İktidar, çözümü vatandaşı yoksullaştırmada arıyor

İktidar, ekonomiyi düzeltmek için işe vergileri artırarak ve çalışanın, emeklinin gelirini düşürerek başladı.

Abone Ol

Daha açık bir anlatımla ekonomi yönetimi, işe halkı daha da yoksullaştırarak ve mutfaktaki yangını körükleyerek başladı.
Denilebilir ki; çözümü vatandaşın üzerinde arayan ekonomi yönetimi, üretimi, ihracatı, yatırımı ve oluşan millî hasılanın adil paylaşımını geri plana attı.
Oysa; yaşanan barınma ve beslenme krizinde, hayat pahalılığında, yüksek enflasyonda, halkın hiçbir bir kusuru yoktur. Unutmayalım ki; odağında insanın, refahın olmadığı bir ekonomi karmaşık yığınından başka bir şey değildir.
Bu bağlamda; vatandaşın gerçek gündemi GEÇİM DERDİ.
Başta ekonomi, barış, huzur, adalet ve adil gelir dağılımından oluşuyor.
İktidarın da muhalefetin de yapması gereken; insanların geçim derdini, barış, huzur ve adalet ihtiyacını “ISKALAMADAN”, yapay gündem “TUZAĞINA” düşmeden “İLERİYE BAKMAK” olmalıdır.

Bu arada; TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİ İLE VATANDAŞIN GÜNDEMİ ÖRTÜŞMÜYOR.
Vatandaş GEÇİM DERDİNDE; esnaf iflas ediyor, tüketici derdine çare arıyor, çiftçi toprağından ve sanayici üretimden uzaklaşıyor, insanlar, “YARI AÇ, YARI TOK” yaşam mücadelesi veriyor.

İşsizlik gerçekten düşüyor mu?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine bakarsak; işsizlik azalıyor. Ancak; gerçek öyle mi?
Sanayide üretim düşüyor, ekonomi daralıyor ama; “İŞSİZLİK ARTMIYOR” sizce bu inandırıcı mı?
TÜİK’in işsizliğin azaldığına, artmadığına ilişkin rakamlarının gerçek nedeni; haftada birkaç gün birkaç saat çalışanların “İŞSİZ SAYILMAMASI”dır.
Bu değerlendirme; fikirleri esnetici “ESNEK ÇALIŞMA” modelidir.
TÜİK’in rakamlarına göre; işsizlik, eylül 2022’den bu yana yüzde 10.1’den yüzde 8.6’ya indi gözükse de “GENİŞ TANIMLI” işsizlik, yüzde 20.3’ den yüzde 25.6’ya yükseldi.
Her 4 kişiden biri istihdam dışı. Kadınlarda işsizlik yüzde 30. Genç nüfusta işsizlik yüzde 17.1. Gerçek olan; işsizlik azalmadı, işsiz sayısı 7.6 milyondan 10.3 milyona yükseldi.
Gerçek gündem; işsizlik, açlık sınırının altında kalan ücretler, yoksulluk, sığınmacılar, kadın ve bebek cinayetleri... Bunların dışındaki tartışmalar, “YAPAY” gündem oluşturmak, gerçekleri halkın gözünden kaçırmaktır. Bu tablonun bize anlattığı gerçek şu: halkın özgür, insanca yaşam ve refah taleplerine kapıyı açık tutalım.

SONUÇ OLARAK:
YÖNETİMİN DE EKONOMİNİN DE  İNSANIN REFAHI İÇİN OLDUĞUNU UNUTMAYALIM.