POLİTİKA

Özgür Özel: Yaşadığımız mesele ne siyaset, ne de normal bir siyasi mücadele

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun özgürlüğü için başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında İmamoğlu'nun memlekteti Trabzon'da düzenlediği mitingde konuştu.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun özgürlüğü için başlattığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingleri kapsamında İmamoğlu'nun memlekteti Trabzon'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, "19 Mart darbesine direndiğimiz, dayanışma sandıklarında 15,5 milyon yürek olduğumuz akşam Saraçhane'de bütün dünyanın gözünü oraya diktiği gün, orada bizimle birlikte olan, otobüsün üstünde 92 yaşına rağmen 70 dakika dimdik ayakta duran partisine sahip çıkan Genel Başkanımız Altan Öymen'i kaybettik, içimiz yanıyor. Rahmetle, minnetle anıyoruz. Altan Öymen 93 yaşında aramızdan ayrıldı. Genç yaşlarında yüreğine gazetecilik meslek aşkı düşmüş, Ulus gazetesinde, Tercüman gazetesinde, Yenigün gazetesinde, Akşam gazetesinde, Cumhuriyet gazetesinde ve yıllarca başyazarlığını yaptığı Milliyet gazetesinde görev yapan, her şey bir yana, eğer bu mücadele Saraçhane, Maltepe, İstanbul gece mitingleri, bugün 38'incisini yaptığımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük eylemleri, tüm televizyonlara, tüm kanallara ulaşıyorsa, kaynağında sansürlenmediği içindir, bugün bu yayını yapan ANKA Haber Ajansı'nın kurucusudur Altan Öymen... 1950 yılında 14 Mayıs günü Cumhuriyet Halk Partisi seçimleri kaybedince 'Gün partiye sahip çıkma günüdür' diyip 15 Mayıs 1950'de muhalefetin ilk gününde partiye kaydolan, 75 yıl kesintisiz çok önemli görevleri yapan, nefesinin sonuna kadar, kalbi, yüreği için Cumhuriyet Halk Partisi ile atan genel başkanımızı minnetle, rahmetle anıyorum" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti:

Trabzon hem üzgün, hem kızgın

"Pazartesi günü hep birlikte önce grup başkanvekilliği de yaptığı TBMM'de, sonra Genel Başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünde ona veda edip Salı günü de hep birlikte İstanbul'da son görevimizi yapacağız. Altan Öymen bu mitingleri televizyondan en dikkatli takip eden, manşeti yakalayan, övgüyü bolca söyleyen, varsa eleştirisi nazikçe ifade eden, bu sürecin en yakın takipçilerinden biriydi. Biliyorum ki bugün gözü, kulağı burada olacaktı çünkü burasının onun için bambaşka bir anlamı vardı. Altan Öymen Trabzonlu'dur, babası Trabzonlu'dur. Hepimizin başı sağ olsun, Trabzonumuzun başı sağ olsun. Trabzon bugün hem üzgün, hem kızgın çünkü bir evladını kaybetti ama evlatları bugün Akçaabat'ın yiğit evladı Ekrem İmamoğlu, Maçka'nın evladı Mehmet Murat Çalık, Araklı'nın gururu Hasan Akgün bugün bu mitingi Silivri Cezaevi'nden izliyorlar. Mehmet Murat Çalık, önce Buca Cezaevi'ne sağlık durumundaki kötüleşmeden sonra hastaneye, İzmir Adli Tıp'a, İstanbul Adli Tıp'a, olmadı geri Buca'ya, yeniden bir talimatla Bayraklı'daki Şehir Hastanesi'ne kapı kapı gezdirilirken, hemşehriniz annesi, eşi, 12 yaşında evladı hastane bahçelerinde onu beklerken, birileri ona zulmediyor."

Oturduğu koltuğun son sahibi

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Oturduğu koltuğun son sahibi" ifadesiyle seslenirken, o koltuğun ilk sahibi olduğunu belirttiği Mustafa Kemal Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda Yunan Ordusu Kumandanı Trikopis'e nasıl davrandığını anlatarak, "Bir tarafta düşmanına bile fırsatını bulunca zulmetmeyen, saygı gösteren insanca davranan bir cumhurbaşkanı. Öyle bir lider. Bir tarafta Mehmet Murat Çalık'ın 12 yaşındaki evladına, 84 yaşındaki anasına kıyan bir zavallı. Yazıklar olsun" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti:

Bu meydanda 120 bin kişiyiz ve diplomanı sorguluyoruz Trabzon olarak

"Kızgınlığınızı, öfkenizi anlıyorum. Yerden göğe kadar hak veriyorum. Şunu bilin ki, burada yaşadığımız mesele ne siyasettir, ne normal bir siyasi mücadeledir. Burada yaşadığımız mesele, birilerinin iktidara gelirken demokrasiyi tramvay gibi görenlerin, işine gelince binenlerin, işine gelmeyince inenlerin, millet oyu kendine verince milli irade diyenlerin ama oyu başkasına verince hazımsızlık yapanlara karşı bu ülkenin demokrasisini, Atatürk'ten emanet sandığı ve bu ülkenin sizlerin takdiriyle bir sonraki cumhurbaşkanını koruma, ona sahip çıkma günüdür. Erdoğan'a birisi bu meydanı göstersin, bir uşak daha girecek, adım atacak yer bulamadı göstersin. Taşımadan, zorlamadan, kamu çalışanını getirmeden, kimseye 'hadi yürü' demeden nasıl iğne atacak yer kalmamış. Ey Erdoğan, gör bakalım Trabzon ne olmuş. Ey Erdoğan, bu meydanda 120 bin kişiyiz ve diplomanı sorguluyoruz Trabzon olarak. Benim evladımın helal diplomasına el uzatırsan, o uzanan ele hesap sorarım diyor Trabzon.

Demek ki beceremeyen Trabzonlular değil AK Partili Trabzonlularmış

Yüksek mevkilerde Trabzon'a hayrı olmayan Trabzonlular var. Trabzon bu şehrin iyiliği için teşvik istiyor, halen 3'üncü sırada. 6'ncı bölge teşvik olmak, yatırım almak, işsizlikten kurtulmak istiyor dinleyen yok. Madenler bölgenin doğasını katlediyor. Araklı'da çöp tesisinin kokusu şehrin belası. İzmir'de körfezi temizleme yetkisi onlarda olmasına rağmen suçu bize atanlara burada soruyorum. Büyükşehir de sizde, ana iktidar da sizde, Araklı'daki kokunun müsebibi kim be Allah'ın adamı, kim şimdi söyle. Son geldiğimde 4 milletvekili vardı AK Parti'den, 4 de bakan vardı AK Parti'den, 8. Büyükşehir 9. Ortahisar, 10. 10 tane Trabzonlu AK Partili, Trabzonlu bir hafif raylı sistem yapamadı. Ama burada beceriksizlik Trabzonlu olmakta değil, çünkü bir tane Trabzonlu CHP'li İstanbul'a 10 tane metro yaptı, 10 tane. Demek ki beceremeyen Trabzonlular değil AK Partili Trabzonlularmış. 10 tane metroyu oraya yapan Ekrem İmamoğlu orada. Bir yanda burada 10 tanesi 1 hafif raylı sistem yapamamış. Dediniz ki, 'Bu iş böyle olmaz'. Aldınız Ortahisar'ı onlardan verdiniz CHP'ye, Ahmet Kaya Başkana."

Özel, Ahmet Kaya'nın kendisinden önceki belediye başkanından daha fazla miktarda iftarı, daha düşük fiyata mal ettiğini belirterek, Yüzde 50 artırımla yarı fiyatına bu iş oluyor. Koyalım hesabı ortaya. Trabzon hizmet edeni de görsün, yolsuzluk yapanı da görsün" diye konuştu.

Özel, şunları kaydetti:

Çay üreticisinin de fındık üreticisinin de sesi oluyoruz

"Trabzon fındıkla çayla geçiniyor. Üretici dertli. Fındığı yerli üretici üretiyor, parayı yabancı şirket kazanıyor. İktidarın yol verdiği yabancı kartel, fındıktan parayı kazanıyor. Bizim fındık üreticimizi de perişan ediyorlar. 11 yıldır fındıkta gelir desteğini artırmadılar. Bu sene kahverengi kokarca bahçeleri vurdu. Don oldu, çayı vurdu, fındığı vurdu. Külleme hastalığı rekolteyi düşürdü. Toprağın maliyetini de kendi emeğini de hesap edince maliyet 200 TL'ye dayandı. Fındığı geçen seneki maliyetinin bile altında alıyorlar. Trabzon'dan sesleniyoruz. 250 TL'nin altında bir taban fiyat zulümdür, ölümdür, kabul etmiyoruz. Çay için iki kere verdik, reddettiler. Çay Kanunu yok. Çay Kanunu olmadığı için taban fiyat yok. Bu yılki alım fiyatı 25 TL, maliyetin bile altında. Üretici, daha düşük fiyatlara satmaya zorlanıyor çünkü ÇAYKUR kota koyuyor, ÇAYKUR parayı peşin ödemiyor. Borç olunca, faiz baskısı olunca çay üreticisi 25 TL'nin altında satmaya zorlanıyor. İsmet Paşa'nın Cumhuriyet Halk Partisi'nin Trabzon'a Rize'ye armağanı olan çaya hep birlikte sahip çıkacağız. Çay üreticisinin de fındık üreticisinin de biz sesi oluyoruz ama hemşehriniz cumhurbaşkanı olacak onlara eski günlerini yaşatacak.

Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken seni bırakmayız

En düşük emekli maaşı 2002 yılında 8 çeyrek alıyordu şimdi 2,5 çeyrek alıyor. En düşük memur maaşı 14 buçuk çeyrek alıyordu şimdi 6,5 çeyrek altın alıyor. Her hesap şaşar altın hesabı şaşmaz. AKP geldiğinde kıyma 4,5 liraydı şimdi 860 lira. Kira 160 kat artmış. Kira 25 bin lira. Asgari ücret 22 bin lira. 3 kişiden 1'i işsiz. Türkiye'de 4,7 milyon genç ne okulda ne işte. Ev genci yüzde 30 olmuş. En düşük emekli maaşının asgari ücret olmasını önerdik. Kanun bekliyor. Kamu işçisi 650 bin kişi bekliyor. Grev kararı alan sendikaların arkasındayız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Seçim akşamı polisle gençler el ele halay çekecek. 19 Mart darbesinin mali ayağı Mehmet Şimşek. Pazartesi güya gidecekmiş. Diyormuş ki yoruldum. Bu kadar emeklinin ahı üstündeyken seni bırakmayız. Darbeden emekli olunmaz. Hesap soracağız.

Artık bakan evlatlarının değil, vatan evlatlarının dönemi başlıyor

Bugün YKS'den iyi puan alanları tebrik ediyoruz. Alamayanlar da pes etmeyecek. Başaracaksınız. Hepinizi çok seviyoruz. Bir yanda da LGS var. Onlar sınavdayken soruların fotoğrafı dağıtılıyor. En büyük haksızlık 1'inci çıkan da zan altında kalması. Bunu söyleyince MEB Bakanı 'Gerizekalıya anlatır gibi' dedi. Her şeyi inkar etti. Şimdi 29 kişi görevden alındı. Ne oldu koklayarak yolunu bulan Milli Eğitim Bakanı? Kötü kokular paçandan aktı. Diğer iki büyük haksızlık var. Aman uymayın. İHL bizim evlatlarımız var. Onları bir partiye itmesin. Diğer yandan Erdoğan sanki İmam Hatip öğrencileri tapulu malıymış gibi, işsizler ordusuna katılmıyormuş gibi, 'Bizim İmam Hatipliler' diyor. Türkiye sınav güvenliğinde parmakla gösterilir diyor. Sanki FETÖ soruları çalmadı. Artık bakan evlatlarının değil, vatan evlatlarının dönemi başlıyor.

Cumhuriyet tarihinin en büyük riyakarlığını Türk milletine şikayet ediyorum

Gazze'de 60 bin kişi öldü. Son 1 haftada 396 kişi daha öldü. Biz Filistin meselesine Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının cesareti ile yaklaşıyoruz. Kışın sıcaklı salondan, yazın klimalı odadan çıkmayan Erdoğan'ın kayıkçı kavgasını izliyoruz. İsrail ile ticaret cayır cayır sürüyor. Ayşenur Ezgi Eygi kızımız Filistin'de öldürüldü. Rümeysa Öztürk eylem yaptı, kılını bile kıpırdatmadılar. İsrail'i kınayan bir bildiriye imza attı. Eylem planında ticaretin tamamen kesilmesi. Yakalananların da yargılanması var. Buna imza atmadan kaçtılar. Netanyahuya medyan okumaktan korktular. Cumhuriyet tarihinin en büyük riyakarlığını Türk milletine şikayet ediyorum. Ortadoğu'da bunların yerini doldurmaya çalışan mezhepçiler de yenildi. Mezhepçiler kaybetti ve kazanan İsrail oldu. Bazı Körfez ülkeleri çatışmalardan uzak duruyor. CHP Türkiye için de bütün Ortadoğu için de demokratik kapsayıcılığı savunuyor. Erdoğan ise ümmetçilikten bahsediyor. Ümmetin İsrail karşısında kazanmasını istiyorsan Orta Doğu'da demokrasi ile istikrar olur.

Eğer çok kafamızı bozarsanız dağılmamak üzere toplanırız

19 Mart darbesinin üstünden 4 ay geçti. Bu süre zarfında 3-5 tane kibirli şımarık savcının yaptıklarıyla adalette kara delik oluştu. Hepimizin cebinden 70'şer bin lirayı yuttu. Attıkları her yalanın altında kaldılar. 570 milyarlık yolsuzluk dediler 6 yıllık bütçe bile çıkmadı, Manavgat dediler kumpas çıktı, bavullar dediler kendi aldıkları jammerlar çıktı. Onları içeriye attılar. Her çarşamba bir meydandayız. Her cumartesi bir meydandayız. Öyle isimsiz kahramanlarımız var ki. Örneğin Lüleburgaz eski ilçe başkanı bütün köyleri gezdi. 20 bin imza topladı. İstanbul'daki kızımız var adı Yeliz. Her gün bir ilçede imza topluyor. Bir başına 10 bin imza toplamış. Sana bir ödül vereceğim dedim. Ödül para değil. Cumartesi günü Trabzon'a gidiyoruz dedim. Bu Yelizler olduğu sürece Ekrem Başkan çıkacak ve Cumhurbaşkanı olacak. Kahraman kızımızı hepinizin adına alnın öpüyorum. 388 ihale almış. 300'ü AKP'den 88'i CHP'den almış. Bunlardan biri de Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Genç. İhaleler arasında fark varsa açıkla. Ben demiyorum ki Trabzon'a sabah 4'te operasyon yapılsın. Zeydan Karalar 11 yıl önce ihale yapılmış, parasını ödemiş ve çalışmamış. O içeride. Trabzon çalışıyor. Bir suç varsa herkese uygulansın. Ne zaman ve nerede toplanacağımıza biz karar veririz. Eğer çok kafamızı bozarsanız dağılmamak üzere toplanırız. Sonuç alacağız."