İZ GAZETE- zmir'de cuma günü meydana gelen deprem, Seferihisar'ın yanı sıra kent merkezi ve çevre ilçelerde yoğun olarak hissedildi. Gerçekleşen depremden yüzlerce vatandaşın yaralanması ve hayatını kaybetmesi, ülkeyi yasa boğarken KESK, buna yönelik bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Yapılan basın açıklamasında hayatını kaybeden tüm insanların yakınlarına baş sağlığı dilenirken, "Böylesine büyük acıların ardından söz söylemenin, baş sağlığı dileklerinde bulunmanın yaşanan acılar karşısında ne kadar kifayetsiz kaldığını biliyoruz. Ancak bazı gerçekliklerin altını tekrar çizmekte fayda görüyoruz" denildi.
'UZMANLARIN GÖRÜŞLERİ ALINARAK BİR DEPREM POLİTİKASI OLUŞTURULMALI'
'Ne yazık ki yıllardır başta 17 Ağustos 1999 Gölcük, 12 Kasım 1999 Düzce, 1 Mayıs 2003 Bingöl ve 23 Ekim 2011 Van felaketi olmak üzere binlerce insanımızın hayatına mal olan depremlerden yeterince ders çıkarıldığını ve önlemlerin artırıldığını söylemek mümkün değildir' ifadeleri kullanılan basın açıklamasında, "Yaşanan felaket hepimiz için önemli bir uyarıdır. Başta ülkeyi yönetenler olmak üzere herkes olası depremlerde can ve mal kayıplarının önüne geçmek için bilim insanlarımızın, meslek odalarımızın yıllardır yaptığı uyarılara kulak vermelidir. Depremin can ve mal kayıplarını artıran bir felakete dönüşmesini sağlayan, plansız ve çarpık kentleşme ile sonuçlanan ranta dayalı imar politikalarından, imar affı gibi kaçak yapılaşmayı olağan hale getiren politikalardan derhal vazgeçilmeli, bilim insanlarımızın, meslek odalarımızın ve konunun uzmanlarının görüşleri alınarak acilen bir deprem politikası oluşturulmalıdır" denildi.
'ÖLÜMLE BURUN BURUNA YAŞATTIĞINIZ POLİTİKALARINIZDAN VAZGEÇİN'
Basın açıklamasında ayrıca, "KHK'ler gibi açlığa, yoksulluğa ve dolayısıyla ölüme mahkum bırakılan ihraç arkadaşlarımız gibi bugün tüm yurttaşlarımız güvensizdir. Savaş politikalarıyla, açlıkla, KHK'lerle, ötekileştirici linç politikalarınızla, sel baskınlarıyla, depremle basılı her türlü yolla ölümle burun buruna yaşattığınız politikalarınızdan vazgeçin. Biz emek ve demokrasiden yana olanlar olarak en temel hakkımız olan yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ölümden değil yaşamdan yana olmaya devam edeceğiz. Halk karşıtı politikalarınızla mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı.
