GÜNDEM

İklim krizi fındık üretimini vurdu: Rekolte düştü, şirketler kazanıyor

Türkiye’de fındık üreticileri, iklim krizi, piyasa manipülasyonları ve yetersiz tarım politikaları nedeniyle zor günler geçiriyor. Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), 2025 yılı için fındık maliyetinin kilogram başına 183,12 TL olduğunu açıklayarak, üreticilerin yaşamlarını sürdürebilmesi için alım fiyatının en az 280 TL olması gerektiğini belirtti.

Abone Ol

Çiftçi-Sen, bu yıl don, kuraklık ve zararlı istilalarının fındık rekoltesinde yüzde 40-50 oranında düşüşe yol açtığını vurguladı. Açıklamada özellikle “kahverengi kokarca zararlısı”nın etkisinin büyüklüğüne dikkat çekildi. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın zarar tespit çalışmaları yapmasına rağmen üreticilerin kayıplarını telafi edecek herhangi bir adım atılmadığı ifade edildi.

Sendika’dan yapılan açıklama şu şekilde:

İklim krizi fındık üretimini vurdu

İklim krizinin yarattığı mevsim dışı doğa olaylarını bu yıl yoğun bir şekilde yaşadık. Ülke genelinde don, ayaz ve şimdi de kuraklık ile karşı karşıyayız. Başta kayısı, kiraz, üzüm, fındık vb. olmak üzere çok yıllık bitkiler bu iklimsel değişikliklerden aşırı derecede olumsuz etkilendi. Çiftçiler mağdur oldular, gelecek yıllarda da olumsuz iklim olayları kendini hissettirecek ve mevcut tarım politikaları sürdürüldüğü sürece çiftçilerin mağduriyeti katlamalı olarak devam edecek.

Rekolte düşüyor, şirketler kazanıyor

Bilindiği gibi fındığın hasat dönemi Temmuz sonu, Ağustos ayı başlangıcıdır. Ancak bazı bölgelerde Nisan ayında yaşanan don sonrası birçok fındık bahçesinde fındık doğuşu çok düşük olmuştur. Üzerine, son yıllarda görülen “kahverengi kokarca zararlısı”nın yarattığı zararları da eklendiğimizde fındık rekoltesinin geçmiş yıllara göre %40-50 daha az olacağı öngörülmektedir. Ancak piyasayı şirketler lehine regüle etmek isteyenler rekolteyi yüksek göstererek alım fiyatlarını baskılayarak düşük tutma derdindedirler.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na rekolte eleştirisi

Tarım ve Orman Bakanlığı 2017-18 sezonu sonrasında aldığı kararla fındık rekolte açıklamasının bakanlığın uhdesinde olduğunu söylemiştir. Ancak Bakanlık; Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi’ni söz geçiremediğinden dolayı her yıl Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi Dünya ile birlikte Türkiye’deki fındık rekolte tahminini yapmaktan ve açıklamaktan vazgeçmemiştir. Çünkü “Konsey” yapmış olduğu rekolte tahminlerini yüksek göstererek alım fiyatlarını düşürmeyi amaçlamaktadır.

TARSİM sigortası üreticiyi korumuyor

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimleri tarafından yaşanan don zararına ilişkin her ne kadar zarar tespit çalışmaları yapılmış olsa da üreticilerin zararlarını karşılamaya dönük herhangi bir adım atılmamıştır. Üreticilerin büyük bir kısmı TARSİM’e primlerin yüksekliği nedeniyle sigorta yaptıramamıştır. Kaldı ki TARSİM’in de üreticilere faydasından bahsetmekte zordur. Şöyle ki; Bakan Yumaklı’nın açıklamasına göre 2006'dan günümüze kadar 27 milyon TARSİM poliçesi düzenlenmiş, devlet TARSİM’e 34,5 milyar lira devlet prim desteği sağlamış, TARSİM ise 33 milyar lira hasar tazminatı ödemesinde bulunmuştur. Yani TARSİM devletin verdiği destek kadar bile tazminat ödememiş, üreticiden aldığı paranın tümü de kendine kalmıştır. Kısacası devlet üreticileri değil, sigorta şirketlerine destek vermiş, bir kez daha şirket yanlısı tutumunu gözler önüne sermiştir.

Fındıkta gerçek maliyet: 180 TL, gerekli fiyat: 280 TL

2024 yılında Çiftçi-Sen olarak yaptığımız açıklamada fındık kilogram alım fiyatının en az 195 TL olması gerektiğini, ancak o zaman üreticilerin yaşamlarını devam ettirebilecekleri bir gelire sahip olabileceklerini belirtmiştik. Cumhurbaşkanı, fındık alım fiyatını 130-132 TL olarak açıklamıştı. 2025 Mayıs’ında fındık 220 TL’ye kadar alıcı bulmuş, kaybeden yine üreticiler olmuştur. İklim koşullarının yarattığı olumsuzluklar, külleme vb. hastalıklar, kahverengi kokarca zararlısının verdiği/vereceği zararlar göz önüne alındığında 1 kg fındığın ortalama maliyeti 180 TL civarındadır. Maliyetin üzerine üreticilerin üretimlerini devam ettirebilmeleri için %25 kar payı ve %25 insanca yaşam payı eklenmesi gerekir. Bu durumda 1 kg fındığın alım fiyatı en az 280 TL olması gerekmektedir.

BM Köylü hakları deklarasyonu çağrısı

ÇİFTÇİ-SEN Olarak Diyoruz ki; siyasi iktidar BM Genel Kurulu’nda kabul edilen kısaca “Köylü Hakları Deklarasyonu” denilen “Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Deklarasyonu”nun içeriğine uygun davranmalıdır. Bu deklarasyon devletlere; ürünlerimizi pazarlayabilmemiz için depolama ve taşımacılık imkanlarının sağlanması, pazarlara adil erişim, eşit işe eşit ücret gibi yükümlülükler getirmektedir.

Kooperatif yasasında demokratik reform talebi

Siyasi iktidar 4572 sayılı kooperatif yasasının antidemokratik ve şirketler lehine olan hükümlerini kaldırmalı, demokratik bir kooperatifçilik yasası çıkararak FİSKOBİRLİK’i üreticilerin üretimden pazarlamaya kadar olan süreçleri denetleyebileceği bir yapıya kavuşturmalıdır.

Şirket teşvikleri üreticilere yönlendirilmeli

Siyasi iktidar, şirketlere sağladığı hibe, vergi muafiyeti vb. teşviklerden vazgeçmeli, bu teşvikleri fındık üreticilerine ve kooperatiflere vererek ürünlerin işlenmesini ve tüketiciye doğrudan ulaşmasını sağlamalıdır. Böylelikle hem tüketiciler daha ucuz ürün tüketecek hem de üreticiler daha fazla kazanacaktır. Lisanslı depoculuk şirketlerin kazancını artırmaya yönelik değil, kamu eliyle fındık üreticilerinin yararına olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.”

TARSİM prim desteği doğrudan çiftçiye verilmeli

Devlet TARSİM’e ödediği prim desteklerini doğrudan üreticilere vermeli, şirketlerin kazancını artırmak yerine fındık üreticilerine zor günlerinde yardımcı olmalıdır. Bu amaçla Tarım Sigortaları Yasası da yeniden düzenlenmelidir. Devlet, iklim krizinin yarattığı sonuçlardan olumsuz etkilenen bölgelerdeki üreticilerin zararını karşılayacak ödemeler yapmalı, kredi borçlarını faizsiz ertelemelidir. Mevsimlik tarım işçileri düşük ücretli ve sosyal güvencesiz çalışmaya devam etmektedir. Kamu, mevsimlik tarım işçilerinin ulaşım, barınma vb. koşullarını iyileştirmek için gerekli sorumluluklarını yerine getirmelidir.”

Çocuk işçiliği tarımda son bulmalı

Kamu, mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının göç ettikleri bölgelerde eğitim almaları için olanak sağlamalı ve çocuk emeğinin tarımda kullanılmamasını güvence altına almalıdır.