CENGİZ ALDEMİR/ ANKARA- Meclis Genel Kurulu'nda Kadına Yönelik Suçlarda Ceza Artışı Öngören Yasa Teklifi üzerine söz alan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Hacettepe Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre her 10 kadından 4'ü yaşamının bir döneminde şiddete uğradığını söyledi.
KADIN BAKANLIĞI'NI KALDIRAN AKP
2021 yılında en az 339 kadın ve 34 çocuğun erkek şiddetiyle katledildiğini anımsatan HDP'li Kemalbay, yasa teklifinin komisyonda AKP ve MHP tarafından görüşülmesinin engellendiğini belirterek, "Erkekler 96 kadına karşı nitelikli cinsel saldırı yapmış, 772 kadını seks işçiliğine zorlamış, 424 kadın taciz edilmiş, 208 çocuk istismar edilmiştir. Hâl böyleyken, biliyor musunuz mensubu olduğum Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda, Kadına Yönelik Şiddet Kanunu'nun geneli üzerine, yani bu kanunun geneli üzerine bir tartışma yapılmadı. "KEFEK'te zaten konuşuluyor." diyerek bu kısım AKP ve MHP oylarıyla atlandı ve bir skandala imza atıldı. Kadın bakanlığını kaldıran AKP'den ne bekliyorsunuz?" diye sordu.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ KAPSAYICI VE HAYATİ
İktidarın, kadın, yaşlı, mülteci, engelli, tüm dezavantajlı grupların, ekonomik ve sosyal eşitsizlikler altında olan tüm şiddet mağdurlarının hayati güvencesi ve haklarının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmasını eleştiren Kemalbay, "Sözleşmede kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, kadın kavramları tanımlıdır ama bu kanunda böyle değil. İstanbul Sözleşmesi psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, taciz, zorla evlendirme gibi kadına yönelik pek çok şiddeti tanımlıyor, tüm türlerini kapsıyor. Nasıl çıkarırsınız, nasıl İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını açıklarsınız, neyle açıklarsınız? Biz kadınlara güç veren ve kamu kurumlarını toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle sorumluluk almaya zorlayan bu demokratik sözleşmenin uygulanmasının hayati olduğunu düşünüyoruz" sözleriyle tepki gösterdi.
KADINLARIN İKİYÜZLÜLÜĞE KARNI TOK
Kadına yönelik suçlarda TCK'de düzenlenen haksız tahrik ve iyi hâl indiriminin yıllardır cezasızlık aracı olarak kullanıldığını belirten HDP'li Kemalbay, getirilen yasanın bunun temeline inmekten uzak olduğunu vurgulayan Kemalbay, "Neden bu kadar iyi hâl var, iyi hâl meraklısı yargı mensubu var. Bunu sorgulamadan bu tabloyu değiştirmek mümkün değildir çünkü hâkimlerin fail erkeklere iyi hâl indirimi uygulayan kararları mevzuat eksikliğinden kaynaklanmıyor. Erkek egemen zihniyetin bir tezahürüdür. Cinsiyetçi toplum, hukuk, siyaset terk edilmeden bu kararlardan da geri dönülemez. Kadınları gerçekten koruyan bir yasa getirmek istiyorsanız eğer on bir yıl önce bugün İstanbul'da imzaya açılan ve Türkiye'nin de ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi'nden tek adamın kararıyla neden çıkılabildiğini özellikle AKP'li kadın milletvekilleri bize açıklasınlar. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz. Kadınların bu ikiyüzlülüğe karnı tok" eleştirisinde bulundu.
SİZ YASALARI AYAKLAR ALTINDA ÇİĞNEDİNİZ
İktidarın, göstermelik yasalarla göz boyadığını, getirdiği teklifin işlenen suçların üstünü örtmekten başka bir amaca hizmet etmeyeceğini söyleyen Kemalbay, şöyle konuştu:
"Bırakın bu kâğıt üzerindeki yazıları, yazma işlemlerini ve dünya kadınlarının mücadelesi ve katkısıyla ete kemiğe bürünmüş olan İstanbul Sözleşmesi'ni derhâl uygulayın ve 6284 sayılı kadınları koruyan Yasa'yı etkin şekilde uygulayın diyoruz.
Soruyorum: Bu yasa, faillerin erkeklik savunmalarının yargı tarafından meşru sayılmasını nasıl önleyecektir? Toplumsal cinsiyet kalıplarını sorgulamamış bir yargı, bu kanunla da erkekleri koruyan gerekçeler yazabilecektir. Bunu düşünmek bu kadar mı zor? Gerçekten de samimi iseniz söyler misiniz, Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran'a "Seni çivilerim" diyen hadsiz polis memuru hâlâ görevde mi duruyor? Eğer bir işlemi yaptırmadıysanız hangi yüzle "Kadına şiddete karşıyız." diyorsunuz. Bu nefret politikalarınızla, iktidarda kalmak için Anayasa'yı, hukuku ayaklar altına alıp her gün çiğnediğiniz bu durumda, kadına yönelik yasa niye yapıyorsunuz ki? Siz Anayasa'yı, yasaları, Avrupa İnsan Hakları ve İstanbul Sözleşmelerini ayaklar altında çiğnediniz."
