GÜNDEM

Kadın cinayetinde haksız tahrik polemiği: Zorla söylenen sözler indirim gerekçesi olamaz

2020'de öldürülen Elif Yılmaz davasında kritik gelişme. Yargıtay'ın 'aldatılma' iddiasıyla bozduğu kararın ardından savcı, sanığın zorla çektiği videonun delil olamayacağını belirtti ve haksız tahrik indirimi uygulanmamasını istedi. Mahkeme, sanığın tutukluluğuna devam kararı verdi.

Abone Ol

Elif Yılmaz, 2020 yılında boşanmak istediği Ersin Yılmaz tarafından öldürülmüştü. Fail “nitelikli kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası almış ancak Yargıtay, erkeğin "aldatılma" iddiasını gerekçe göstererek kararı bozmuştu. “Haksız tahrik”ten bozulan karar için yürütülen yargı sürecinde ise bugün dördüncü duruşma görüldü. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada her iki tarafın avukatları da hazır bulundu. Savcı, failin “haksız tahrik” indirimi almadan cezalandırılmasını istedi. Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan ve savcı mütalaasına karşı beyan veren fail Yılmaz, “Mütalaayı kabul etmiyorum, tahliyemi istiyorum” dedi.

Dava ertelendi, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık avukatları talebi üzerine mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için süre veren mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 22 Ekim’e erteledi. Sanık bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmak üzere tutuklu bulunduğu cezaevinden İstanbul Adliyesi’ne getirilecek.

Kendisini aldattığını söylemesini istiyor

Duruşma sonrası açıklama yapan Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği adına Yılmaz’ın avukatı Elif Önal ise şunları aktardı:

“Elif Yılmaz, eşi tarafından cani bir şekilde ormanda öldürülmüştü.Yerel mahkeme tarafından nitelikli kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasına hükmedilmişti. Fakat, sanık müdafi tarafından olay üst mahkemeye taşındı ve yapılan temyiz incelemesi sonucunda haksız tahrik indiriminin olabileceği düşünülmüştü.

Eşi Elif’i katletmeden önce bir video kaydı alıyor. Elif’e, ‘Beni aldattığını söyle’ şeklinde telkinlerde bulunuyor. Kendisini aldattığını söylemesini istiyor. Maktül oldukça korkmuş bir şekilde korku ve baskı altında kalarak söylemlerde bulunuyor. Bu videoyu kendi akrabalarına gönderiyor. Sanık müdafileri bu video kaydını esas alarak haksız tahrik indiriminin uygulanabileceğini öne sürerek dosyayı üst mahkemeye taşıyorlar. Bu videonun değerlendirilmesini ve geriye dönük 5 yıllık telefon kayıtlarının, HTS kayıtlarının incelenmesi isteniyor. Mahkemede yapılan inceleme sonucunda ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, Elif’in başka bir erkekle bir telefon kayıdının olmadığı, görüşmesinin olmadığı yönünde rapor düzenleniyor. Buna ilişkin bugün aldığımız mütalada, haksız tahrik indiriminin uygulanmaması gerektiği, telefonda herhangi bir görüşme, konuşma kaydı ya da HTS kayıtlarının bulunmadığı belirtiliyor.

Bugünkü mütalaada ayrıca, haksız tahrik indiriminin uygulanmaması gerektiği, tek başına korku ve tehdit altında alınan bu videonun haksız tahrik indirimi uygulanması için yeterli bulunmayacağı yönünde görüş bildirildi.”