürecinde bu uyarıları herkesin göreceğini kaydeden Arslan, adalet sistemini, vatandaşın hak ve hukukunu arama yollarını olumsuz etkileyecek bu düzenlemeden bir an önce vazgeçilmesini istedi.

Editör: Haber Merkezi