Anma programında konuşan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Korkunun ecele faydası yok. Korkaklar her gün, cesurlar bir gün ölür. Hz. Hüseyin Kerbela’dan korkmuş mu? Pir Sultan Abdal katledilirken korkmuş mu? Hasan Tahsin düşmana ilk kuruşunu sıkarken korkmuş mu? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları kurtuluş savaşında yola çıkarken korktular mı? Deniz Gezmiş, Hüseyin, Yusuf asılırken korktular mı? Peki gezideki çocuklar korktu mu? Korkmadı. Biz de korkmayacağız” dedi.
Havuz Düğün Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü İzmir'i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu yaparken, 68'liler platformu başkanı, gazeteci-yazar, şair Okan Yüksel, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dirik konuşmacı olarak katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Uğur Mumcu’yu hasretle andıklarını belirterek, “Mumcu yıllar önce bugün yaşananları anlatmış. Mumcu tarikatlar ve cemaatlerle ilgili önemli şeyler söylemiş. Mumcu, ‘Buralarda yetişen çocuklar tek tek devlet kadrolarına giriyorlar. Bir zaman sonra bunlar devleti ele geçirecekler’ dedi. Maalesef biz Atatürk, Cumhuriyet severler, ilericiler, yurtseverler, demokratlar, sosyalistler, antiemperyalistler hepimiz uyuduk. Mumcu’nun katledilmeden önce söyledikleri bir bir gerçek oluyor. Bugün arkamıza dönüp bakalım, cumhuriyet yıkılsın mı yıkılmasın mı referandumuna gidiyoruz. Bunları konuşmaya cesaret bile edemeyenler bugün karşımıza geçip, ‘Cumhuriyete bir şey olmuyor. Sistem değişiyor’ diyerek işi küçültüyor. Karşımıza dikta yönetimini getirmeye çalışıyorlar” dedi.
ONLAR KORKTU MU?
Mumcu’yu her sene andıklarını hatırlatan Başkan Karabağ, “Anıp, buradan çıkıyoruz, yeterince onun ve onun gibi söyleyenlerin söylediklerini yapmıyoruz. Bir ilçe belediye başkanı olarak cumhuriyet değerlerini yaşatmak için elimizdeki imkanları kullanıyoruz. Bunları hisseden kişilerin belediye başkanı olması lazım. Uğurların söylediklerini hissedenlerin partimizde yönetici, milletvekili olması lazım. Bu iş örgütlü mücadeleyle olur. Mecliste direnelim. Ayağa kalkalım. Başka protestolar yapalım. Ama bunlar korkudan anlar. Muhalefet olarak iktidarı korkutamazsak her şeyi yaparlar. Muhalefetten çekinecekler. Muhalefet kızarsa beni sarsar diye düşünmeleri lazım. Uğur gibi hayatını ortaya koyanların örgütlü bir şekilde mücadele zamanı geçiyor. Ben milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi olacağım diyenler var. Bu gidişte hiçbir şey olamayacaksınız. Bu günleri çok arayacaksınız. Belediye başkanıyla uğraşanlar var. Bir gün de iktidar için konuşun! Tehlike ben miyim? Siz gerçekten yürekli, solcu, sosyalistseniz cesaretiniz varsa gidin iktidarı protesto edin. Korkunun ecele faydası yok. Korkaklar her gün ölür cesurlar bir gün. Hz. Hüseyin Kerbela’dan korkmuş mu? Pir Sultan Abdal katledilirken korkmuş mu? Hasan Tahsin düşmana ilk kuruşunu sıkarken korkmuş mu? Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları kurtuluş savaşında yola çıkarken korktular mı? Deniz Gezmiş, Hüseyin, Yusuf asılırken korktular mı? Peki gezideki çocuklar korktu mu? Korkmadı. Korka korka korktuklarımız başımıza geliyor. Yürekli bir mücadeleye referandumla birlikte hazır olmamız gerekiyor. Bizden korkmaları gerekiyor. Bunlar, gerçek harekette korktular. Cesur davranış gösteren kitleler kesinlikle galip gelir. Tabi ki Anayasal ve demokratik sınırlar içerisinde bunları yapacağız. Yürekli olmak zorundayız. Bana bir şey olmaz diye diye yakamıza yapışacaklar. Cumhuriyetçi, laik, demokrat, solcu, adam gibi adam olacağız. Kendimizden asla taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
MUMCU’YU ANLATTILAR
Panelin moderatörlüğünü yapan Sancar Maruflu, geçtiğimiz günlerde Nazım Hikmet Sevgi, Dostluk, Emek, Barış ve Karşılıksız Hizmet Üstün Başarı Ödülü’nü Başkan Karabağ’ın aldığını hatırlattı. Maruflu, “Bu ödülü alan 10 kişiden bir tanesi Uğur Mumcu. Uğur Mumcu'yla birlikte Mumcu’ya verilen ödülü aldı Hasan Karabağ. İnşallah çok daha güzel günler göreceğiz. Uğur’un yıllar önce söyledikleri çok önemli. Tehlikeyi görmüştü ikazını yapmıştı. Ama bu uğurda hayatını da kaybetmişti” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner ise, “Uğur Mumcu araştırmacı gazeteciliğinin yanı sıra emekten yana bir insandı. Cumhuriyet Gazetesi'nde ANKA Haber ajansında çalışırken Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesiydi. Onu 24 yıl önce aramızdan aldılar. 24 yıldır insanlarımız artan bir sevgiyle özlemle gerçek gazeteciliği arar oldu Uğur Mumcu’nun şahsında. Uğur Mumcu neden bugün bu kadar aranıyor? Hep gerçekleri yazdı. Hukukçu kimliğiyle araştırmacı gazeteciliğini birleştirdi halkına doğru bilgi sundu. 31 kitap yazdı 31 kitabını da belgelere dayandırdı. Halkına hiç bilgi kirliliği sunmadı” diye konuştu.
MUMCU’YU HER SABAH SELAMLAYARAK İŞE BAŞLADIK
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Dirik, Uğur Mumcu’yla çalışma fırsatı iki yılla kaçırdığını söyledi. Dirik, “95’ten itibaren Cumhuriyet’te çalışmaya başladım. Bizim kapatılan İzmir büromuzun girişi basın şehitleri müzesi gibidir. Ergenekon sürecinden sonra İlhan Selçuk, Ahmet Tane Kışlalı, Onat Kutlar ve Uğur Mumcu’nun fotoğraflarıyla doludur. Dolayısıyla 22 yıldır her sabah Mumcuyla her sabah selamlaşarak işe başladık. Katledilen aydınlarımıza atfen Adalet ve Demokrasi haftasındayız. Buna bir de basın özgürlüğünü eklersek memlekette ne yoksa onu anıyoruz” dedi. 68’liler platformu başkanı, gazeteci-yazar, şair Okan Yüksel ise, “Basına altıncı imparatorluk ünvanı verilmiş. Basın 19. asırda yasama yürütme ve yargıdan sonra 4. güç olarak algılanmaya başlamış. 20. asırda ise artık yasama yürütme ve yargıdan sonra yalaka olarak anılmaya başlamıştır. Gericiler koşar adım zafere gittiklerini sanıyorlar. Devleti ve bütün sosyal kurumları ele geçirdiler. Ve bizler Türkiye gidiyor parsel parsel, banka banka, fabrika fabrika deniz deniz, orman orman, özgürlük özgürlük, gidiyor’ dedik. Mumcu’nun yıllar önce söylediği her şey tek tek oluyor” dedi.
Konuşmaların ardından Türk Halk Müziği sanatçısı Yunus Kırılmış, saz eşliğinde türkü söyledi. Etkinlikte ayrıca önünde daktilo ve fotoğraf makinesiyle soğuk heykel atölyesi Uğur Mumcu'yu canlandırdı.
