GÜNDEM

İSİG acı tabloyu açıkladı: Son bir yılda 72 çocuk işçi hayatını kaybetti

İSİG 2024-2025 eğitim öğretim yılında hayatını kaybeden çocukların sayısını açıkladı. Yapılan açıklamanda son bir yılda en az 72 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti.

Abone Ol

2024-2025 eğitim öğretim dönemin başında çocuk işçiliği gerçeği bir kez daha acı tabloyla gündeme geldi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) hazırladığı rapora göre, son bir yılda en az 72 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. Bu sayı, bir önceki yıla göre yüzde 10 artış anlamına geliyor.

Bir çocuğun bile burnu kanamamalı

İSİG Meclisi, “Mesleki eğitime değil çocuk işçiliğe karşıyız” diyerek yayımladığı raporda, çocuk işçiliğinin yoksulluk ve güvencesizlik ekseninde derinleştiğini vurguladı. Raporda, “Türkiye’de bir çocuğun bile burnunun kanaması ya da mutsuz olması kabul edilemez” denildi.

Tarımdaki çocuk işçi ölümleri oranı önceki yıllara göre azalsa da (yüzde 28’e geriledi), kırsal yoksulluk artarak sürüyor. Raporda, “12 yaşındaki Harranlı fındık işçisi Zeliha, 13 yaşındaki İbrahim ve 16 yaşındaki Abdullah çalışırken yaşamını yitirdi. Onlar için ne yapıldı?” sorusuyla bu ölümler dikkat çekildi.

MESEM: Eğitim değil ucuz işçilik

İSİG, mesleki eğitim adı altında yürütülen MESEM (Mesleki Eğitim Merkezi) uygulamasını da sert biçimde eleştirdi. Rapor, MESEM’in 2016’dan bu yana çıraklık sisteminin devamı niteliğinde olduğunu, 505 bin 18 yaş altı öğrencinin bu sistem içinde yer aldığını belirtti. “Bir gün okulda, dört gün işyerinde” eğitim modeliyle çocuk emeğinin meşrulaştırıldığına dikkat çekilen raporda, son iki yılda MESEM kapsamında en az 15, diğer meslek liselerinde ise en az 7 öğrenci staj sırasında yaşamını yitirdi.

Devlet politikaları çocuk emeğini teşvik ediyor

İSİG raporu, Orta Vadeli Program (OVP), 12. Kalkınma Planı ve Ulusal İstihdam Stratejisi gibi resmi belgelerde mesleki eğitim politikalarının sermayenin ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini belirtiyor. Bu belgelerde “çalışmanın fazileti” ve “makbul vatandaşlık” kavramlarının ön plana çıkarıldığına, OSB’lerde meslek liseleri açılarak özel sektörün eğitimde daha fazla söz sahibi yapıldığına dikkat çekiliyor.