İZ GAZETE- İz Televizyonu’nda  Mehlika Gökmen’in sunumuyla bu hafta özel bir program gerçekleştirildi. Miko'nun kurucularından Cenap Türksavaş ve iletişim danışmanı Elçin Türksavaş, 23 yıl önce Çandarlı’dan İzmir’e gelerek farklı bir cafe kültürü yaratan Miko’nun kapatılmasını değerlendirdi.

Miko’nun kuruluşunu, misyonunu ve İzmir’de yarattığı kent kültürünün konuşulduğu programda, Miko Cafe’nin kurucusu Türksavaş şöyle konuştu:

“ Hayatımda bir değişiklik yapmak istedim. İlk olarak doğduğum yere Çandarlı’da açtığım kafede klasik müzik dinletileri yapmaya başladım. Miko, 1988 yıllarında kendi zevkime göre bir tavır sergilerken, entelektüel bir mekan haline geldi. İzmir’de tekrardan kafe açmaya karar verdim. Sanatseverlerin sığınağı olan bir yer açtım. Sırf İzmir’den değil, yurtdışından da gelenler vardı. Aslında mekan bulamayan insanlara mekan açtım. Oradaki dar sokağı buldum ve böyle düşünenlerin düşünmek isteyen insanların sığınağı olsun istedim"

Miko’nun bulunduğu sokağa Can Yücel’in isminin verilmesi anısını da anlatan Türksavaş, “Kendisini mekanımıza şair dostum getirmişti. Kendisi Miko’ya karargahım demişti. Can Yücel’e son dönemlerde hastayken benim sokağıma senin adını verelim dedik. Ahmet Piriştana neden olmasın demişti. Araya belli şeyler girdi ama sonunda oldu. Adı törenle konuldu.”dedi.


Miko’nun iletişim danışmanı Elçin Türksavaş, “Miko’nun kendine ait bir misyonu vardı. İzmir’i anlatan, denizcileri anlatandı. Yaptığımız etkinliklerin hepsinde misyonumuzu destekleyecek işler yaptık. İzmir’in değerli kişilerin kitap imzalarını yaptık. Art dinletisi dünyada bir cafede yapılmamıştır. Bunun ilk Miko’da yapıldığını söyleyebilirim. Defile dahi yapıldı. Her kuruluşumuzda yıl dönümümüzü böyle organizasyonlarla pekiştirmeye çalıştık.İnsanların sanata olan ilgisi keyfini alması bu sayede oluştu. Hedefimizde kent kültürü yaratmak vardı. Miko ayrıca mevsimlik ege kültürü dergisi çıkardı. Ücretsiz olarak dağıtıldı. Türkçe olmasına rağmen yurtdışındaki kütüphanelere dahi girdi. İzmir gazetesi Miko’da doğdu. Birçok yazarı oldu.” dedi

Gastronomik anlamda mutfak bizim yarattığımız bir alandı. Kullandığımız ürünlere de kendimizden birçok şey kattık.  Miko’nun bir sözü vardır. Kentleri kent yapan mekanlardır. Mekanları da mekan yapan kentlilerdir.

Kentlilerin sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Elçin Türksavaş, “Çünkü İzmir bir markadır. Değerlerine sahip çıkmalı ki, marka olmaya devam etmelidir. Her şey değişebilir, ancak bu değişim seni yıpratan ve dönüştürense o zaman zarar olarak geri döner. Vatandaş olarak siz ne istiyorsunuz bu da çok önemlidir.” açıklamasında bulundu

Türksavaş, “Mekanları yaşatmak lazım görüşündeyim. Kültürpark oldukça hassas bir konudur. Her bitkinin üzerinde Latince ve Türkçe isimler vardı. Avrupa’da böyle bir parka ücretle girersiniz.” dedi

Miko’yu kapanmaya sürükleyen etkenlere dair açıklama da bulunan, Cenap Türksavaş, “Bizi etkileyen ilk olarak hükümettir. Sigaranın yasaklanmasıyla sektör bitti. Alkole eklenen ÖTV’yi düşünelim. Bunu alıp kime satacağım? Bu durum insanların yaşam biçimi evirmektir. Yaşayanlarla kullananlar kavgasında kullanlar kazanıyor.”

Miko’daki anılarını yazacağını söyleyen Cenap Türksavaş, çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi