İzmir'de oturan, Ege Üniversitesi'nde hematoloji hemşiresi Nuray (35) ve görme engelli serbest meslek çalışanı Ali Aydoğmuş (38) çiftinin büyük oğulları Onur, yaklaşık 4 yıl önce halsizlik ve karın ağrısı şikayetiyle annesinin çalıştığı bölümde kan tahlili oldu. Yıllarca lösemili çocukları tedavi eden hemşire Nuray Aydoğmuş, yapılan tahlillerin sonucunda oğluna lösemi tanısı koyulduğunu öğrendi. Teşhis sonrasında aynı hastanede tedaviye alınan Onur'a annesi refakat etti ve yaklaşık 1 buçuk yıllık bekleyişin ardından uygun donör İsrail'de bulundu. Onur'un doğum günü olan 20 Haziran'da sevinçli haberi alan aile, oğullarının yeniden sağlığına kavuşması için gün saymaya başladı. Ardından aynı hastanede yapılan operasyonla uygun ilik Onur'a nakledildi. Şimdi ise Onur'un sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen anne Nuray Aydoğmuş, "Şimdi sadece kontrollerimizi yaptırıyoruz. O zor günler ise unutulmuyor. Gün içinde binlerce lösemili çocuk görüyorum ama insan konduramıyor, 'Benim çocuğuma olmaz' diyor. Bu süreçte o ailelerin hepsini çok daha iyi anladım. Onur sağlığına kavuştu, ben de pandemi döneminde görevime devam ettim ve onu korumak için bütün tedbirlerimi aldım" dedi.

'OKULDA YORULUYOR ZANNEDİYORDUM'

Onur'un halsizlik ve karın ağrısı şikayetleri üzerine şüphelendiklerini anlatan anne Nuray Aydoğmuş, "Kreş doktoru bunu öncelikle fark etti. Çalıştığım birimde kan testine baktırdım ve Onur'a lösemi teşhisi kondu. Halsizliğini fark ediyordum ve okulda yorulduğunu zannediyordum ama değilmiş. Ben nasıl böyle bir şeyi fark etmedim diye düşündüm. İnsan aklına böyle bir şeyi getirmek istemiyor. Tedavi başında her şey güzel gidiyordu, löseminin en düşük seviyesinde tedavi gördük ama hastalık aniden tekrarladı ve nakil sürecine geçtik. Bir süre donör aradık. Yakın çevremize, akrabalarımıza baktırdık hiçbiri tutmadı. Oğlumun doğum gününde 'bulundu' haberi geldi ve bizlere çok güzel bir doğum günü hediyesi oldu. Donör İsrail'den geldi ve Ege Üniversitesi Hastanesi'nde 3 yıl önce nakil gerçekleşti" dedi.

'KORONAVİRÜS ENDİŞESİ DONÖR OLMAKTAN VAZGEÇİRMESİN'

Pandemi sürecinde çalışmaya devam ettiğini söyleyen anne, "Oğlum için çok dikkat ettim. Hala da dikkat ediyorum çünkü hastalık bitmedi. İş yerinde bütün tedbirleri aldıktan sonra eve geldiğimde çocuklarıma dokunmadan duşa giriyorum. Bu dönemde koronavirüs endişesiyle kök hücre donörü olmaktan vazgeçen çok kişi ile karşılaşıyoruz. İnsanlar korkmasınlar. Hastane personeli hijyene çok dikkat ediyor. Hastaneler bir marketten daha temiz. Özellikle nakil birimlerinde çok daha titiz davranılıyor. Çocuklarımız ölüyorlar. İnsanlar korkmasınlar, donör olmaktan vazgeçmesinler" diye konuştu.

'DURUP ÜZÜLME LÜKSÜMÜZ OLMADI'

Görme engelli baba Ali Aydoğmuş ise, "Çocuğunuza bir teşhis konuluyor ve o anda durup üzülme lüksümüz olmuyor. Harekete geçip yapılması gerekenleri yapmamız gerekiyordu. Aynı zamanda hem eşimi hem çocuğumu bu dönemde motive ettim. Babaların bu hastalıkta böyle bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Bir hastalık varsa bu bizim çocuğumuz da olabilirdi ve maalesef oldu" ifadelerini kullandı.

DHA

Editör: Haber Merkezi