İZMİR HABERLERİ

İzmir'de farkındalık yaratan panel: Temiz Çeşme, Temiz Deniz

Çeşme Belediyesi'nin ev sahipliğinde, Çevre Koruma Haftası kapsamında düzenlenen etkinlikler, Cumhuriyet Meydanı’nda devam etti. Etkinliklere Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli de katıldı.

Abone Ol

5-11 Haziran Çevre Koruma Haftası kapsamında Çeşme Belediyesi tarafından Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Ege Üniversitesi Urla Denizcilik Meslek Yüksekokulu, Arama Kurtarma Derneği (AKUT), İzmir İtfaiyesi ve Çeşme Kent Konseyi iş birliği ile "Temiz Deniz, Temiz Çeşme" sloganı ile düzenlenen etkinlikler, Cumhuriyet Meydanı’nda devam etti. Bu kapsamda İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı iş birliği ile bir panel düzenlendi. Belediye Başkanı Lâl Denizli’nin moderatörlüğünü üstlendiği ve Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen panelde, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ülgen Aytan, Doç. Dr. Meneviş Uzbay, Açık Deniz Yüzücüsü ve Aktivist Emre Erdoğan konuşmacı olarak yer aldı.

"Kampanyamızı büyütmeyi hedefliyoruz"

Panelin açılış konuşmasını yapan Başkan Denizli, çevreyi korumak amacıyla çalışmalar yaptıklarını belirterek, "İlk etapta çok kapsamlı bir çalıştay yaptık. ‘Çeşme Yarımadası Deniz Çevresi Sorunları ve Çözümleri Çalıştayı’nı gerçekleştirdik. Yıllardır denizlerimizde nelerin olduğuna dair artıları eksileri masaya yatırdığımız, içinde TÜBİTAK raporlarının da yer aldığı, kıymetli hocalarımızın denizlerimizin röntgenini çektiği, bizleri hem bilinçlendirdiği hem de uyardığı bir çalıştay sürecini geride bıraktık. Sonrasında neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde Çevre Koruma Haftası’nda 2 günlük çevre etkinlikleri tertip etme kararı aldık. Bu bir başlangıç. Bunu sadece yılın bir haftasında değil, yılın farklı dönemlerinde hem çalıştayımızı geleneksel bir formüle oturtacağımız hem 'Temiz Çeşme, Temiz Deniz' sloganıyla yola çıkacağımız kampanyamızı büyütmeyi hedeflendiğimiz bir yol haritamız var" dedi.

"Karada yaptığımız her faaliyetin denizler üzerinde bir bedeli var"

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ülgen Aytan ise denizlerin daha yaşanabilir koşullar sağlayan eşsiz bir ekosistem olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Karada yaptığımız her faaliyetin maalesef denizler üzerinde bir bedeli var. Kullandığınız bir antibiyotik, bahçede kullandığınız bir ilaç, deodorantlar, arabalar gibi. Biz 21'inci yüzyılda artan sanayi, teknoloji ve insan nüfusu ile birlikte aslında denizleri keşfediyorken onun üzerindeki en büyük tahribatı da yaratmaya başladık. Bu eşsiz ekosistemi neredeyse nefes alamaz duruma getirdik. İklim değişikliği, aşırı avcılık, çok boyutu ile kirlilik gibi bizim her aktivitemizin deniz üzerinde bir etkisi var. Artık değişen deniz ekosistemleri gözlemliyoruz. Çeşme’ye de baktığımızda özellikle turistik bir yer olması, artan insan baskısını ve buna bağlı olarak ekosistem üzerinde değişimleri getiriyor. Hala kurtarılamaz mı? Kurtarılabilir, rehabilite edilebilir, korunabilir ama bunun için yapılması gereken çeşitli aktiviteler var. Eğitim, farkındalık, izleme çalışmaları bunun başında geliyor. Bu gözlemlediğimiz negatifi nasıl pozitife çevirebiliriz, bundan sonra mavi ekonomiyi desteklerken turizmi ve buradan beslenen sektörleri, denizi nasıl koruyabilir ve sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere nasıl aktarabiliriz bunun peşindeyiz aslında."

"Yapacak çok şey var"

Doç. Dr. Meneviş Uzbay da sera gazı emisyonlarının düşürülmesi gerektiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bunun için tabii ki yenilenebilir enerjiye geçmemiz gerekiyor, üretim biçimlerimizi çöp üreten biçimden çöplerin minimalize edildiği sisteme geçmemiz gerekiyor. Doğa bazlı çözümler gerek. Bütün bunların yapılması için devlet politikası, yerel yönetimlerin politikası, uluslararası kurumların ve tabii ki şirketlerin girişimleri olmadan bu sorunları çözemeyiz. Ama biz vatandaşlar da bu sürecin bir parçası olmalıyız ve olabiliriz. Gündelik yaşantımızda, yaşam tarzımızda çok ciddi sera gazı emisyonlarına neden oluyoruz. Evlerimizi ısıtırken ya da soğuturken, alışveriş yaparken, diyetlerimizde çok fazla et tüketirken, ulaşım gibi çok konuda çevre ile ilgili tahribata neden oluyoruz. Arabalarımız çok ciddi karbon ayak izine neden oluyor. Elektrikte, enerjide tasarruf yapabiliriz. Yapacak çok şey var. Vatandaşlar olarak iklim krizi, denizler, doğa ile ilgili çalışan topluluklara destek vermeli ve duyarlılığımızı duyurmalıyız."

"Böyle bir deniz yok hiçbir yerde, bunu korumalıyız"

Açık Deniz Yüzücüsü Emre Erdoğan, çocukluğundan bu yana denizde olduğunu belirterek, denizlerin durumu ve deniz canlıları ile ilgili zaman içerisinde gözlemlediği değişiklikleri, şu sözlerle dile getirdi:

"Eskiden ben deniz yüzeyinde yüzerken 12-13 metre dipleri görürken artık 3-4 metre dipleri gördüğümde mutlu olacak hale geldim. Posidoniaların hızla yok olduğunu, hepsinin gözümüzün önünden hızla kaybolduğunu gördüm. Dünyanın çok çeşitli yerlerinde yüzdüm. İngiltere’den Fransa’ya yüzdüm. 2016 Erkekler Dünya Şampiyonuyum. Santa Katalina Adası’ndan Los Angelas’a 9 saat 50 dakikada yüzdüm. Capri-Napoli Yüzme Ultra Maratonu’nda da yüzdüm. 36 km erkeklerde de birinci oldum. Türkiye’yi her yerde temsil ettim. Biz bir cennette yaşıyoruz. Böyle bir deniz yok hiçbir yerde. Bunu korumalıyız. Ben koy temizliği, kıyı temizliği, deniz dibi temizliği gibi her şeyi organize ettim bugüne kadar fakat bu bir kişinin yapabileceği bir çalışma değil. Bunu kolektif yapmak zorundayız. Doğaya karşı saygımızı ve sevgimizi artırmamız gerekiyor."

"Farkındalık oluşturmak için gece gündüz çalışıyoruz"

Başkan Denizli, "İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Mehmet Vurmaz başta olmak üzere tüm belediye ekiplerimize çok teşekkür ediyorum. Büyük bir çaba sarf ediyorlar. Çevremize, geleceğimize katkı sağlayacak büyük bir farkındalığı oluşturmak için gece gündüz çalışıyoruz. Kıymetli hocalarımız Prof. Dr. Ülgen Aytan’a, Doç. Dr. Meneviş Uzbay’a, Açık Deniz Yüzücüsü Emre Erdoğan’a ve sizlere çok teşekkür ediyorum" dedi.

Ayrıca, Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda sergi ve bilgilendirme stantlarının yer aldığı alanda çevresel farkındalığı sanat ve eğitimle buluşturan eserler sergilendi. Program, Çeşme Kent Enstitüsü Müzik Dinletisi ile son buldu.