Son bir yılda program kapsamında çalışan 9 çocuğun ölümüne sebep olan MESEM hakkında övgü dolu ifadeler kullanan İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi, programın kapsamını İzmir’de artıracaklarını ve daha çok çocuğu bu programa dahil edeceklerini duyurmuştu. 2025-2026 eğitim-öğretim yılının başlamasına günler kala Yahşi’nin ifadeleri yeniden gündem olurken, İzmir’deki eğitim sendikalarından MESEM programına ve çocukların sermayenin eline “ucuz işçi” olarak bırakılmalarına tepki geldi.
‘Hedef ucuz işgücü’
Çocukların AKP iktidarı tarafından “ucuz işçi” muamelesi gördüğünü söyleyen Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Hamdi Çalık, hedef çocuğun mesleki gelişimi değil de piyasanın ihtiyaç duyduğu ucuz işgücü olduğunda, önceliğin de çocuğun güvenliği olmayacağını söyledi. Güvenlik yatırımının maliyet gerektirdiğini belirten Çalık, “Bir nevi çocuklarımıza, ülkemize göç eden ucuz işçi gözüyle bakıyorlar. Ne yazık ki bu bakış açısının doğal sonucu olarak çocuk işçilerin ölümlerini göreceğiz. Bu İzmir’e özel değil, bugüne kadar olduğu gibi sanayinin olduğu yerlerde olacaktır” ifadelerine yer verdi.
Sermayenin “ucuz iş gücü” ihtiyacı nedeniyle MESEM ve benzeri uygulamalar talep ettiğini, AKP iktidarının da bu talepleri harfiyen karşılamak için çalıştığını söyleyen Çalık, “Pek çok uygulama gösteriyor ki iktidar MESEM mevzuatına mesleki eğitimin bir parçası olarak bakmıyor. Onlar, bir an önce ucuz çocuk işçiliğini sermayenin ihtiyacına sunabilmek olarak bakıyor. MESEM’lerin yaygınlaştırılmasında esas amaç budur. Çocukların mesleki becerilerinin geliştirilmesinden öte sanayinin, sermayenin talep ettiği ucuz iş gücünü karşılamaya yönelik bir telaş içerisindeler. MESEM’lerin daha önce ortaokul düzeyine çekilmesi yönünde açıklamaları oldu. Liselerin son 2 yılının isteğe bağlı olarak örgün eğitim dışına çıkarılması gibi çalışmalardan bahsettiler. Bakan bunun sermayenin talebi olduğunu da kamuoyuna açıkladı. Yani bunu sermaye talep ediyor. Peki neden? Ucuz ve denetimsiz olduğu için” dedi.
‘Sermayeye peşkeş’
Eğitim-İş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Barış Düdü ise “Çocuklar ‘mesleki yetenek edinmesin’ demiyoruz ama çocuklarımız resmen sermayeye peşkeş çekiliyor. Kontrollerin iyi yapılmadığını, çocukların ağır ve tehlikeli işlerde, fazla saatlerde çalıştırıldıklarını görüyoruz. Bunu İl Milli Eğitim Müdürlüğü de bakanlık da görüyor. Bu yöntemle daha çok çocuk sermayeye ucuz işgücü, hatta bedava işçi olarak gönderilecek. Çocuklarımız burada psikolojik şiddete, ağır çalışma koşullarına maruz kalacak ve can güvenlikleri sağlanamayacak. Bu şekilde devam ederse İzmir’de yarın can kayıpları karşımıza çıkacaktır” diye konuştu.