Gizem TABAN ŞEBER- Türkiye yeni yılı salgınla karşıladı. Kış mevsimine girilmesiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında ciddi artış yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı maske kullanımında farkındalığı artırmaya yönelik herhangi bir girişimde bulunmazken yurttaşlar influenza şikayetiyle hastanelere koşuyor. Hastanelerde çoğunlukla PCR testi yapılmıyor, acil servislerde hastalar personel eksikliği nedeniyle saatlerce bekliyor, ilaçların her gün zamlanmasından dolayı yurttaşlar her ilacı alamıyor.  Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak ile İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri ve Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, yurttaşlara maske uyarısında bulunurken yaşanan tabloyu ve ihmalleri de özetledi. İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak salgının ciddi boyutta olduğunu söylerken, İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ise yurttaşların ilaç konusunda maddi zorluk yaşadığını aktardı.

Ağır bir tablo var

İzmir Tabip Odası ve Türk Tabipler Birliği olarak eylül ayından bu yana gerek kamuoyunu gerek Sağlık Bakanlığı’nı kış viral enfeksiyonları için uyarmaya ve farkındalığı artırmaya çalıştıklarını ancak karşılık bulmadığını belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Süleyman Kaynak, özellikle maske ve PCR testlerinin önemini vurguladı. Dr. Kaynak, şöyle konuştu: “Maske kullanımının önemine dikkat çektik ve Sağlık Bakanlığı’nın maske konusunda toplumun farkındalığının artmasını sağlayacak önlemler alması gerektiğini ifade ettik. Tanı açısından, kamu kurumlarında PCR testlerinin ücretsiz ve yaygın yapılmasının gerekliliğini söyledik. Kış dönemine girerken influenza aşısının yaygınlaştırılmasını, özellikle riskli grup dediğimiz yurttaşlara uygulanması gerektiğini vurguladık. Fakat tüm bunlar karşılık görmedi. Sağlık Bakanlığı maske açısından topluma bir uyarıda bulunmuyor, PCR testleri yapılmıyor, aşı konusu hiçbir şekilde gündemde değil. Bütün bunların sonucunda şöyle bir tablo ile karşı karşıyayız; her yıl olan H1N1, yani kökenini domuz gribinden alan bir influenza türü çok yaygınlaştı. Geçmiş yıllara göre hem daha yaygın hem de ağır seyirli bir klinik tablo görüyoruz. Kovid dışı korona enfeksiyonlarının, çocuklarda RSV virüsün yaygın olduğunu, kovid-19'un hala devam ettiğini ve bazı hastalarda bu klinik tabloya uyan bir görünüm meydana geldiğini, hastaların büyük kısmında muhtemelen birden fazla enfeksiyonun bir arada olduğunu duyuyoruz. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı’nın bu viral enfeksiyonlara karşı toplumun duyarlılığını artıracak tedbirleri alması, tanısal testlerin kamu kurumlarında yaygın ve ücretsiz yapılmasının sağlanması gerekiyor. Yurttaşların da mutlaka maske kullanması gerekiyor.”

Yoğun bakımlar dolu

Yoğun bakımların ve acil servislerin kırmızı alarm verdiğini kaydeden Dr. Kaynak, “Riskli gruptakiler hastanelere yatırılmakta ve yoğun bakımlarda ağırlıklı olarak bu hastaların ciddi bir doluluk oranı gösterdiğini biliyoruz. Yoğun bakımlarda ciddi oranda bir doluluk var. İzmir’de yoğun bakımlarda da doluluk oranı şu an neredeyse yüzde 100’e ulaştı. Tabi ki tüm doluluğun bu enfeksiyonlarla ilgili olduğunu söylemek mümkün değil ama bu viral enfeksiyonlara bağlı sekonder hastalıkların ortaya çıkması nedeniyle yoğun bakımlara ciddi bir yüklenme olduğunu söyleyebiliriz. Acil servisler de aynı şekilde...” ifadelerini kullandı.   

Maskesiz bulaş kırılmaz

Kış mevsiminde solunum yolu enfeksiyonlarında artış olmasının beklenmedik olmadığını söyleyen İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri ve Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, kişide aynı anda birden fazla virüsün etkin olabileceğini belirterek, maske kullanımının önemine dikkat çekti. Dr. Ayhan, şunları söyledi: “Mevsim itibarıyla solunum yolu virüslerinin yaygın olduğu ve enfeksiyonlarının sık görüldüğü bir dönemdeyiz. İnfluenza dediğimiz grip virüsleri, grip benzeri virüsler, Rino Virüs, mevsimsel koronavirüsler ve özellikle çocuklarda enfeksiyon oluşturan RSV virüsü gibi virüsler kış mevsiminde yaygın olarak enfeksiyon yapar. Bu anlamda beklenmedik bir durum yok ancak influenza vakalarında pandemik influenza dediğimiz H1N1, yani domuz gribi kökeninin rol oynuyor olması enfeksiyonların ağır seyretmesine neden oluyor. Özellikle risk grubunda olan, yaş almış, mevcutta solunum yolu rahatsızlığı bulunan hastalar bu açıdan risk altında... Bir diğer sorun; aynı anda kişide birden fazla virüsün etkin olabiliyor olması... Dolasıyla bulaşı kırmak çok önemli... Yurttaşların maske kullanımını kesinlikle artırması gerekiyor. Çünkü enfeksiyon zincirini kırmanın en önemli aracı maske... Özellikle toplu taşıma araçlarında, insan hareketliliğinin yüksek olduğu alanlarda maske kullanırsak bu bulaşıcılığı kırabiliriz.”

Ciddi artış yaşanıyor

İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak da özellikle son 2 haftadır influenza şikayetiyle gelen hasta sayısında oldukça artış olduğunu söyledi. Çolak, “Üst solunum yolu enfeksiyonu ile ilgili çok ciddi bir salgın var. Normal gribal enfeksiyondan daha ağır seyreden bir enfeksiyon var. Bu anlamda aile hekimlikleri çok yoğun...” dedi.

Paran kadar sağlık

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan da son haftalarda eczanelerde soğuk algınlığı ile ilgili ilaç almak isteyenlerin sayısında yükseliş olduğunu belirtti. İlaçların sürekli zamlanmasına rağmen SGK’nın ilaçları karşıladığı oranın değişmediğini söyleyen Sayılkan, bu nedenle vatandaşın ilaca ödediği miktarın arttığını ifade etti. Soğuk algınlığı ile alakalı ilaçların fiyatlarının ortalama 50 TL ile 150 TL arasında değiştiğini dile getiren Sayılkan bazı dar gelirli vatandaşın bazen reçetede yazan ilaçların hepsini alamadığını da kaydetti. Sayılkan, “Sağlıkta dönüşümün bizi bu noktaya getireceğini yıllar önce söylemiştik. Sağlık hizmetlerine gerekli bütçe ayrılmadığı ve gereken destek verilmediği için iş, ‘paran kadar sağlık’ noktasına geldi” diye konuştu.

Editör: Özlem Çimen Durmaz