Cengiz Aldemir/ANKARA - Meclis bütçe görüşmelerinde konuşan İYİ Parti Gurup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, bütçenin sahibi ve hazırlayanının Cumhurbaşkanı olduğunu ve bütçe görüşülürken bir kere bile meclise gelmeyerek, bütçeyi sahipsiz bıraktığını, AKP sıralarının da boş olduğunu belirterek, “ Geldiğimiz noktada devlet yönetiminde yürütme erkinin vesayet odağı hâline geldiği de aşikârdır ve yasamaya dayattığı bir bütçe olmaktan öteye gidemeyecektir” eleştirisinde bulundu.

SORUMLULUKTAN KAÇAMAZSINIZ

Emperyalizmin tuzaklarından haberdar olduklarını, ülkenin üretime dayalı, rekabet gücü yüksek bir ekonomi ve güçlü bir savunma sanayinin şart olduğunu belirten Dervişoğlu, Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı bütçelerine "evet" oyu verdiklerini ancak tenceresini kaynatamayan ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmiş vatandaşlara "Sana huzur ve mutluluk veremedim ama güvenlik vadediyorum." Demekle sorumluluktan kaçılamayacağını vurguladı.

HDP’Yİ KİMSE KAPATAMAZ

Etnik köken ve mezhep üzerinden siyaset üretmeye kalkışmanın hiç kimseye fayda sağlamayacağını söyleyen Dervişoğlu, tavır ve duruşlarını beğenmemekle birlikte HDP’nin varlığına ihtiyaç olduğunu ve kimsenin kapatamayacağını belirterek, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak tanımlanmasına rağmen sadece ödenek kısıtlamalarıyla tecziye edilen iktidar, sizin olmadığınız bir Mecliste "oh, oh" diyerek hiç kimseye milliyetçilik tesciliyetinde de bulunamaz. O sebeple varlığınıza ihtiyaç var. İsmiyle müsemma Milliyetçi Hareket Partisine, altı okundan biri milliyetçilik olan Cumhuriyet Halk Partisine; milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı İYİ Parti'ye milliyetçilik dersi veremeyeceklerine göre elbette kendilerine uygun bir çıkış yolu bulacaklardır. Sizin varlığınız, tıraş köpüğüyle diş fırçalamaya kalkışan bu iktidarın ayaklar altına aldığını söyledikleri milliyetçilik üzerinden ayaklarını kaldırmasına da vesile oluyor. "Her şerde bir hayır var." demek bu olsa gerektir” ifadelerini kullandı.

KARARNAMEYLE YÖNETİLEN MEMLEKET

Parlamenter demokraside millete hesap verilirken, ucube sistemde saraya hesap verildiğini ifade eden Dervişoğlu, iktidar tarafından cevaplanan soru önergesi oranının yüzde 8'de kaldığını, Meclis ve milletvekillerinin siyasi iktidar tarafından yok sayıldığını söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisinin itibarını sarsıldığını vurgulayan Dervişoğlu, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde kanunlarla değil, kararnamelerle yönetilen bir memleket hâline geldiğini söyledi. Meclisin bilinçli olarak tüm yasama ve denetleme yetkilerinin elinden alındığını vurguladı.

PARLAMENTER SİSTEM ŞART

Millete ait egemenliğin hiçbir şart altında hiçbir kişiye, kuruma, zümreye ya da sınıfa bırakılmayacağının altını çizen Dervişoğlu, çözümün güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu belirterek, “ Meclis, yürütme organı üzerinde anayasal araçlar yoluyla herhangi bir siyasi denetim yetkisine sahip değilse, meclis, saray bürokrasisinden gelen kanun tekliflerini onaylayan alelade bir devlet kurumuna dönüştürülmeye çalışılıyor ise en temel görevi olan vergi sarfında fiilî bir denetim yetkisine bile sahip değilse bunun çözümü de iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter demokratik sisteme dönüştür” görüşünü dile getirdi.

GENÇLERİN DIŞARI GİTMESİ BEKA SORUNUDUR

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğinde, geniş işsizlik sayısının 5,6 milyon olduğunu, bugün bu sayının 10 milyon kişiye yaklaşarak artışın yüzde 80 oranında olduğunu hatırlatan Dervişoğlu, 1 milyon 200 bin üniversite mezununun yarısından fazlasının işsiz olduğunu vurgulayarak, “Bir ülke kendi gençliğini kaybederse bir ülkenin gençliği kendi memleketine dair istikbal tasavvurunu yitirirse beka sorununu sınırların dışında aramaya gerek yoktur, o memlekette asıl beka sorunu işte budur” uyarısında bulundu.

Vizyonu olmayan bütçenin misyonunun olmayacağını belirten Dervişoğlu, içinde millet yararına hayırlı hiçbir şey bulamadığının altını çizerek, bütçeye "hayır" oyu vereceklerini söyledi.

Editör: Haber Merkezi