İZMİR HABERLERİ

İHD İzmir’den çarpıcı rapor: Ege Bölgesi’nde 13 kadın cinayeti, 17 şüpheli ölüm!

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, 2025 yılının ilk 6 ayında Ege Bölgesi’nde yaşanan kadına yönelik hak ihlallerini rapor halinde kamuoyu ile paylaştı.

Abone Ol

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Kadın Komisyonu, hazırladığı çarpıcı bir raporu basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. 2025 yılının ilk 6 ayında Ege Bölgesi’nde ‘Kadına Yönelik Hak İhlalleri Raporu’ dikkat çeken verilerden oluştu.

Basın metnini okuyan İHD İzmir Şubesi Kadın Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Nazlı Turan, Türkiye özelinde son yıllarda kadına yönelik şiddetin ciddi boyutlara ulaştığını, fiziksel şiddet vakaları ve kadın cinayetlerinin önemli ölçüde artış gösterdiğini ifade ederek, “2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesi de resmi söylemde aileyi güçlendirme amacıyla sunulsa da, uygulamaya konan politikaların kadınları hâlâ bakım emeği ve doğurganlık üzerinden tanımlayan bir anlayışa dayandığı görülmektedir. Evlenme teşvikleri, çocuk sayısına bağlı destekler ve annelik sonrası yarı zamanlı çalışma düzenlemeleri, kadınların işgücü piyasasındaki konumunu zayıflatma, ekonomik bağımsızlıklarını sınırlama ve uzun vadede sosyal güvencelerini zedeleme riski taşımaktadır. Buna ek olarak, “aile” kavramının tek tip ve heteronormatif bir çerçevede sunulması, LGBTİ+’ların ve yalnız yaşayan kadınların görünmez kılınmasına yol açmakta; toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini geriletmekte ve kadınların toplumsal alandaki varlığını gölgelemektedir. Boşanma, tazminat, nafaka ve mal paylaşımı alanlarında gündeme gelen yasal değişiklik önerileri, kadınların evlilik içi ve sonrası haklarını daraltma, ekonomik olarak kırılgan hâle getirme ve şiddet/istismar durumlarında hukuki güvencelerini zayıflatma riskleri taşımaktadır” dedi.

Ege Bölgesi’nde 13 kadın cinayeti, 17 şüpheli ölüm

2025 yılının ilk 6 ayında Ege Bölgesi’nde 13 kadın cinayeti ve 17 şüpheli kadın ölümü meydana geldiği bilgisini veren Turan, “Birçok kadın, 6284 sayılı Kanun kapsamında koruma kararı almasına rağmen şiddetten korunamamış, bazı vakalarda ise kamu görevlilerinin ihmali şiddetin devam etmesine yol açmıştır. Kadınlar, aile içi şiddetin yanı sıra devlet politikaları ve uygulamalarından kaynaklı baskılara da maruz kalmaktadır. Yaşamın her alanında kendilerini ifade edebilmek, ekonomik ve sosyal haklarını savunmak, şiddete uğrayan kadınların yanında durmak için mücadele ederken, sürekli tehdit ve baskılarla karşı karşıya kalmaktadır. Hapishanelerde kadınlar, kadın olmalarından kaynaklı özel baskı ve şiddete uğramaya devam etmektedir. Tecrit, işkence, yaşam hakkı ihlalleri, hasta ve yaşlı mahpusların sağlık hizmetlerine erişim sorunları, koğuşların aşırı doluluğundan kaynaklı sağlık ve psikolojik sorunlar ve sebepsiz infaz yakmaları gibi ihlaller, 2025 yılı ilk yarısında da artarak sürmüştür. Kazanılmış haklara yönelik saldırılar; İstanbul Sözleşmesi’nin hâlâ yürürlüğe girmemesi, 6284 sayılı Kanun’un etkin uygulanmaması ve nafaka haklarının tehdit altında olması kadına yönelik saldırı ve kadın ölümlerinin artmasına zemin hazırlarken kadın sığınma evleri hâlâ yetersiz kapasitededir” ifadelerini kullandı.

10 ilde 233 hak ihlali tespit edildi

Rapor hakkında detaylı bilgi veren İHD İzmir Yönetim Kurulu Şube Sekreteri Övgü Temizkan, raporun Ege Bölgesi’nde Aydın, Afyon, Balıkesir, Muğla, Manisa, Uşak, Burdur, Denizli, Kütahya ve İzmir illerini kapsadığını söyledi. Bu kentlerde 2025 yılının ilk 6 ayında toplam 233 hak ihlali tespit ettiklerini aktaran Temizkan, “Bölgemizde ve ülkemizde kadına yönelik şiddetin arttığı; özellikle şüpheli kadın ölümlerinde belirgin bir artış yaşandığı görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri arasında cezasızlık, haksız indirimler, kolluk kuvvetlerinin kadın yaralanmalarına zamanında müdahale etmemesi ve takipsizlik kararlarının verilmesi sayılabilir” dedi.

Kadın cinayetlerinde cezasızlığa son verilmeli

Kadına yönelik hak ihlallerinin her geçen gün arttığını ifade eden Temizkan, dernek olarak önerilerini de kamuoyu ile paylaştı. Önerilerde, “Toplumsal cinsiyet eşitliği her alanda derhal sağlanmalıdır. Mevcut ceza hukuku kadını koruyacak şekilde düzenlenmelidir. 6284 sayılı Kanun etkin bir şekilde uygulanmalıdır. Kadına yönelik şiddet konusunda, kadınların 7/24 ulaşabileceği profesyonel destek hatları ve kurumlar oluşturulmalı; telefona erişemeyen kadınlar için alternatif yollar geliştirilmelidir. Bu hizmetler Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce gibi çok dilli olmalı; ayrıca işaret dili bilen personel bulundurulmalıdır. Mülteci kadınların güvenliği sağlanmalı ve mülteci kadınlara yönelik güçlendirici çalışmalar hayata geçirilmelidir. Sığınaklar erişilebilir ve uluslararası standartlara uygun olmalı, 60 yaş üzerindeki kadınlar da sığınaklara kabul edilmelidir. Kadın ölümleri doğrudan “intihar” olarak kaydedilmek yerine, ölüm nedenleri ve fail/failler etkin biçimde araştırılmalıdır. LGBTİ+’ların barınma, çalışma ve yaşam alanları güvence altına alınmalı; kolluk güçlerinin keyfi uygulamaları engellenmelidir. Şüpheli kadın ölümleri titizlikle aydınlatılmalı, etkin soruşturma yürütülmelidir. Kadın cinayetlerinde cezasızlığa son verilmelidir” ifadeleri yer aldı.