İZMİR HABERLERİ

İzmirli yazarlardan İZKİTAP Fuarı'na eleştiri: Üvey evlat olarak görülüyoruz

17-26 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen 6. İZKİTAP İzmir Kitap Fuarı’na İzmirli yazarlardan eleştiri geldi.

Abone Ol

17-26 Ekim 2025 tarihleri arasında düzenlenen 6. İZKİTAP İzmir Kitap Fuarı sonrasında İzmir Yazarlar Kooperatifi’nden eleştiriler geldi. İzmir Yazarlar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Esen, sivil toplum kuruluşlarının fuarda görmezden gelindiğini belirterek tepkisini “17-26 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen 6. İZKİTAP İzmir Kitap Fuarı bir kez daha göstermiştir ki; bu şehir bizi üvey evlat olarak görmekte, uygulamaları ile bizi artık istemektedir. Yapılan muamele ile adeta “Stant ücreti ödemiyorsunuz, bir kenarda size verilene razı olun” tarzında uygulamalar bizlere reva görülmektedir.” sözleriyle dile getirdi.

İzmir Yazarlar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Esen, şu ifadeleri aktardı:“Bugün 29 Ekim 2025. Cumhuriyetimizin ilanının 102. Yılındayız. Türk Milleti, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde gerçekleştirdiği kurtuluş mücadelesini 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet’i ilan ederek taçlandırmış, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de muasır medeniyetler seviyesine ulaşma hedefi için en önemli adımı atmıştır. Bu vesile ile İzmir Yazarlar Kooperatifi yazarları olarak, tüm milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimizi, gazilerimizi ve emeği geçen kahramanlarımızı sevgi, saygı ve şükranla anıyor, bir kez daha “Yaşasın Cumhuriyet” diyoruz.

Problemlerle uğraşmaktan yazı yazamıyoruz

Ancak günümüzde üzülerek görmekteyiz ki, bizler yani yazarlar olarak günümüzde birçok problemle mücadele etmekte, sorunlarımızı aşmak için mücadele ederken de asli işimiz olan yazma eylemini artık sürdürememe riski ile karşı karşıyayız. İçinde olduğumuz ekonomik koşullarda, başta kâğıt olmak üzere, bir kitabın ortaya çıkışındaki tüm maliyetlerin her geçen gün artması sonucu yazdığımız eserlerin büyük çoğunluğunu okuyucu ile buluşturamadan, bilgisayarlarımızda saklamak bizleri derinden yaralayan bir konudur. Bu durum sadece bugünün konusu olmadığı gibi bir de bunun üzerine basım işlemini gerçekleştirdiğimiz eserlerimiz de okuyucu ile buluşurken birçok engelle karşılaşmaktadır. Bu engellere son olarak, İzmir Kitap Fuarında yaşadıklarımız eklenmiş, fuar organizasyonundaki yanlış uygulamalar sonucunda, gelen ziyaretçilerin bizlere ve kitaplarımıza ulaşmasının önüne geçilmiştir.”

İzmirli yazarlar yok sayılıyor

Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu fuarda da İzmirli yazarlar olarak Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olarak bize ayrılmış alanda yerimizi aldık. Ancak yerimiz bu yıl da tıpkı geçmiş fuarlarda olduğu gibi fuarın en atıl bölgesinde, diğer stantlardan ayrılmış ve araya ciddi bir mesafe konmuş durumdaydı. Büyük yayınevlerine ait stantların bittiği noktaya yaklaşık 200 metre uzaklıkta, uzaktan bakıldığı zaman ne olduğu belli olmayan, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden temin edilen dört tarafı açık çadırların altında okuyucu bekledik. Her zaman olduğu gibi bu fuarda da sadece kitaplarımızı değil, kendi masamızı ve sandalyemizi de beraberimizde getirmek zorunda kaldık ve bir çoğumuz oturacak bir sandalye, kitabımızı sergileyecek bir alan bulamadık. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de aşırı yağışların etkisiyle bir elimizde brandalarla sürekli kitaplarımızın üstünü örtmeye çalışarak adeta yağmurla kovalamaca oynadık. Sonuç olarak biz bu fuarda da kitap fuarında değil, Kültürpark’ın alakasız bir yerinde, ne olduğu anlaşılamayan ayrı bir alandaydık.

Bizler İzmirli yazarlar olarak çok şey istemiyoruz. Kitap fuarlarının ticari birer organizasyon olduğunun ve düzenleyici firmaların kâr elde etmek zorunda olduğunu biliyoruz. Ancak yine de bizleri de mağdur etmeden çözümler üretileceğini bilirken, yetkililerin bırakın çözüm üretmeyi, önerilerimizi dinlemekten imtina ettiklerini de üzülerek görüyoruz. Bizi dinlemekten o kadar uzaklar ki Büyükşehir Belediye Başkanı’nın son iki fuarda STK alanlarını ziyaret etme ihtiyacı duymadığına ya da bu alana birileri tarafından özellikle getirilmediğine, artık yok sayıldığımıza tanık oluyoruz.

Yorulduk ve tükeniyoruz

17-26 Ağustos 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen 6. İZKİTAP İzmir Kitap Fuarı bir kez daha göstermiştir ki; bu şehir bizi üvey evlat olarak görmekte, uygulamaları ile bizi artık istemektedir. Yapılan muamele ile adeta “Stant ücreti ödemiyorsunuz, bir kenarda size verilene razı olun” tarzında uygulamalar bizlere reva görülmektedir.
Oysa biz yazarlar bu kente eserlerimizle hizmet ederken bedeli fazlasıyla ödüyoruz. Bir eserin ortaya çıkana kadar verilen emek, maliyet ve zaman düşünüldüğünde, ticari yayınevleri ile aynı motivasyona sahip olmadığımız ortadır. Bizler büyük paralar ödeyerek stant kiralayamayız. Bu yüzden “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” muamelesini kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz.
Bizim derdimiz İzmir’e ve Türkiye’ye eserlerimizle hizmet etmektir. Bizim derdimiz aydınlanma yolunda bir mum yakmaktır. Ancak bizler artık yorulduk ve tükeniyoruz. Yok olmamak için sesimizi duyurmayı çok denedik, denemeye devam edeceğiz. Bu vesile ile başta bu kentin idarecileri olmak üzere tüm paydaşlarına tekrar sesleniyoruz:
Biz üvey evlat değil, bu şehrin asli unsurlarıyız.
Bizi yok ederseniz, bize değil topluma kötülük yaparsınız.
Bizler olmazsak bu şehrin kültür, edebiyat ve sanat dünyasında onarılamaz bir boşluk oluşur.
Unutmayın ki; kitap okuma oranının zaten düşük olduğu bir toplumdayız. Oysa kitap okunmuyorsa bir şeylerin canına okunuyordur. Canına okunan şeyler de demokrasi olur, adalet olur, hürriyet olur, kısacası güzel ülkemiz olur. O yüzden bize kulak verin. Bizi yok etmeyin.
Sorunları ve çözüm önerilerini konuşmak üzere her platformda bulunmaya hazır olduğumuzu unutmayın.
Bu vesile ile tüm Türk Milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı bir kez daha kutlar, aydınlık yarınlar dilerim."