İzmir'in spor kulüplerinden biri olan Altay, ilginç kuruluş hikayesi ve ilkleri ile ilgi görüyor. Altay hakkında belki de daha önce hiç duymadığınız gerçekleri sizin için derledik.
1- Altay nasıl kuruldu?
İkinci Meşrutiyet (1908)’e kadar Türkiye’de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakarların tutumu nedeniyle olanaksız gibiydi. Bu baskıdan kurtulmak ve bir spor salonu açmak isteyen modern beden eğitimi öncüsü Selim Sırrı Tarcan, 1919 yılnda bir salon açmak için İzmir'e gelir. Ancak bu girişimi aşırı muhafazakarlar tarafından engellenir. Tarcan salon açamasa da Vali Rahmi Bey, Necati Bey ve Vasıf Çınar Bey’le görüşür. Bu görüşme sonrası azınlıklar da dahil olmak üzere gençler spor yapmaya başlar. Türkiye'de gençler futbol oynama mücadelesi verirken, 1913 yılı sonunda İzmir’e gelen Celal Bayar, spor yapan Altaylı gençleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katmak ve 1914 yılının 16 Ocak tarihinde Altay fiilen kuruldu. Celal Bayar, o dönem Şark İdadisi’nde faaliyet gösteren Altay’ın kuruluşu için para yardımında da bulunarak Altay’ın güçlenmesini sağladı. Kulübümüzün kurucuları Mustafa Necati Bey, Vasıf Çınar Bey, Şükrü Saraçoğlu Bey, Baha Esat Tekand Bey, Talat Erboy Bey, Esat Çınar Bey, Nejat Evliyazade Bey, Hüsnü Uğural Bey, Muharrir Rauf Nezih Bey, Şimendiferci Rıfat İyison Bey, Dr.Kemal Tahsin Soydam Bey, Enver Esat tekand Bey, Tayyareci Mazlum bey, Kemal Çakırel Bey, Nuri Sıtkı Erboy Bey, Dr.Fikret Tahsin Soydam Bey, Mazlum Öksüz Bey, Tüccar Süreyya Bey, Çiftçi Necati Bey, Fethi Özalp Bey, Sıhhıyeci Kemal İstanbullu Bey ve Halil Zeki Osma Bey’dir.
2- Neden Büyük Altay denir?
Altay, Türk sporunun aynası ve tarihidir. İzmir’de sporun öncülüğünü yaparken İkinci Meşrutiyet’ten sonra hürriyet kıvılcımı Altay’da atılmıştır. Altay'ın kurucuları ve burada top oynayanlar, Kurtuluş Savaşı süresince büyük mücadele vermiş ve Atatürk'ün yanında yer almıştır.
İşte “Büyük ALTAY” sözü, yalnız spor sahalarındaki başarıdan dolayı değil, hürriyet kıvılcımını ateşleyen , milliyetçilik ruhunu yaşatan, milliyetçilik bilincini yerleştiren, milli mücadelede canını ortaya koyan, Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yaratan, Cumhuriyet döneminde hizmetten hizmete koşan, Atatürk Devrimleri’ni koruyan, yaşatan evlatlarının eserinden dolayı söylenmiştir.
3- Atatürk'ün Altay ile ilk tanışması nasıl olmuştur?
Kulüp 1923 yılında Ankara’ya yaptığı bir seyahat sırasında, kafilemiz Ankara’nın meşhur Karpiç lokantasında yemek yerken (16Kasım 1923 Cuma gecesi), Gazi Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa lokantaya gelirler. Yemekte Altay kafilesinin şık giyimi ve nezaketi Ata’nın dikkatini çeker. Bir ara futbolcu Hasan Yanık, Aydın Efesi ve Zeybek oynar. Atatürk, Hasan Yanık ve kaptan Hamit Aslan’ı masasına davet ederek Altay için iltifatkâr sözler söyler. Atatürk ve İsmet Paşa ile Altay’ın ilk tanışması böyle olur. 14 Ekim 1925 günü ise Altay için özel bir gündür. Gazi, İzmir’e gelir ve kulübü ziyaret eder. Kordon’daki Türk Ocağı binasında Altay’ın 9 Eylül kupasını gören Atatürk; ‘‘Aferin çocuklar, kupa da kazanmışlar’’ der. “Atatürk, iltifatkâr sözleri ile Altay’ın faaliyetlerini takım kaptanı Hamit Aslan’a sorar. Aldığı cevaplardan çok memnun olan Gazi, kulüp defterine şunları yazar:
‘‘Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir.’’
4- Altay'ın ilkleri
Altay birçok ilke imza atan bir takım olmuştur. Altay'ın ilkleri ise şöyle:
-Altay, futbol tarihimizde deplasmanda maç oynayan ilk Türk takımıdır.
-15 kez İzmir şampiyonluğu yaşayan tek İzmir takımıdır.
-Kendi bünyesinden iki kulüp daha çıkaran (Altınordu-Göztepe) ilk Türk takımıdır.
-Altaylı Hamit Aslan, İzmir’in ilk milli futbolcusudur.
-Altaylı Said Odyak, İzmir’in ilk milli atletidir.
-Eski adı Fuar Şehirleri kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk Takımı Altay’dır.
-Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ilk üç geleneğini bozan ilk takım Altay’dır.
-Türkiye Kupası’nı, bu üç takım dışında kazanan ilk ekip Altay’dır.
- Türk futboluna yeni sistemleri getiren ilk isim Altaylı Vahap Özaltay’dır.
5- Fahrettin Altay nasıl Altay soyadını aldı?
Altay Spor Tarihi'nde anlatılanlara göre , Fahrettin Altay, 1966 yılında İzmir'de Altay Spor Kulübü'nü ziyaret ettiğinde Erdoğan Tözge'ye soyadının nasıl verildiğini anlatmış. Erdoğan Tözge'nin anlattığına göre, Fahrettin Altay'a altın bir dolma kalem hediye etmiş ve Altay soyadını nasıl seçtiğini sormuş. Fahrettin Altay, " Mütareke yıllarında Gazi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte İzmir'i ziyaret ettiğimizde , Altay Kulübü, Kraliyet Donanması personelinden oluşan karma bir takıma karşı futbol oynamış. Maçı birlikte izlemişiz. Altay kulübü çok iyi oynamış ve İngilizleri yendiklerinde Gazi Mustafa Kemal Paşa etkilenmiş, onurlanmış ve takdirini sunmuş. Uzun bir süre sonra Gazi Mustafa Kemal Paşa, İran ile olan sınır anlaşmazlığını çözmek için beni Tebriz'e göndermiş. Tebriz'de bulunduğum sırada, Büyük Millet Meclisi'nde Soyadı Kanunu kabul edilmiş ve Meclis oybirliğiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya Atatürk adını vermiş. Bütün ülke yeni soyadından dolayı onu tebrik etmiş." demiş. Ben de bir telgraf çekip kutladım. Atatürk'ün ertesi gün aldığı cevap şuydu:
"Sayın Fahrettin Altay Paşam, ben de sizi tebrik ediyor, Altay olarak şerefli ve şanlı günler diliyorum."
Fahrettin Altay daha sonra, "Telgrafı aldığımda gözlerim doldu. Atatürk, birlikte seyrettiğimiz ve kendisinin de etkilendiği Altay futbol maçının hatırası nedeniyle bana Altay soyadını layık görmüştü." demiştir.