İzmir’in Bornova ilçesinde bulunan Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi, doğa ve bilim meraklılarının ilgisini çeken eşsiz bir merkez olarak dikkat çekiyor. 1963 yılında Prof. Dr. Münir Öztürk öncülüğünde kurulan bahçe, bugün yaklaşık 40 dönümlük bir alan üzerinde Türkiye’nin en zengin bitki koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Hem bilimsel araştırmaların yürütüldüğü hem de halka açık bir doğa alanı olarak kullanılan bahçe, İzmir’de görülmesi gereken yerler arasında önemli bir konuma sahip.
Amacından saparak, saklı cennete dönüştü
Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi’nin kuruluş amacı, Ege Bölgesi’nin doğal bitki örtüsünü korumak, nadir türleri yetiştirmek ve bilimsel çalışmalara destek vermekti. Ancak zaman içinde bahçe yalnızca bir araştırma alanı olmaktan çıkarak doğa tutkunlarının, öğrencilerin ve İzmir halkının da uğrak noktası haline geldi. Günümüzde bahçede ü binden fazla bitki türü bulunuyor. Zeytin, defne, kekik, adaçayı ve lavanta gibi Akdeniz iklimine özgü bitkilerin yanı sıra, yalnızca Türkiye’de yetişen endemik türler ve dünyanın farklı bölgelerinden getirilen egzotik bitkiler de bahçeyi zenginleştiriyor. Özellikle Sideritis sipylea (Sipil çayı), Origanum sipyleum (Sipil kekiği) ve Verbascum lydium (Lidya sığırkuyruğu) gibi nadir türler doğa severler için büyük ilgi çekiyor. Bunun yanında begonyalar, okaliptüsler, cennet kuşu çiçekleri ve tropik bitkiler de ziyaretçilere farklı bir atmosfer sunuyor.
Küçük bir ekosistem oluştu
Botanik bahçe yalnızca çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda özel bölümleriyle de dikkat çekiyor. Sistematik bahçe, bitkilerin sınıflandırılmasını öğrenmek isteyenlere rehberlik ederken kaya bahçesi dağlık bölgelerin bitki türlerini tanıtıyor. Su bitkileri havuzu, nilüferler ve su zambaklarıyla küçük bir ekosistem oluştururken, tıbbi ve aromatik bitkiler bölümü şifa amaçlı kullanılan türleri yakından görme imkanı sağlıyor. Tropik sera ise sıcak ve nemli iklimlere özgü bitkileriyle ziyaretçilere farklı bir deneyim yaşatıyor.
Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine katkı sağlıyor
Bilimsel ve eğitsel açıdan da büyük önem taşıyan bahçede, üniversitenin biyoloji bölümü başta olmak üzere pek çok disipline yönelik araştırmalar gerçekleştiriliyor. Nesli tehlike altında olan türlerin korunması ve çoğaltılması için yürütülen çalışmalar Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine katkı sağlıyor. Ayrıca ilkokuldan üniversiteye kadar farklı yaş gruplarındaki öğrenciler için düzenlenen eğitim programları ve rehberli turlar sayesinde bahçe, bir açık hava laboratuvarı işlevi görüyor.
Fotoğraf çekimi için ideal noktalar arasında
Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi yıl boyunca ziyaretçilere açık. Hafta içi her gün 08:00 ile 17:00 saatleri arasında gezilebilen bahçeye giriş genellikle ücretsiz. Özel sergi ve etkinliklerde cüzi bir ücret talep edilebiliyor. İlkbahar ve sonbahar ayları çiçeklerin açması ve yaprakların renk değiştirmesiyle bahçeyi ziyaret etmek için en uygun dönemler olarak öne çıkıyor. Amatör fotoğraf çekimleri için serbest olan bahçede, profesyonel çekimler için önceden izin almak gerekiyor.