AKP İzmir BŞB Başkanı adayı olarak beklendiği şekilde eski Denizli BŞB Başkanı Nihat Zeybekçi adını açıkladı. Ankara adayını da eski Kayseri BŞB Başkanı M.Özhaseki olarak açıklayan AKP süreci önde başlattı. 

Eş zamanlı olarak dün CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüşen A.Yüksel'de aday adaylığı için başvuru yaptı. Görünen artık bir hafta on gün içinde CHP'de kararını vermiş olacak İzmir, Ankara ve İstanbul adayları için düğmeye basılacak. 

AKP açısından bakıldığında ciddi bir kadro sıkıntısı olduğu çok açık. Görevden alınan başkanların boşalttıkları koltuklar kayyumlar veya atanan mevcut başkanlar ile, üç büyük il ise bugüne kadar en güvenilen eski BŞB Başkanlığı yapmış kadrolar ile tamamlanmaya çalışılıyor.

MHP ve İYİ Partinin yancı olması nedeniyle gözler CHP adayları üzerinde. Bu yerel seçimler eğer devletin bekaası üzerinden yürütülecek bir seçim faaliyeti olarak tasarlanıyor ise, ki en azından Kürt illeri için böyle olduğu açıktır, Batı'da beklenti dışında sonuçlar üretmeye adaydır. 

İzmir için Zeybekçi'nin AKP adaylığı bir erken havlu atmadır. Ancak bu kenti kuşatan sermayenin geri çekildiği anlamına gelmemektedir. A.Yüksel'in adaylık hamlesi İzmir'deki taşları yerinden oynatacaktır. Bu adaylık M.Bakan, A.Batur gibi isimleri oyun dışına itmiştir. Uzun yıllardır kentte CHP siyasetini belirleyen A.Yüksel'in bir gözü hep BŞB Başkan adaylığında olmuştur. Aday olmadığı koşullarda ise adayı belirleyen ekip içindedir. 

Eski Başkan Priştina ile yaptığımız bir sohbette bir sonraki görevi için "parti genel başkanlığı görünüyor" sözüme itiraz etmemişti. CHP'nin İzmir veya eğer kazanırsa İstanbul Belediye Başkanı bir sonraki dönemin potansiyel genel başkanı ve Cumhurbaşkanı adayıdır. Bu yanıyla bu illerde belirleyeceği belediye başkanı adayı aynı zamanda CHP'nin Kılıçdaroğlu sonrası yöneliminin de işareti olacaktır.

Şimdi İzmir için adı geçen adayların parti içi kabul görme mücadelesinin en sert zamanıdır. Bu yarış artık T.Özkan, A.Yüksel ve T.Soyer arasında geçecektir. Adı geçen diğer adaylar bundan sonra bir metropol ilçe için kendilerine yer beğenmek durumundadırlar. Bu üçlünün parti içi mücadelesinin seçim kaybetme riski ortaya çıkarması durumunda bir dönem daha A.Kocaoğlu formülü yedektedir. 

Siyaseten tercüme edersek CHP İzmir'de yarış nispeten kamusal alandan yana olan bir ekip ile artık kenti neo liberal yağmaya açmaya düşüncesinde olanlar arasındadır. A.Yüksel'in adaylığı yerel sermayenin sürece dahil olma kavgası, A.Kocaoğlu'nun adaylığı ise Folkart, Türkerler ,TOKİ ile kentin yeniden tasarlanması demektir. T.Soyer'in aradan çıkma şansı ancak bu adaylar dışından alacağı örgüt desteği ve kamuoyu baskısı ile mümkündür.

Editör: Haber Merkezi