İZMİR HABERLERİ

İzmir'de memurlardan zam tepkisi: Gerekirse iş bırakacağız

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, İzmir'de hükümetin memur ve memur emeklilerine zam teklifini protesto etti. Konfederasyon adına açıklamayı yapın Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Şen, "Bu bir sefalet teklifidir" diyerek, kamu emekçilerinin haklarını almak için meydanlara çıkacaklarını ve gerekirse iş bırakacaklarını duyurdu.

Abone Ol

Kamu emekçileri, 8’inci Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından sunulan zam teklifine karşı Türkiye genelinde meydanlara çıktı. İzmir’de Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu adına açıklama yapan Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Özgür Şen, "Bu sefalet teklifinin ne hayatta ne de vicdanlarda karşılığı vardır" diyerek teklifi reddettiklerini açıkladı.

Hükümetin son ana kadar sakladığı zam teklifinin kamu çalışanlarıyla alay eder nitelikte olduğunu belirten Şen, bu oranların ne ekonomik gerçeklerle ne de insani koşullarla bağdaşmadığını dile getirdi.

Şen, şunları söyledi:

“Konfederasyonumuza bağlı AR-GE birimi Kamu Ar'ın araştırmasına göre temmuz ayında bile açlık sınırı 27 bin 670, yoksulluk sınırı ise 85 bin 344 lirayı bulmuştur. Bu verilen teklifle memura açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki alan reva görülmüş, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği devreye sokulmuştur. Kabul etmiyoruz. Sürecin en başından beri bu kez toplu sözleşme masasında Birleşik Kamu-İş olarak bizim de olduğumuzu belirtmiş, müzakere görünümlü müsamerelere geçit vermeyeceğimizi vurgulamıştık. Bu teklif kamu emekçisine de emeklisine de ‘daha da sürün’ demektir. ‘Biz yıl içinde iyimser tutup sonra 10 defa değiştirdiğimiz enflasyon öngörülerimizin bile altında bir teklifi yapmaktan utanmıyoruz’ demektir. Memur çocuğunu okutamasın, evine boynu bükük girsin, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamasın demektir. Bu sefalet teklifinin gerçek hayatta, gerçek enflasyon karşısında ve vicdanlarda karşılığı yoktur.

Taban aylığı katsayısı, aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı, ek ödeme ve diğer maaş kalemlerinde önceki yıllardan kaynaklanan ve devredip duran kayıpların telafisi nedeniyle bu kalemlerde yüzde 72 artış kaçınılmazdır. Ayrıca 31.12.2025 itibariyle taban aylığı katsayısı, aylık katsayısı, yan ödeme katsayısı, ek ödeme ve diğer maaş kalemlerinde ise; 2026'nın ve 2027'nin her yarısında yüzde 25 oranında artış, insanca ücretler almamız için şarttır.

Bu hakları yedirmeyiz

İnsani koşullarda çalışmak hakkımız. İnsanlık onuruna yaraşır ücretler almak hakkımız. Gelir adaleti, yaşanabilir ve haysiyetli memuriyet hakkımız. Bu hakları yedirmeyiz. Kamu emekçisinin emeğini, geleceğini masa oyunlarına kurban ettirmeyiz. Milyonlarca emekçinin hak arama ruhsatını nişan gibi göğsümüzde taşıyoruz, bu kıymetli sorumluluğun hakkını verecek ve masa oyunlarını bozacağız. Yanlış yönetimin elinde ülke tel tel dökülüyor. Büyük önder Atatürk'ün “en büyük eserim” dediği ve bize çatısı altında eşit yaşam hakkı sunan Cumhuriyet, dört koldan saldırıya uğruyor, kazanımlarını yitiriyor. Adalet yok, eğitim yok, geçim yok, liyakat yok, vergi adaleti yok, Bakanlığın bize verdiği teklife bakınca bir kez daha anlıyoruz ki utanma da yok. En son çıkan diploma skandalı bile ortaya koydu ki kamu çalışanlarının haklarını korumasını talep ettiğimiz yöneticiler daha kamu çalışanlarının devlete teslim ettiği resmi evrakları korumaktan bile aciz. Ama bir itiraf bile yok."

Devlet dairelerinde hayat duracak

Ankara’da Bakanlık önünde yürüyeceklerini açıklayan Şen, “Gelin bakalım bir memur ailesinin evine bir günlük konuk olun. Kirasını, faturasını, evin gıdasını, mecburi giderleri bir hesaplayın bakalım ay sonunu getirmeye matematiğiniz yetecek mi? İddia ediyoruz, o evde 1 gün bile kalamazlar. Ama dayanamayacakları bu sefaleti bize 2 yıl boyunca dayatmaya çalışıyorlar! Olmaz öyle şey, olmayacak! TÜİK'in verdiği enflasyon oranları, vatandaşın cebini yakan krizin yarısını bile anlatmıyor. Yarın hükümet bize verdiği teklifi yenileyecek. Buradan, kamuoyu önünde ilan ediyoruz ki: insanca bir teklif önümüze konmazsa tüm örgütlü irademizi ortaya koyacağız. Cuma günü önümüze başka bir sefalet teklifi koyulursa, utanç verici bu teklifte önceki dönemlerde yapıldığı gibi mikroskobik artışlar yapılıp müjde gibi sunulmaya çalışılırsa devlet dairelerinde hayat duracak, meydanlar bizim isyanımızla çınlayacak. Eğer hükümet, emek körü bu teklifi geri çekmezse pazartesi her yerde iş bırakacağımızı ve Ankara'da toplanıp Bakanlık önüne yürüyeceğimizi ilan ediyoruz. Ve bilinsin ki haklarımızı alana kadar vereceğimiz mücadelenin dozu giderek artacak” şeklinde konuştu.

Yanlış ekonomi politikalarında ısrar ediliyor

Uzun zamandır yanlış ekonomi politikalarında ısrar edildiğini vurgulayan Şen, “Çalışanın geçinemediği, çalışmak isteyenin iş bulamadığı, gelecek umudunu yitiren gençlerimizin yurt dışına gittiği, gıda fiyatlarının dahi günlük olarak arttığı, toplumun sadece bir avuç ayrıcalıklı zümresinin zenginleştiği bir iklim yaratmıştır. Şimdi bunun faturasının kamu emekçisine kesilmesine geçit vermeyeceğiz. Kendi lükslerini “devletin itibarı” tekerlemesiyle açıklayanların “devlette çalışma”yı bu denli değersizleştirmesine göz yummayacağız. Devlet itibarı, en büyük resmi konvoyları kurmakla sağlanmaz. Devlet itibarı, özerk ve bağımsız kalması gereken devlet kurumlarını liyakatsiz yöneticiler eliyle parti şubesine çevirmekle yaratılmaz. Devlet itibarı, okullara tuvalet kağıdı koyabilmekle olur. Ülkenin son akciğerleri olan ormanlar cayır cayır yanmasın diye söndürme filosu oluşturmakla olur. Kendi bünyesinde çalışan insanlara haklarını vermekle, onların aklıyla dalga geçmeyen zam teklifleri yapmakla olur” diye konuştu.

Hükümete seslenen Şen, “Gelin kendi itibarınızı da daha fazla yerden yere vurmayın. Ya akla, matematiğe, vicdana, hayatın gerçeklerine uygun bir zam teklifini önümüze getirirsiniz ya da önce Çalışma Bakanlığı'nın penceresinden ve televizyon kanallarından bizim isyanımızı, direnişimizi izlersiniz. Yarın siz kendi yolunuzu seçeceksiniz. Bizim yolumuz bellidir, bu yolun hakkını vereceğiz” dedi.