Tugay Can ile Gün doğdu programının konuğu olan CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir’de yaşanan depremin ardından açıklamalarda bulundu. İlk andan itibaren enkaz alanında olan Polat, özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin büyük bir özveriyle olaylara müdahale ettiğini belirterek, “Dersler çıkarmalıyız. Kurtarma ekiplerinin teknik olarak kapasitesini yeterli hale getirmemiz gerekiyor” dedi.

Enkaz alanındaki gözlemlerini aktaran Polat, “Tüm apartmanları dolaştım ama ilk yarım saat gibi bir sürede Rıza Bey apartmanı önünde olmuştum. Kurtarma çalışmalarına destek oldum. Canlı yayın yapmıştım. 15-20. Saniyesinden itibaren bir feryat geliyor. Bir annenin feryadı. Enkazdan en son çıkarılan çocuğun annesiydi. Bunları dün bir kez daha izleyince nasıl bir çemberden geçtiğimizi görüyoruz. Bu travmalar kolay kolay atlatılacak şeyler değil.  Kurtarma faaliyetleri bir hayli geç başladı. Kurtarma ekiplerinin geç gelmesinden kaynaklı olduğun düşünmüyorum. Sadece panikle kentten kaçmak isteyenlerin trafikte yarattığı yoğunluktan kaynaklandı. Umarım bu hepimize ders olur.  Deprem kuşağında bir ülke olarak bunu ucuz kurtardığımızı düşünüyorum. Dersler çıkarmalıyız. Kurtarma ekiplerinin teknik olarak kapasitesini yeterli hale getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Deprem olduğu andan itibaren en organize olan ekip İzmir Büyükşehir Belediyesi’ydi. Kurumsal kapasitesi, bürokrasisi inanılmaz derecek hızlı çalıştı. Alana eksiksiz dağıldılar. Kimseyi susuz, yemeksiz bırakmadılar. İnsanlar dışarıdalar ve bekliyorlar. Evleriyle ilgili, bundan sonraki hayatlarıyla ilgili telaş içindeleri. Fakat Büyükşehir ihtiyaç duyulan tüm yardımları sağlıyor.

‘FARKLI BİR DAYANIŞMA FİLİZLENİYOR’

İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde büyük bir dayanışma başlatıldığını dile getiren Polat, “Daha önce insanları konteyner kentlere mahkûm etmiştik. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) bunu yapmıyor. Farklı bir dayanışmanın filizlendiğine şahitlik ediyoruz. Devlet lütfetmiş 10 milyon göndermişler. Sorun değil İzmir kendi yarasını saracak güçte, Türkiye İzmir’in yarasını saracak güçte. Sadece İBB’nin kendi harcamalarını bir kenara bırakalım, Halkın Bakkalı uygulamasından 17 milyon liralık yardım olmuş. 22 milyondan fazla kira yardımı oldu. 124 evi paylaşan İzmirliler var. Bir de Bornova Belediyesi hayırseverleri bir araya getirerek 200 evi bir yıllığına kiralayıp depremzedelere tahsis ettiler. Bu yardımların hepsini topladığınızda 44 milyonun üzerinde ekonomik değer var. Aslında bir gölge etmeseler başka ihsan istemediğimiz bir noktadayız. Vicdanlı olan her insan bir araya gelebilme pratiğini yaratabiliyor. AKP’nin içinde de vicdanlı arkadaşlar var. Kendi ellerimde enkazdan insan çıkartıp taşımız biriyim. Ama kimi arkadaşlar enkaz üstüne çıkıp telefon şovu yaptı. Elbet toplum vicdanında bunun bir kaşlığı olacaktır” dedi.

Büyükşehir Koordinasyonla ilgili iyi bir sınav verdiğini belirten Polat, “Tabii çadır kısmını sonradan gördük. Orada da çok güzel hazırlanmışlar. İzmirlilerin de hazırlık kapasitesi çok yüksek. Matlarından tutun da keçelerine kadar her şeyi alıp gelmişler. Biz dayanışarak bir şeyleri aşabileceğimizi görüyoruz. Bu benim açımdan çok önemli. Biz İzmir’de bunu başardık” dedi.

‘ÜLKENİN YÜZ KARASI HALİNE GELDİLER’

Devlet Bahçeli’nin partilerine yönelik açıklamalarını da değerlendiren Polat, “İzmir’in seçilmiş en büyük dinamiği, başkanı Tunç Soyer’dir. Tunç Soyer’in bu işin başında olmasından daha doğal ne olabilir? Teknik ve ekonomik kapasitesini depremin yaralarını sarmaya adamış bir adamın bunun başında olmasından daha doğal ne olabilir. Artık biz eski biz değiliz. O acı çemberin içinden geçtik. O acziyeti görerek geldik. O yıkımlardan önceki ve sonraki biz farklı insanlarız. 5 günde 9 katlı binanın enkazı nasıl kaldırılamaz? Acıdır ki AFAD’ın elinde demir kesme makasları var ama jandarmanın yok. Dediğim teknik kapasite bu. Bahsetmeye çalıştığımız muazzam bir kurtarma operasyonu yaşamadık. Evet, muazzam çalıştı insanlar ama teknik kapasiteleri yetersizdi.  Bilim insanları söylüyor. Bir İzmir depremi daha bekleniyor. Düşünsenize bina sayısının 5 değil 25 olduğu yerde biz hala enkaz kaldırıyorduk. Bunları toplamamız, şapkamızı önümüze koyup eyleme geçmemiz gerekiyor.  CHP sorumlu muhalefet yapıyor. Ülkeyi karalamaksa bugün bu manzaraların sahibi olan devlete hükümet eden insanlar ülkenin yüz karası haline geldiler. Pandemi koşullarında bu hale geldiler” şeklinde konuştu.

‘SORMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR’

Deprem yasası ile ilgili çağrılarını yineleyen Polat, “ Yazın getrin, eleştirilerimizi koyalım ve bir an önce geçirelim dedik. Bütün partiler depremle ilgili araştırma komisyonu kurulması konunda anlaştılar. Topladıkları yardım paralarının nereye gittiğine dair hiçbir zaman verdikleri somut bir veri yok. Şehit ve gaziler için toplanan yardım paraları nerede dedik. Ama nerede olduğunu öğrenemedik. Deprem vergileriyle ilgili AKP’nin yetkili ağızlarının verdiği cevap ise ‘Deprem paraları illa deprem için mi kullanılacak?’ oldu. Hükümet deprem paralarını bir şekilde hiç etmiş. Gerekli-gereksiz birçok yere harcamış ama depreme harcamamış. Bunları sormak boynumuzun borcu. Sadece İzmir için değil Türkiye için bunu soracağız. Bunu araştırmak bizim görevimiz. CHP’li milletvekilleri bu acıyı yaşadılar. Daha sonuç odaklı, mücadeleci bir siyaseti otaya koymak zorundayız.  Amasız fakatsız hasar görmüş tüm binaları yıkmak gerekiyor. Kaça mal olursa olsun, yurttaşları enkazdan çıkarmaktan önemli değil. İstediğiniz kadar lüks bina yapın insanları, anaları, evlatları ölü çıkardıktan sonra bir kıymeti yok” dedi.  

Editör: Haber Merkezi