İzmir'in sokak lezzetleri denilince akla gelen yemeklerden biri de midye dolma. İzmir sokaklarında gezerken karşınıza çıkacak olan midye dolma, kentte en çok sevilen yiyeceklerden biri.
İzmir'e midye dolmanın gelmesinin ve tüketilmesinin de bir hikayesi var elbette. İzmir'de midye dolmanın hikayesi ise Kadifekale'de başlar. Kadifekale, midye dolmanın üretim merkezi olarak tanımlanır.
Bu bölgede daha çok Mardin'den göç etmiş vatandaşlar yaşar. Kentte midye dolmayı satanların büyük kısmı da Mardinlidir.
Peki nasıl oluyor bu?
Bunun için daha geçmişe gitmek gerekiyor. 1923 yılında yaşanan nüfus mübadelesi ile İzmir ve çevresine Girit'ten göç eden çok sayıda kişi taşınır. Bu kişiler, türlü ekonomik zorluklarla karşılaşır ve bu sıkıntılara karşı yaratıcı çözümler üretmek için harekete geçer. Midye dolma da bu çözümlerden biri olmuştur.
Girit mübadilleri 1924 yılından itibaren kentin Eşrefpaşa ve Ballıkuyu bölgelerine yerleşirler. Koşullar gereği kendilerine bir geçim kaynağı arayan mübadiller, ucuz ve kolay bulunabilen malzemelerle yemek yapmaya başlarlar.
Giritliler, doğal olarak deniz ürünlerini iyi tanıyan ve kullanmaya bilen insanlardır. O dönemde midye de o sıralarda tertemiz olan İzmir Körfezi'nde sıkça bulunan ve kolayca elde edilen bir üründür.
Bu yemek hem ekonomik, hem doyurucu hem de lezzetli olunca Giritli aileler bu yemeği yapıp satmaya başlamışlar.
1950'li yıllarda da Kürt ve Arap kökenli insanlar aynı kaderi paylaşır ve onlar da İzmir'e göç ederek Kadifekale, Ballıkuyu ve Eşrefpaşa'ya yerleşirler.
Burada Giritlilerle tanışan Kürt ve Arap kökenli halk onlarla uyum içinde yaşayarak birbirlerinin kültüründen etkilenmişlerdir.
Mardin'den göç eden halk burada Giritlilerden öğrendikleri midye dolmayı yaparak, satmaya başlar. Bugün bile kentte midye dolma satanların büyük kısmı Mardinlidir. Deniz olmayan Mardin'in yemek kültüründe midye dolmanın yer almasının başka bir açıklaması olamaz.
Zamanla İzmir mutfağına dahil olan midye dolma, yerel tatlarla birleşerek yeni bir kimlik kazanmıştır. Bu olay ise göçmenlerin mutfak kültürlerinin, yeni topraklarda nasıl kök saldığını göstermesi açısından önemlidir.