İZ GAZETE- Dünyadaki bilimsel araştırmaların kömürlü termik santraller ve kömür madenlerinin iklim değişikliği başta olmak üzere canlı sağlığını, havayı, suyu, toprağı kirleterek, doğayı ve yerleşim yerlerini tahrip ettiğini ortaya koyduğunu hatırlatan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, salgının artarak hız kazandığı tehlikeli bir dönemde, halkın su ihtiyacı karşılanmadan önce suyun Muğla Milas ilçesi Yeniköy Termik Santrali’ne verilmesi sonucu İkizköy halkının susuz bırakılmasını meclis gündemine taşıdı.

Yer altı suları da dahil olmak üzere suyun kullanım hakkının 2017 yılında Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından, “suyun halk için kullanılması” doğrultusunda Danıştay’a yapmış olduğu başvuruyu hatırlatan Kemalbay, Danıştay’ın,“elektrik arzının su kullanım hakkından daha önemli olduğu” gerekçesi ile su kullanım önceliğinin şirket lehine onay vermesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.  

KÖYLÜLER MAĞDUR

Tarım ve zeytincilikle geçinen İkizköy ve Çamköy halkının susuz kalma mağduriyeti yaşadığını belirten Kemalbay, “Anayasada sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı düzenlemesinin göz ardı edilerek köyleri maden şirketine verilen köylülerin bir kısmı köylerini terk etmek zorunda bırakılırken, geri kalan köylüler de köylerini, yaşam ve geçim alanlarını terk etmeye zorlanmaktadırlar. Geyik Barajının suyunun yüzde 75’i ve diğer sondaj kuyularından elde edilen suyun şirketin “kendi malı” olduğu ve yine kendi tesislerinin soğutulması için kullanılmaya başlanmıştır. Bölge halkı pandemiden korunmada hijyenin önemli olduğu bu günlerde evlerinde kullanacak su bulamadıklarını, hayvanlarına su veremediklerini, tarlalarını sulayamadıklarını dile getiriyor. Susuzluğun yanı sıra çok hissedilir bir hava kirliliği ve giderek artan kanser vakalarına dikkat çekiyorlar” ifadelerine yer verdi.

ANAYASAL HAK İHLALİ

Muğla Çevre Platformu Milas Meclisi’nin köylülerin arazilerini ucuza satın almak isteyen Yeniköy Kemerköy Termik Santrali adlı şirketin köylüleri tehdit ettiği, hakem rolü oynayan Danıştay’ın verdiği kararın da bir insan hakları ihlali niteliğinde olduğu yönündeki açıklamasına dikkat çeken Kemalbay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a, “Herkesin kişisel ve ev içi kullanımları için yeterli, güvenli, kabul edilebilir, erişilebilir  suya sahip olması anayasal hak iken, Muğla, Milas İkizköylülerin içme ve kullanma sularının ellerinden alınarak şirketlere verilmesi nasıl mümkün olmaktadır?” diye sordu.

Kemalbay şu sorularının da yanıtlanmasını istedi:

Yıllardır yaşama, havaya, suya, doğaya verdiği zararları ulusal ve uluslararası hazırlanan raporlarla uzmanlarca dile getirilen, bölge halkları tarafından kurulmaması ve kapatılması yönünde mücadele verilen termik santrallerin kapatılmasına yönelik Bakanlığınızca uzman raporlarını ve halkı dikkate alan bir çalışma bulunmakta mıdır?

Ülkedeki yanlış su politikalarının değiştirilerek yeni demokratik-ekolojik su politikaları oluşturulması için sularımız üzerinde uygulanan ve tahrip etme, katletme, insansızlaştırma uygulamasına dönüşen projelerden vazgeçilmesine yönelik olarak bilim insanların, çevreci oluşumların ve halkların talepleri doğrultusunda bir çalışma Bakanlığınızca bir çalışma yürütülecek midir? 

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılan Covid-19 pandemisinden korunmak için en önemli etkenlerden birinin hijyen olduğu günümüzde İkizköylü’lerin bölgede yer alan Yeniköy Termik Santralince susuz bırakılmış oldukları bilginiz dahilinde midir?

İkizköylü yurttaşlar tarafından yaklaşık bir yıldır dile getirilen “suların kesilmesinin bir yıl önce şirketin köylülerin tarım topraklarını satın alma isteğine köylülerin karşı çıkmasıyla başladığı”, şirketin kendilerini susuzlukla cezalandırdığı iddialarına yönelik olarak Bakanlığınızca halk sağlığının önceliğini dikkate alacak herhangi bir denetleme ve çalışma yapılmış mıdır? 

Muğla Çevre Platformunca Bakanlığınıza Yeniköy Termik Santralince köylülere yönelik hak ihlallerini içeren yapılan başvurular değerlendirilmiş midir?

Bakanlığınızca suyun ve toprağın şirketlere devredilmesinden vazgeçilmesi yönünde bir çalışma yapılacak mıdır?

Trakya’da halkın yaşamları, gelecekleri, doğası ve temiz hava hakları için 2 yıldır vermiş oldukları mücadele üzerine Kırklareli'nde kurulması planlanan 3 adet kömürlü termik santral projesinin iptal edildiği göz önüne alındığında Muğla, Eskişehir, Ankara, Konya ve Çanakkale gibi kömür tehdidini yaşayan şehirlerde de bulunan santrallerin kapatılma kararı verilmesine yönelik çalışmanız olacak mıdır?

Editör: Haber Merkezi