CENGİZ ALDEMİR / İZ GAZETE - Türkiye ile TANAP Doğalgaz İletim Anonim Şirketi arasında Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Sistemi anlaşmalarına imza atan ülkelerin yetki ve sorumlulukları, Kenya ile hidrokarbon işbirliği ve Filistin ile yatırım teşviki ve korunması konuları Meclis Dışişleri Komisyonunda masaya yatırıldı. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü komisyonun kanun teklifleri üzerinde yapılan görüşmeleri İz Gazeteye değerlendirdi.

Komisyona gelen TANAP Genel Müdürü’nün BOTAŞ'ın ve BP'nin oranlarını açıkladığını, neden böyle bir teklife ihtiyaç duyulduğunu, değişiklik teklifinin BP tarafından mı talep edildiğini soran HDP’li Pekgözegü, TANAP, Azerbaycan doğal gazının Avrupa'ya ulaştırılmasını sağlayan 3 projeden birisi olduğunu kaydetti. Pekgözegü, TANAP'ın doğusunda Azerbaycan ile Gürcistan'ı kapsayan Güney Kafkasya Boru Hattı ile TANAP'ın Yunanistan ve İtalya'yı kapsayan Trans Adriyatik Boru Hattı'nın hukuki anlamda aynı düzlemlere tabi olmaları gerektiğine dikkat çekti. Azerbaycan ile Türkiye arasında bu düzenleme yapılırken Gürcistan, Yunanistan ve İtalya aynı hukuki sorumluluk ve yetkilerinin de ortaya konulmasını istedi. Doğalgazın ateş pahası olduğunu ve insanların soğukta oturmak zorunda kaldığını belirten Pekgözegü, doğalgaz fiyatlarının artıp artmayacağını TANAP yetkilisine yöneltti. Kendi görüşü ise ekonomik krize çözüm bulunmadıkça fiyatların daha da artabileceği yönünde.

EKOLOJİ UYARISI

Türkiye ile Kenya arasında Enerji ve Hidrokarbon alanında yapılacak iş birliği anlaşmalarında ekolojik zararlara dikkat çeken HDP’li Pekgözegü, yapılacak anlaşmaların ekonomik sıkıntılar yüzünden sermayeye yeni alanlar açma girişimi olarak değerlendirdi ve anlaşmaların şeffaf olması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin teknik kapasitesi ile ilgili soru işaretleri olduğunu ifade eden Pekgözegü, Tank motoru tartışmalarına dikkat çekti. İktidarın, savaş sanayisinde yüzde 80'lere varan yerli ve millî ekonomiden, üretimden bahsetmesini hamasi sözler olarak değerlendiren Pekgözegü, “Kenya'daki bu atılan adımların, özellikle ekolojik açıdan coğrafyaya, dünyaya vereceği zararların da göz önünde bulundurulmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Türkiye'deki jeotermalin Aydın Ovası'nı zehirlemesinde olduğu gibi orada da diğer hidrokarbonlar ve diğer enerji kaynaklarına erişirken ki sorunların yerel halka verilecek zararlardan kaçınılması gerektiğini, bu bakımdan konunun önemle ele alınması gerekir” uyarısında bulundu.

İSRAİL İLE ANLAŞMALAR ASKIYA ALINSIN

Türkiye ile Filistin Devleti arasındaki yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin görüşlerini de paylaşan Pekgözegü, Türkiye’nin mazlum Filistin halkının yanında olması gerektiğini söyledi. İsrail'in işgalci politikalarına karşı, AKP iktidarının hamasi söylemlerden ileri gidemediğini ifade eden HDP’li Pekgözegü, İsrail’e karşı yaptırımları ise şöyle sıraladı: “Sanki AKP iktidarı karar süreçlerinde değilmiş gibi, yetki ellerinde değilmiş gibi davranıyor. Hâlbuki, bunun yerine mesela ilk adım olarak İsrail'le askerî ve iktisadi anlaşmaların askıya alınması gibi hamleler, adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Filistinlilerin karşılaştıkları izolasyonu ortadan kaldıracak adımların atılmasının önemli olduğunu; bu anlamda, vize muafiyeti uygulamasına geçilmesi gerektiğini savunuyoruz. İki ülke arasındaki sermaye dolaşımı kadar iki taraflı biçimde vatandaşların da rahat bir şekilde dolaşmalarının sağlanması gerekiyor. Ve halkların ortak çıkarları açısından öncelikli olarak hususların ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. AKP’de icraat yok, hamaset çok.”
 

Editör: Haber Merkezi