Panel’e, CHP Denizli Milletvekili ve CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu,  Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Başkanlık  Divan Katip Üyesi Sevda Erdan Kılıç, CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, CHP Bergama İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, CHP Menemen İlçe Başkanı Ömer Güney, CHP Gençlik Kolları Çevre ve Kent Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cevat Eren Arslan CHP İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, CHP Çiğli İlçe Kadın Kolları Başkanı Hatice Tanrıverdi ve yönetimi, CHP Çiğli İlçe Gençlik Kolları Başkanı Okan Er ve yönetimi, CHP İzmir İl Başkan Yardımcıları, Özkan Tice, Şener Akdemir, Hüseyin Kızılkaya, Yıldız Yılmaz, Cansu Malatyalı, Yasemin Menokan, Köksal Yıldırım, Ali Rıfat Koç, Yasin Ergül,  PM eski üyesi Umut Tekin, CHP İzmir İl Başkanı eski Yardımcısı ve CHP İzmir Milletvekili aday adayı Fulya Alçay, birçok ilçenin gençlik kolları üyeleri, muhtarlar ve partililer katıldı.

mertöz

ÖZCAN: “ADALET SADECE TABELALARINDA YAZAN BİR İSİM”

CHP Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan, Türkiye’nin çok zor bir süreçten geçtiğine dikkat çekti. Özcan, “Çok zor süreçlerden geçiyoruz, ülkeyi 20 yıldır yöneten aslında yönetemeyen, yöneltilmez bir noktaya getiren iktidarın sonunun geldiğini görmekteyiz. Bu iktidar sadece ve sadece yandaşı zengin etti, vatandaşı yoksullaştırdı. Tüm komşularımızla sorunlarımız var, herkesle kavga eden bir iktidar var. Dostum dediği ülkeler bile onlara tokat attı, eğitimi yazboz tahtasına çevirdiler, birçok genç işsiz, açtıkları niteliksiz üniversiteler sonucunda mezun olan ve iş bulmayan gençlerimiz yurtdışına kaçıyor. Vergileri ile vatandaşı bezdirdiler. Ülkede bence tek sıkıntısı olmayan, yolcusu olmayan havaalanı yapan, geçilmeyen otoyollardan ücretini alan müteahhitler oldu. İstanbul Sözleşmesini kaldırdılar, çocuk istismarına göz yumdular, ama ahlaksızlar ise hala tutuksuz ve dışarıda, adalet sadece tabelalarında yazan bir isim olarak duruyor, dolar uçtu, ülke battı ve işsizlik patladı…Kaybettikleri seçimi bile bu iktidar kazandık dedi, tekrar saydılar olmadı, bir daha seçime gittiler gene olmadı ama kaçacak yerleri yok bu ülkeyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kurdu ve onun Kuva’yi Milliye ruhu burada ilk seçimde bunlara güle güle diyeceğiz” diye konuştu.

mustafaöz

ÖZUSLU: “CUMHURİYETİ ASLA YOK EDEMEYECEKLER”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, konuşmasında Cumhuriyet düşmanlarının her zaman cumhuriyete zarar vermek istediklerini ancak bunu asla ve asla başaramayacaklarını kaydetti. Özuslu, “92 yıl önce Kubilay’ın boğazına dayanan hançer aslında genç Cumhuriyetin boynuna dayanmış bir hançerdi ve çok açıktı ki cumhuriyet düşmanları çıktıkları bu yoldu cumhuriyeti yok etmek istiyorlardı. Ama yine de cumhuriyeti yok edemediler 100 yıldır başaramadılar ve  ikinci yüzyılda da başaramayacaklar. Cumhuriyet sevdalıları buna izin vermeyecek. Cumhuriyeti yok etmek isteyenler bu kalabalıktan, cumhuriyet sevdalılarından korkmaktalar ve işte bu kalabalık yüreklerine korku salmaktadır. Bizler her zaman cumhuriyetin yılmaz bekçileri olacağız. Çiğli örgütümüze bu toplantı için çok ama çok teşekkür ederim” diye konuştu.

umutak

AKDOĞAN: “BİZİM BASIN KURULUŞLARIMIZ, MEDYAMIZ YOK AMA GERÇEK ŞU Kİ BİZ KAZANACAĞIZ”

CHP PM Üyesi Av. Umut Akdoğan, konuşmasında medyanın yandaş bir basın haline geldiğine dikkat çekti. Akdoğan, “Bu toplantıyı organize den İlçe örgütümüze bu salonun kapılarını açan Belediye Başkanımıza ve 6’lı masada beraber olduğumuz siyasal partilerin yöneticilerin teşekkür ederim. Büyük bir yolculuk içindeyiz. 39. Durağında olduğumuz bu toplantı bizim için çok değerli. Tolstoy, diyor ki ‘insanları bedenen ameliyat edecekseniz onları uyutmanız gerekir ama ruhen ameliyat edecekseniz de o zaman uyandırmanız lazım.’ Bizim radyolarımız, gazetelerimiz, televizyonlarımız çok sınırlı. Bizler kitle iletişim araçlarından mahrumuz bu dönemde bir birimizden başka kimsemiz yok. Hal böyle olunca bu ruh ameliyatını yapma işi size düşüyor. Bizler böylesi önemli bir seçime 1950’li, 1980’li yıllardaki gibi gidiyoruz. Çünkü medyayı ele geçirdiler. İki şeyi moralimizi bozmak için aparat olarak kullanılıyor; birisi basın, yandaş basının durumu ortada, diğeri de anket şirketleri ama gerçek şu ki biz kazanacağız, iktidar olacağız. Cumhuriyetin ve Partimizin kuruluşunun 100. Yılında Çankaya Köşkü’ndeki kutlamalara buradan temsilciler gidecek” ifadelerini kullandı.

“2023’TE İKTİDAR OLACAĞIZ BUNA İNANIN”

Sözlerini Sezai Karakoç’un sözlerinden alıntı yaparak sürdüren Akdoğan, ‘Anlamak masraflı iştir; emek ister, gayret ister, samimiyet ister. Yanlış anlamak kolaydır; biraz kötü niyet, biraz da yetersizlik kafidir.’ İşte biz bu emekle gayretle ve samimiyet ile bir aradayız. Beni en çok yaralayan şey şu; İki sınır kapımız var problemli olan bir tanesi Güney ve Doğu sınırımız; buradan kimlerin geldiği belli değil, ne olduğunu, kim olduğunu bilmeden insanlar ülkemize giriyor. Batı ve Kuzey Sınırında ise eğittiğimiz, büyüttüğümüz gençlerimiz çıkıp gidiyor.  Girenler gidenleri de kovuyor. Ekonomi, tarım, eğitim sorunlarını çözeriz ama ülkemize kim geliyor bilmediğimiz büyük bir sorun ile karşı karşıyayız yani asıl bu sorunu bir an önce halletmemiz gerekiyor. 25-29 yaş arasındaki 2.5 milyon gencimiz ne işe gidiyor ne de okula. Biz genç nüfus ile övünüyoruz ama cevher ancak işlenirse mücevher olur fakat ne yazık ki şu an bunu işleyemiyoruz. Bunlar, AK Parti’nin kendisi, yavru kurt, kurdun kurdu bir de en küçük kurt toplanıyor anketlerin ortalaması sonrasında seçimi biz kazanacağız diye bir algı yaratıyor ama hayır, bu seçimi biz CHP ve 6’lı masa ittifakı kazanacak. 2019’da belediyeleri aldık gönüllere girdik ve 2023’te de iktidar olacağız” diye konuştu.

yunusem

EMRE: “100 YIL SONRA YİNE TÜM DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR BAŞARIYI ORTAYA KOYACAĞIZ”

CHP PM Üyesi ve İstanbul Milletvekili Yunus Emre “ Türkiye için gerçekten özel bir dönemindeyiz, büyük  bir gelişme yaşanıyor ve bizler de bunun belki de bir parçası olduğumuzun tam anlamıyla farkında değiliz ancak dünya çapında, küresel planda sonuçları olacak olan bir seçim gerçekleşecek.  Tek adam rejimi, demokrasinin imkanları ile sandıkta sona erecek. Gerçekten dünyada demokrasi bir yönetim şekli olarak itibar kaybediyor. Dünyada otoriter siyasi akımlar yükselişte, dünyada böyle bir eğimim varken partimizin öncülüğünde büyük bir demokrasi birlikteliği ortaya çıktı. İşte bu birliktelik Türkiye’yi karanlıktan çıkartarak, yeniden demokrasiye ve aydınlığa ulaştıracak. Kurtuluş Savaşı tüm mazlum milletlere örnek oldu. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ilanın 100. Yılında yine tüm dünyaya örnek olacak bir başarıyı Türkiye’de ortaya koyacağız. En önemli özelliğimiz Kurtuluş Savaşı içerisinden çıkmış olmamızdır. Partimizin büyük kurucusu Atatürk aslında tüm fırsatlarda bunun böyle olduğunu göstermiştir. Bizim çıkış noktamız milli mücadeledir, işte biz böyle  bir partiyiz. Atatürk bunu başardığında da önlerinde bir örnek yoktu kendisi bunu başardı ve tüm mazlum milletlere de örnek oldular” ifadelerini kullandı.

“ADALET YÜRÜYÜŞÜ VATANDAŞA YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERDİ”

Erdoğan’ın siyasi anlayışının kutuplaştırma üzerine kurulu olduğunu kaydeden Emre, “Erdoğan’ın tüm siyasi adımlarının temelinde bir kutuplaşma var, insanları düşmanlaştırma anlayışı var. Bu onun en temel özelliği, kültürel kimlikleri temel alarak karşıtlık yaratmaktadır. Toplumun farklı kesimlerini bir birine karşı kutuplaştırma stratejisinin en önemli noktadır. Kültürel kimlikleri merkeze koyan bir strateji güder. Ilımlı olmaya, makulü seslendirmeye de alabildiğine karşıdır ve karşıtlarını düşman muamelesi ile karşılar. İktidarda kalmak için seçime ihtiyaç duyar ama seçime gidilen yolu ve imkanları dejenere eder, medyayı kendi aleyhine kullanır, devletin tüm imkanlarını kullanır ve olabildiğine ilkesizidir, hiçbir değer yargısını önemsemez. Bir gün düşman dediğini yarın dost olarak topluma sunar. Türkiye bu karanlık karşısında bir çıkış yolunu buldu, dönüm noktası da elbette Adalet Yürüyüşü ile 2017 yılında başladı. Genel Başkanımızın adalet için yürümesiyle başladı. Elinde adalet yazan, yani tek bir kelime yazan o pankart ile tek başına yürümeye başladı ve arkasından milyonlarca insan yürüdü. Bu yürüyüşte vatandaşlar yalnız olmadıklarını gördüler eğer omuz omuza verirsek, hak, hukuk, adalet isteyen milyonlarca insanız ve bu karanlığa mahkum değilizi gördüler ve o yürüyüş de dönüm noktası oldu. Erdoğan’ın toplumu kutuplaştıran siyaseti karşısında Türkiye’nin birliğini beraberliğini gösteren bir sistem adalet yürüyüşü ile kendisini gösterdi. Tüm parti örgütümüz ile sorunları tespit edip, sokaklardayız ve o sorunları yerinde görüyoruz, geniş kitlelerle ile buluşuyoruz, adalet yürüyüşü de böylece güçleniyor” diye konuştu.

“TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ ADAMI ATATÜRK’TÜR”

6’lı masa gibi bir oluşumun ne Türkiye ne de dünya tarihinde örneği olmadığını vurgulayan Yunus Emre, 6’lı masanın oluşturulması da ne Türkiye tarihinde ne de dünya tarihinde eşi benzeri olan bir şey değil. Genel Başkanımız ‘Türkiye’yi barıştırmış bir insan olarak tarihe geçmek istiyorum.’ Diyor. Biz herkes herkesle barışsın, geçmişte yaşanan üzüntülerimiz, travmalarımız son bulsun istiyoruz. Biz bu seçimi kazanacağız ve o karanlık rejim kaybedecek, Erdoğan’a şu dersi vereceğiz sen ne yaparsan yap sen Türkiye’nin en güçlü adamı olmazsın çünkü Türkiye’nin en güçlü adamı ölümünün üzerinden 84 yıl geçse de büyük Atatürk’tür” dedi.