DERLEYEN: FURKAN YENİPAZAR/ İZ GAZETE- Dünyayı saran koronavirüs salgını birçok sektörü olduğu gibi turizm sektörünü de olumsuz etkiledi. Salgının hafiflemesi, Dünya'da olduğu gibi Türkiye'de de önemlerin büyük ölçüde kaldırılması, turizmcilerin yüzünü güldürürken Rusya-Ukrayna Savaşı rüzgârı tersine döndürdü. Ontur Otel İzmir ve Grand Hotel Ontur Çeşme Genel Müdürü Gökçe Kesikciler Buğday, turizm sektörünün salgın ve savaştan ne kadar etkilediğini ve turizmcileri önümüzdeki süreçten neler beklediğini İz Televizyonu’nda Pınar Teke'nin sunduğu 'Gün Doğdu' programında anlattı.

'BU SENEDEN ÇOK ÜMİTLİYİZ'

Turizm sektörünün bu yıl hareketlenmesini beklediklerini dile getiren Buğday, “Biz bu seneden çok ümitliyiz. İzmir, İstanbul, Antalya hareketlenmeler var. Turizm bir yaşam biçimi, insanlar yıl içerisinde muhakkak üç dört sefer, kısa da olsa tatil yapma ihtiyacı var.” dedi.

Pandeminin olumsuz etkilerinin olduğunu ancak turizm sektörü adına, Türkiye için 2022 yılının kayıp bir yıl olmadığını söyleyen Buğday, “Bu sene iyi bir yıl olacak, kayıp bir yıl olarak hiç öngörmedik ama tabi pandeminin ilk senesi için böyle düşünebiliriz. Ancak tüm dünya için böyle oldu, uçakların yere inmediği tarihsel bir dönemdi. Bu anlamda bir kayıp yok, çünkü herkes bir anda durdu ve herkes bir anda başladı. Dolasıyla bir kayıp olarak görmüyorum. Bu sene iyi işler yapacağımızı düşünüyoruz, turizm de parlayacağımız bir dönem olacak.” diyerek umutları tazeledi.

Türk Lirası’nın değer kaybetmesinin turizm sektörü için sıkıntılı bir durum olduğunu hatırlatan Buğday, “Ne yazık ki Türk Lirası’nın değer kaybı, bizim için çok ciddi bir sıkıntılar çıkarsa da dış pazarda yabancı turist için Türkiye cazip bir hale geldi. Özellikle dışardan gelen misafirlerimiz için otellerimizin hizmet kalitesi, yiyecek içecek kalitemiz şehirlerin sunduğu imkanlardan aşırı mutlular” şeklinde konuştu.

İÇ PAZAR BÜYÜMELİ

Özellikle iç pazarda ciddi bir hareketlilik olacağının altını çizen Buğday, “Bu sene güzel bir sene olacak uluslararası uçuşlarımız çok arttı. İç pazarda da dış pazarda da ciddi bir hareket bekleniyor. Dış pazarda Türkiye geneli için 50 veya 52 milyon gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Ben bu rakamın gerçekleşmesini umut ediyorum. İç pazarda da pastanın büyüyeceğini düşünüyorum” ifadesini kullandı.

Buğday, dünyaya oranla Türkiye'de iç pazarın düşük olduğunu vurgularken, “Dünyada Fransa'da, Almanya'da, İsviçre ve İtalya'da yani büyük turizm yapan ülkelerde iç pazarda da büyük bir hacim var. En azında nüfusun yüzde 20'si, yüzde 25'i kendi ülkelerini geziyor, ekonominin de muhakkak bunda faydası var. İnsanlar rahat olmalı ki rahatça ülkelerini gezebilsin, bizim de iç pazar turizmini yükseltmemiz gerek.” diyerek özellikle Türkiye'de yaşayan vatandaşlara ülkemizi gezin çağrısı yaptı.

Türkiye'deki kültürel mirasın bulunmaz bir nimet olduğunu bir kez daha anlatan Buğday, “Artık Türkiye tarihe beşiklik yapmış, ayrıca dünya medeniyetinin başlangıç noktası Mezapotamya'dan, Anadolu'nun çok önemli noktasına olağanüstü eserlerimiz var. Efes Antik Kenti bulunmaz yani Amerika'dan gelen turistler şaşırıyorlar, hayret içinde kalıyorlar, bu nedenle özellikle insanın öncelikle kendi bölgesini, kendi ülkesini, kendi şehrini tanıması lazım ki hem anlatabilelim hem de iç pazardaki hareketi görelim” dedi.

SAVAŞ MUHAKKAK ETKİLER

Türkiye'de turizmin Ukrayna ve Rusya savaşından nasıl etkileneceğine de değinen Buğday, “Turizm savaş muhakkak etkilenecek, tabi ki savaşın her türlüsüne karşıyız. Siyasi olan çekişmeler hep halklara zarar veriyor. Özellikle kadın ve çocuklar için savaşın kısa sürede biteceğini ümit ediyorum. Rusya, Antalya ve İstanbul için ağırlıklı bir pazar, Rusya'dan gelen şu anda milyonlardan bahsedebileceğimiz turist var. Hacmin bir kısmı muhakkak kayıp olacak. 6-7 milyon geliyorsa belki bu sene 3-4 milyon gelecek.” dedi.

Ancak Avrupa pazarından gelenler ile bu durumun telafisi mümkün olabileceğini söyleyen Buğday, “Antalya pazarında çalışan arkadaşlarımız bunun üzerine çalışıyor başka pazarlar ile kompanse etmeye gayret gösteriyorlar. Bu bir iş ciddi bir pazar bizim de burada alternatif üretmemiz gerekiyor, başka yerlere gitmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Rusya ve Ukrayna'dan ağırlıklı olarak Antalya, Bodrum ve İstanbul'a talep gösterdiklerinin altını çizen Buğday, “İzmir bölgesinde kısıtlıydı yani birkaç uçağımız vardı geçen sene Ukrayna dan gelişlerimiz olmuştu. Ukrayna tarafından daha çok bu sene hem iç pazar yoğunluğu hem dış Pazar yoğunluğu olarak hareketli bir dönem geçireceğiz” dedi.

İZMİR'DE SAĞLIK TURİZMİ ARTTI

İzmir'de sağlık turizminin giderek artığını söyleyen Buğday, “İzmir'de biz yıllardır dış pazar da bir hareket sağlayalım, uçuşlarımız artsın uğraştık. Sağlık turizminin buna katkısı çok oldu. Özellikle İzmir'in içeresindeki küçük büyük hastaneler, hekimlerimizin başarılı işler yapması ile birlikte diş konusunda estetik konusunda hastanelerimizin tam teşekkürlü olması sonucu İzmir'de sağlık turizmi çok ciddi oranda arttı. Bu bir gerçek ki bizim hekimlerimiz hastanelerimiz bana göre dünya standartlarında, belki bir kurumsallaşma alanındaki eksiklerimizi tamamlarsak gerçekten pek çok konuda rahatlayacağız diye ümit ediyorum.” dedi.

ÇEŞME ÇOK ÖZEL BİR YER

Çeşme’ye özel açıklamalar yaparak beklentilerini de açıklayan Buğday; “Çeşme’miz çok özel bir yer ve gerçekten dünyada istisnai bölgelerden biri; oksijeni yüksek ve nem oranı çok düşük olan bir bölge. İnanılmaz güzel bir denizimiz var; gece kulüplerimiz, yeme içme alternatifimiz de çok geniş. Çeşme için ileriye dönük iyi planlamalar yapmak ve yatırımcıyı çekmek gerekiyor. Biz 5 yıldızlı iki otelimizle bölge turizmine ve istihdamına değer sağlıyoruz. Ancak bizler kışın 6 ay otellerimizi kapatmak zorunda kalıyoruz ama çekirdek kadromuzu da korumaya devam ediyoruz. O anlamda gerçekten büyük bir yükü de omuzlanıyoruz” diye konuştu.

İZMİR, DÜNYA MARKASI OLABİLİR

İzmir’in Barcelona gibi pazarlanıp bir dünya şehri olabileceğini de söyleyen Buğday, “Bu noktada İzmir’e direkt uçuş olmaması bir engel ancak İzmir’in markalaşması için pek çok avantajı var. İzmir’in tarihi, kültürü ve doğasıyla bir cennet olduğunu söyleyebiliriz. Kemeraltı’sı, Kordon’u, Agora’sı, Efes’i, Pergamon’u, Çeşme’siyle İzmir başlı başına bir güzellik. Biz de bu güzelliklerin daha çok görünür olması ve daha çok tanıtılması için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Belediyelerle ve ilgili tüm kurumlarla birbirimize destek veriyoruz.” dedi.