Gizem TABAN/ İZ GAZETE- İzmir’de geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketinde yıkılan Emrah Apartmanında annesi Fatma Ateş’i ve 2,5 yaşındaki oğlu Barlas Dal’ı kaybeden Yağmur Gürman, deprem sürecini ve son 1 yılda yaşadıklarını anlattı. Gürman ayrıca, yakınını kaybeden depremzedelere ücretsiz psikolojik destek verilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

Deprem günü yaşadıklarını aktaran Gürman, “Annem, oğlum ve ben beraber yaşıyorduk. Depremin olduğu gün işyerimdeydim, olaydan 10 dakika önce annemle konuşmuştum, oğlum Barlas’ı uyutuyordu. En son, ‘biz uyuyoruz’ diye mesaj attı, Barlas’ın beşikteki fotoğrafını göndermişti. Ardından deprem oldu ve annemi aramaya başladım, ulaşamadım. O an asla vefat ettiklerini düşünmedim, annemin telefonu evde unuttuğunu ve Barlas’ı alarak dışarı çıktığını düşündüm. Ulaşamama durumu devam edince apartman görevlisini aradım, anneme ulaşamadığımı söyledim, o da apartmanın yıkıldığını söyledi. Sinir krizi geçirdim. Yine de çıkamamışlardır ama yaşıyorlardır diye düşündüm. Binanın oraya gittiğimde bina yok olmuştu, karşılaştığım görüntü aklımın ucundan geçecek bir görüntü değildi. Yanlış sokağa mı girdim diye düşündüm, afalladım. Sonrasında bağırmaya başladım ve bayıldım” diye konuştu.

‘NE OLUR ANLAMAYIN DİYORUM’

Annesinin ve oğlunun cansız bedenine depremin üçüncü günü ulaşıldığını belirten Gürman, o anki hislerini şu sözlerle anlattı: “O an fenalaştığım için beni acile kaldırdılar. Ne çıktıklarını ne cenazelerini görebildim. En son, mezarda kefene sarılmış halde görebildim. İlk birkaç gün eve giremiyordum, sadece iğnelerle ayakta durabiliyordum. O kadar can acıtıcı bir şey ki kimse yaşamasın. İnsanlar hep ‘Seni anlayamayız’ diyor, ben de ‘Ne olur anlamayın, Allah anlatmasın’ diyorum. Çünkü kimsenin yaşayamadan anlayabileceği bir acı değil. Gözünün önünde tırnaklarınla kazabileceğin kadar yakın ama bir o kadar uzak… Üç gün boyunca ne yemek yiyebildim ne su içebildim, sadece tek bir noktaya bakıp 3 gün evin önünde yaşadım. Sonra bir süre teyzemin evinde kaldım. Ardından insanlar yardım etti ve bana bir ev tutuldu, eşya alındı. Hiçbir şeyim kalmadığı için her şey yardımla oldu.”

‘HİÇBİR ŞEYİM KALMADI’

“Hayatta hiçbir şeyim kalmadı” diyerek sözlerine devam eden Gürman, son 1 yılda yaşadıklarını şöyle özetledi: “Elimden geldiği kadar hayata tutunmaya çalışıyorum. Çalışmak zorunda olduğum için yaşıyorum. Çalışmak zorunda olmasam evden çıkabileceğimi sanmıyorum. Sadece işe gidebilecek kadar hayat enerjim var o da hayatıma devam edebilmem için para kazanmam gerektiğinden dolayı…” dedi.

‘ÜCRETSİZ PSİKOLOJİK DESTEK’ ÇAĞRISI

Depremde yakınını kaybedenler için ‘ücretsiz psikolojik destek’ çağrısı yapan Gürman, “Hiçbir şeyi kalmamış bir insan için psikolojik destek ücretli olmamalı. Benim kimsem kalmadı ve her ay psikolojik destek için vermem gereken paraya ihtiyacım var. Psikoloğa gittiğimde 10 günde bir beni görmesi gerektiğini söyledi ama benim 10 günde bir para verecek durumum yok. Ayda bir kez gidebiliyorum. Benim gibi çok sayıda insan var. Kesinlikle ücretsiz ve yüz yüze bir psikolojik destek çalışması yapılması lazım. Depremden sonra kısa süreli ve online olarak psikolojik destek sağlandı ama sonrasında birçok kişi ücretsiz ve yüz yüze psikolojik destek alamadı. Kimse kolay kolay ‘param olmadığı için psikoloğa gidemiyorum’ diyemiyor. Ben şu an ücretsiz psikolojik destek veren bir doktordan yardım alıyorum ancak birçok kişinin buna ihtiyacı var. İlk başlarda telefonlarımız susmuyordu, psikolojik destek vermek için. Şimdi neredeler? Bizim hala bu desteğe ihtiyacımız var ama kimse yok. Zaten ilk başlarda yüreğimin çarpıntısından duramadığım için doktora gidiyordum, daha olayı algılamadan birine bunu nasıl anlatabilirim ki. Asıl şimdi psikolojik destek gerekiyor, hisler arttı, özlem arttı. Asıl olması gereken zaman şimdi. Ama kimse yok. Ben annemi, oğlumu kaybetmişim bu 10 seansta çözülebilecek bir şey değil, ömür boyu devam edecek bir süreç. En azından yakınını kaybedenlere bunun sağlanması lazım” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi