DUYGU KAYA/ İZ GAZETE-   Geçtiğimiz günlerde KYK yurt başvuru sonuçlarının açıklanmasıyla yerleşemeyen binlerce öğrenci, fahiş ev kiraları ve özel yurt ücretleriyle karşı karşıya kaldı. Yapılan zamlara karşı Öğrenci Kolektifleri'nin başlattığı ‘Yurtsuzlar’ kampanyası kapsamında üçüncü güne gelinirken, öğrenciler Buca Hasanağa Bahçesi İİBF önünde toplandı.

Öğrencilere destek olmak için alana gelen CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş, "Bir yerde adaletsizliğe uğramışlık varsa, isyan haktır" diye konuşurken, 'Yurtsuzlar' grubundan Elif Yerlikaya, "Biz sadece yüz, iki yüz, beş yüz öğrencinin değil, bütün öğrencilerin barınma hakkının yerine getirilmesi ve parasız eğitimin olması gerektiğini savunuyoruz. Bunları karşılamak zorundalar ve yaptıkları hiçbir şey yeterli değil. Sonuçta biz birbirimizin çaresiyiz, bizi ortaklaştıran nokta kaygılarımız. Bu direniş büyüyecek. Buna çözüm bulacaklar ya da her gittikleri sokaklarda bir üniversiteli görecekler. Başka da çaremiz yok, ya okuyacağız ya da sokakta kalacağız” ifadelerini kullandı. 

‘BAZI TALEPLERİMİZ VAR’

‘Yurtsuzlar’ grubundaki öğrencilerden Elif Yerlikaya, İz Gazete’ye eylemin amacını ve öğrencilerin durumunu değerlendirdi.

“Bir buçuk yıldır üniversitelerimizden uzağız ve bize bir anda üniversitelerimizin açıldığını söylediler” diyen Yerlikaya, “Ev ve yurt arayışlarına girdik ama karşımıza yüksek kira ve yurt fiyatları çıktı. Bu yüzden evsiz-yurtsuz kalanlar olarak nöbetin üçüncü günündeyiz. Bazı taleplerimiz var, kiralara bir üst sınır getirilmesini, özel yurtların kamulaştırılıp devlet yurduna dönüştürülmesini, Diyanet, Ensar gibi vakıflara değil eğitime bütçe ayrılmasını ve burs ile kredilerin yükseltilmesini istiyoruz” dedi.

‘GEREKİRSE SOKAKTA KALIRIZ’

Yerlikaya, öğrenciler olarak parkta kalmaktan başka çareleri olmadığını kaydederek, "Yapacak hiçbir şeyimiz yok, emlakçılar ve iktidar bize 'Ya ev tutacaksınız ya da okumayacaksınız' diye iki seçenek sunuyor. En azından burada büyük bir dayanışma ve bir şeyler başarabileceğimize inanan insanların desteği var. Gerekirse sokakta kalırız, kış geldi mi çadır buluruz. Çünkü bu durumun düzelmekten başka hiçbir çaresi yok. Bu sorun, sınıfsal bir sorun" dedi.

‘AÇIKLAMA YAPARKEN BİZİ ABLUKAYA ALDILAR’

Elif Yerlikaya, eylemin birinci gününde 11 polis aracının ve 2 TOMA’nın geldiğini alana geldiğini açıklayarak, "İkinci günümüzde de çelik kuvvetler geldi. Açıklama yaparken bizi ablukaya aldılar. Biz burada eylemdeyken, 7 arkadaşımızın ailesini arayıp,  'Çocuğunuz eylemde, eğer gelip almazsanız gözaltına alacağız' diyerek tehdit etmişler. Bizi bir şekilde bastırmaya çalışıyorlar ama devam ediyoruz, buradayız" dedi.

‘İKTİDAR ÖĞRENCİYE DÜŞMAN’

“ Barajların 140'a çekilmesi tam anlamıyla bir krize sebep oldu” diye konuşan Yerlikaya, “Öğrenci sayısı yurt kapasitesini çok aştı. Normalde 2 bin yedeğe girecekken, şimdi 8 bininci yedekteyiz. İktidar buna göz yumuyor, hala Ensar'a, Diyanet'e bütçe ayırıp eğitime ayırmıyor. Onlar zaten öğrenciye düşman, üniversiteliye düşman; bunu her alanda görüyoruz. Ama taleplerimiz açık ve net, yerine getirilene kadar da buralardayız” dedi.

“MEMURA 3 BİN, ÖĞRENCİYE 4 BİN”

Konut kiraları ve özel yurt fiyatlarını değerlendiren Yerlikaya, “Buca'da bir tane ev bakmıştık, 2+1, banyosu yok. Fiyatı 2 bine yakındı ve o ev tutuldu. 'Memura 3 bin, öğrenciye 4 bin' gibi ilanlar gördük. Özel yurt fiyatları çok yüksek, bunun en temel sebebi bizi tarikat yurtlarına itmek. Özel yurtların olmadığı yerde dindar-kindar-gerici bir nesil yetiştirmek için bizi cemaat yurtlarına istiyorlar. Bu tür yurtlar çok uygun çünkü kendi politikalarını dayatma çabasındalar” dedi.

‘BİZ BİRBİMİZİN ÇARESİYİZ’

Yerlikaya, “Biz sadece yüz, iki yüz, beş yüz öğrencinin değil, bütün öğrencilerin barınma hakkının yerine getirilmesi ve parasız eğitimin olması gerektiğini savunuyoruz. Bunları karşılamak zorundalar ve yaptıkları hiçbir şey yeterli değil. Sonuçta biz birbirimizin çaresiyiz, bizi ortaklaştıran nokta kaygılarımız. Bu direniş büyüyecek. Ya buna çözüm bulacaklar ya da her gittikleri sokaklarda bir üniversiteli görecekler. Başka da çaremiz yok, ya okuyacağız ya da sokakta kalacağız” dedi.

‘BİR YERDE ADALETSİZLİĞE UĞRAMIŞLIK VARSA, İSYAN HAKTIR’

Öğrencilere destek olmak için alana gelen CHP Buca İlçe Başkanı Hacer Taş, gazetemize yaptığı açıklamada, “Bu çocuklar bizim çocuklarımız, bizim geleceğimiz. ‘Geleceğimizi inşa edeceğiz’ diyoruz, ‘Ülkemizi daha yaşanılır bir hale getireceğiz’ diyoruz ama çocuklarımız bir gün bunda bir gün başka yerde. Daha yolun başındayken bu çocuklara bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bu, ‘ben sosyal devletim’ diyenlerin çözmesi gereken bir sorun. Sen işçine, öğrencine, çiftçine sahip çıkmıyorsan, bu ülkede kime sahip çıkıyorsun? Belki bir avuç sermayedara; onun da kimler olduğunu bilmiyoruz. Gençlerin verdiği bu mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu düşünüyoruz. Bir yerde adaletsizliğe uğramışlık varsa, isyan haktır” diye konuştu.

‘ÖĞRENCİLERİMİZİN GELDİĞİ NOKTA BU’

Eğitim İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı ise, “Ülkemizde her ile üniversite açarak yeni bir sorun ortaya çıkarıldı ama bunun karşılığında öğrencilerin barınma ihtiyaçları giderilmedi. AKP iktidarı her ile üniversite açtık diye övünürken, bunun karşısında işsiz kalan gençlerimizin sayısı çığ gibi büyüdü. Şimdi de öğrencilerimizi ev sahiplerinin ve özel yurt sahiplerinin eline bıraktı. Öğrencilerimizin geldiği nokta bu, haklı bir davaları var ve biz onların yanındayız. Barınma bir haktır ve bu hakkı devlet karşılamak zorundadır. Bu konuda bizi yönetenler sınıfta kaldı. Hala utanmadan yurt sorunu olmadığını savunuyorlar. Peki, bu öğrenciler neden burada? Bu noktada yetkililerden  acil çözüm istiyoruz" dedi


‘BARINMA SORUNU İLE YÜZ YÜZEYİZ’

‘Yurtsuzlar’ grubu adına yapılan basın açıklamasını ise Zehra Akbıyık okudu.

Akbıyık, “Pandemi sürecinde niteliksiz online eğitim ile yüz yüze gelmiş olan bizler şimdi de barınma sorunları ile yüz yüzeyiz.  KYK yurtlarında 20 bininci yedekte olan arkadaşlarımız var. 650 TL neyinize yetmiyor diyenlere karşı bizler memleketin farklı yerlerinde sokaklarda kalan üniversitelileriz. ‘Sokakta bir arada kalmazsınız’ diyenleri de duyduk evimiz yok diye gözaltına alanları da. Bütün bunlara karşı birlikte mücadele edersek kazanabileceğimizi biliyoruz. Barınma mücadelemizi yükselttikçe iktidar tarafından bazı otellerin üniversiteliler için açıldığı bilgileri geliyor. Buradan söylüyoruz. Bu sorun sadece burada fiziki bulunan bizlerin değil, milyonlarca üniversitelinin sorunudur ve birkaç otel açmak gibi göstermelik sözde çözümler ile çözülemez. 3 gündür komşularımızın, arkadaşlarımızın desteği ile buradayız" dedi. 

‘DUYUYORUZ Kİ 5 BİN LİRALIK EVİ 4 KİŞİ TUTSUNLAR DİYE AKIL VERİLİYOR’

Açıklamanın devamını İzmir Üniversiteler Dayanışması’ndan Melisa Caymaz yaptı. 

“Ücretsiz eğitimin bir zorunluluğu olarak öğrencilerin barınma sorununa ilk elden çözüm bulunmalıdır” diyen Caymaz, “Ev kiralarına gelecek olursak, okulların açılacağı haberi sonrası gözle görülür elle tutulur boyutta kiralar arttırılmıştır. Üniversite çevrelerinde artık tutulacak ev kalmamış, kalanlar ise mağara denebilecek barakalara fahiş fiyatlar istenmektedir. Bu işin kurdu olmuş diyebileceğimiz emlakçılar ise akla mantığa uymayan taleplerle öğrencilerin üzerinden kendi ceplerini doldurma yarışına girmişlerdir. Duyuyoruz ki emlakçılar odası başkanı ‘5 bin liralık evi 4 kişi tutsunlar’ diye akıl veriyor. Anlayamadık? Bize 650 TL KYK kredisi ile ev tutarak uygulamalı gösterirse daha faydalı olur. Kaderine terk edilmiş milyonlarca öğrencinin sesiyiz! Patronların borcunu silen, yandaş vakıflara, derneklere hibe verenler, KYK’ya borcu olan üniversitelilerin borçlarını silmeli, barınamayanların sorununu çözmelidir” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi