2026-2028 Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine göre 2026 bütçe harcamaları 18 trilyon 928 milyar lira olacak.
Gelecek yıl 16 trilyon 216 milyar lira gelir öngörülen bütçedeki açık hedefi ise 2 trilyon 712 milyar lira. 2025 bütçesinde yıl sonunda 1,9 trilyon lira öngörülen bütçe açığının OVP’de 2 trilyon 208 milyar liraya yükseltilmesi, 2026 bütçesindeki açık hedefinin tutmayacağını, daha fazla borçlanmaya gidileceğini bugünden gösteriyor.
Borç ve faize 12 trilyon, kesilecek cezalardan 2,5 trilyon gelir, özelleştirme geliri 9’a katlanacak
2026 Merkezi Yönetim Bütçe ödenek kalemlerine bakıldığında kamuda çalışan 5 milyonu aşkın memur, işçi ve sözleşmeli personelin maaşları için 4,9 trilyon lira ayrılırken, borç ve faiz ödemeleriyle, SGK ve KİT’lerin açıklarına aktarılacak tutar 12 trilyon liraya ulaşıyor. Kaynakların ağırlıkla maaş, borç ve faiz ödemelerine ayrılacağı anlaşılan 2026 bütçesinde, devletin mal ve hizmet alımlarına 1,2 trilyon lira harcanacak.
Kamu tüketiminin yüzde 11,1 artması öngörülen bütçe hedeflerine göre kamu tasarrufundaki artış hedefi ise sadece yüzde 0,3. Buna karşılık hazinenin borç ödemelerini, kamu açıklarıyla SGK ve KİT’lere kaynak aktarımlarını gösteren cari transferlere 6,8 trilyon, sermaye giderlerine 1,3 trilyon, sermaye transferlerine 523 milyar, SGK Devlet Primi ödemelerine 600 milyar ve nihayet faiz ödemelerine 2 trilyon 741 milyar lira ödenek ayrılıyor.
2026 yılında 16,2 trilyon lira olarak hedeflenen bütçe gelirlerinin 13,7 trilyonluk kısmı vergi gelirlerinden karşılanacak. Diğer gelirler adı altında Yeniden Değerleme Oranı (YDO) düzeyinde artırılacak idari para cezaları, trafik cezaları, kamu alacaklarındaki gecikme cezaları, ceza faizleri, damga, resim ve harçlardan beklenen gelir tutarı ise 2 trilyon 433 milyar lira.
2024’te 18 milyar, 2025’te 21 milyar lira olan özelleştirme gelirlerinin 2026 bütçesinde 2024’e göre 11 kat, 2025’e göre yaklaşık 9 kat artışla 185 milyar liraya (4,5 milyar dolar) ulaşması öngörülüyor. 2026’da özelleştirme geliri hedefinin olağanüstü artırılması, bir kısmı Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) devredilen eldeki son kamu varlıklarıyla KİT’lerin (Kamu İktisadi Teşebbüsü) enerji ve köprü-otoyol-liman-havaalanı vb. altyapı tesislerinin, devlete, hazineye ve Milli Emlak’a ait değerli kamu taşınmazlarının, sahil ve koyların satışa çıkartılacağını gösteriyor.
Antalya hal endeksi sebze-meyvede fahiş fiyat ve kıtlık sinyali verdi
Türkiye’nin yaş sebze ve meyve üretiminde aslan payına sahip Antalya’da, hallerde işlem gören sebze ve meyvelerin miktar ve fiyatlarını kapsayan endeksin eylül verileri, market ve manavlarda, semt pazarı tezgahlarında çok ciddi ürün sıkıntısı ve fahiş fiyat artışları yaşanacağını işaret ediyor.
Antalya Ticaret Borsası’nın (ATB) hallerinde işlem gören domates, meyve, sebze hal endeksi aylardır sebze-meyvede yaşanan üretim düşüşü, fiyat artışı sorununun kış aylarında daha da büyüyeceğini gösteriyor. Bazı ürünlerde üç haneli rakamlara ulaşan fiyat artışlarında yaşanan don felaketinde binlerce ton ürünün tarlada-bahçede heba olması, olağanüstü kuraklık yaşanması ve yüksek enflasyonla artan girdi maliyetlerinden dolayı pek çok üreticinin üretimden kopması etkili oldu. Yaz aylarında bile fiyatı düşmeyen domates, biber gibi temel sebzelerin yanı sıra kiraz, şeftali, çilek, üzüm, kavun-karpuz vb. yaz meyveleri de geniş kesimler için erişilmez hale geldi.
Kışa girilirken turfanda portakal, mandalina gibi narenciye ürünlerinde, ıspanak, pırasa, kereviz vb. kış sebzelerinde de benzer tablo söz konusu. ATB’nin açıkladığı Antalya Hal Endeksi verileri hallerde işlem gören miktarının düştüğünü, fiyatların hızla arttığını ortaya koyuyor. Domateste yıllık miktar endeksi yüzde 2,5 artarken fiyat endeksindeki artış yüzde 3,14 oldu. Meyvede yıllık miktar endeks artışı yüzde 11,84, fiyat endeksindeki artış ise yüzde 63,72. Eylül ayında ise aylık miktar endeksi sebzelerde yüzde 10,28 artarken, domateste yüzde 6,55, meyvelerde yüzde 8,2 düştü. Eylülde domatesteki aylık işlem miktar endeksi bir önceki aya göre yüzde 6,55 azalırken, fiyat endeksi yüzde 12,21 artış gösterdi. Domatesteki bu veriler son 7 yılın dip noktası.
Eylülde meyvede işlem miktar endeksi yüzde 8,2 azalırken fiyat endeksi yüzde 0,69 arttı. Sebzede ise hem miktar endeksi yüzde 10,28 hem de işlem fiyat endeksi yüzde 10,57 arttı.
Antalya’dan gelen veriler sebze-meyvede üretimin gerilediğini, hallere gelen ürün miktarının azaldığını, fiyatların ise hızla arttığını ortaya koyuyor. Bu durum, önümüzdeki süreçte tüketicinin daha yüksek fiyatla daha az sebze-meyveye erişebileceğini, bazı ürünlerde kıtlık-yokluk yaşanabileceğini, gıda enflasyonunun yükselmeye devam edeceğini gösteriyor.