İZ GAZETE- İzmir Sağlık Platformu, 30 Haziran'da AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası ile yayınlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne tepki için alana ineceklerini açıkladı. Yönetmelik çekilene kadar mücadeleden vazgeçilmeyeceğine dair açıklama yapan platform, 4 Aralık'ta Gündoğdu Meydanı'nda gerçekleşecek miting için çağrı yaptı. 

İzmir Tabip Odası konferans salonunda yapılan açıklamayı İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Funda Müftüoğlu okudu.

'SİSTEMİ ÇALIŞMAZ HALE GETİRİR'

"Birinci basamak sağlık hizmeti sunarken boğuştuğu sorunlarına yıllarca çözüm bekleyen aile hekimliği sisteminde, 30 Haziran 2021 tarihinde yayınlanıp 1 Temmuz 2021 itibariyle yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile karanlık bir süreç başlamıştır" ifadelerini kullanan Müftüoğlu, "Aile hekimliği sisteminin başladığı 2005 yılından günümüze, sistemdeki yanlışlara, tüm zorluklara rağmen mesleğimize olan saygımız ve görev bilinci içinde bireysel çabalarımızla yürütmeye çalıştığımız koruyucu hekimlik hizmetlerinde kat ettiğimiz yol yok sayılmış, bu yönetmelikle aile sağlığı merkezinde çalışanların adeta ipi çekilmiştir. Toplum sağlığının en önemli göstergesi olan koruyucu sağlık hizmetlerinin can damarını oluşturan aile sağlığı merkezlerindeki mevcut sorunlar göz önüne alınmadan, birinci basamakta  görev yapan Aile Hekimleri ve  Aile Sağlığı Çalışanlarının talep, beklenti ve şikayetleri doğrultusunda sahanın gereksinimleri ortaya konulmaksızın, emek meslek örgütleri, dernekler ve  federasyonlar muhatap alınmadan yayınlanmış olan bu yönetmelik, bırakın sorun çözmeyi, birinci basamak sağlık hizmetlerinde zaafiyete yol açıp sistemi çalışamaz hale getirecektir. Çalışanın tükenmişliğine sebebiyet verecek maddeler barındırması nedeniyle de çalışanların aile sağlığı merkezleri dışında farklı basamak ve alanda çalışma isteklerini zorunlu kılacaktır. Bulundukları birimlerde hizmet verdikleri hastalar için adeta kendi ailelerinden biri olan, yıllarca hizmet verdiği aile sağlığı merkezinin  her taşında, metrekaresinde emeği ve azmi olan  hekim ve aile sağlığı çalışanları için istifa, emeklilik veya yer değiştirme dışında çare bırakmayan bu yönetmelik, hastalar için de bir kayıptır. Sağlık hizmeti sunduğu hastalarına yıllar içinde hakim olan, ayrışmamış hastalıklara ve olası sorunlara ivedilikle müdahale etme becerisi kazanmış hekim ve aile sağlığı çalışanı yerine boşalacak yerlere geçici görevlendirmelerle ya da yeni atamalarla göreve başlayanlar sil baştan düzen oluşturmak için maddi -manevi daha çok emeğe ve zamana ihtiyaç duyacaktır. Bundan olumsuz etkilenecek olan o bölgedeki halkımız olacaktır. Yönetmeliğin bu haliyle iş gücü, emek, zaman, motivasyon ve ekonomik kayıpların olacağı aşikardır" açıklamasında bulundu. 

'DÜPEDÜZ CEZA YÖNETMELİĞİ'

'Müftüoğlu, ""Kervan yolda düzülür" mantığı ile sahanın gerçeklerinden uzak ve kapalı kapılar ardında, hazırlanan 1 Temmuz 2021 yürürlüğe giren yönetmeliğin, adı her ne kadar, 'AİLE HEKİMLİĞİ SÖZLEŞME VE ÖDEME YÖNETMELİĞİ' olsa da, barındırdığı koşullar, ihtar puan cetvelindeki  maddeler ve şartlar sebebiyle düpedüz bir  CEZA YÖNETMELİĞİDİR. İfade özgürlüğünü kısıtlayan, halkın gerçek bilgiye ulaşmasına engel olmayı amaçladığı anlaşılan yeni ceza puanı uygulaması da bu yönetmeliğin en can alıcı noktalarından birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yönetmelikle özlük haklarımız ve iş güvencemiz, adil olmayan ceza uygulamaları ve puanları ile tehdit altına alınmaktadır. Yönetmelik barındırdığı maddelerle keyfi uygulamaların önünü açmakta, Aile Sağlığı merkezi çalışanlarının geleceğini ne yazıktır ki yöneticilerin insafına bırakılmaktadır. Ayrıca yıllardır yaptığımız kronik hasta takiplerinin   HYP (hastalık yönetim platformu) yeni bir angarya olarak  personelin ve sistemin  kaldıramayacağı bir iş yüküne  neden olacaktır. Kronik hasta takiplerinin sürdürülemeyecek uluslararası projelerle değil sahanın gerçeklerine ve imkanlarına göre düzenlenmesi gerekmektedir. HYP uygulamasını sahaya pozitif performans sağlayacağı algısıyla sunmak ve geçici düzenlemelerle yönetmelikte var olan yaşanacak %10 a yakın gelir kayıplarını bir süreliğine gizlemek kabul edilebilir bir tutum değildir. Yönetmeliğin yayınlandığı andan itibaren dernekler, meslek örgütleri ve sendikaların merkezlerince   hukuki açıdan masaya yatırmış, yönetmeliğin iptali talebiyle , Danıştay'a ard arda davaları açılmıştır. Aile Hekimleri ve Aile sağlığı merkezi çalışanları Yönetmeliğin iptali için 10 Temmuz'da Ankara Ulus Meydanında toplanmış mücadelemizin sonuçlanana dek süreceği vurgusu hep bir ağızdan haykırılmıştır. Sendikalar ve il dernekleri ve bağlı bulunduğu federasyonlar tarafından bakanlığa çağrı yapılmıştır, ancak süreç içinde taleplerimize yanıt alınamamış, bunun üzerine 16 Ağustos ve 27 Ağustos tarihlerinde yönetmeliğin iptali için alına iş bırakma kararı tüm ülkede büyük katılımla gerçekleşmiştir. Her iki tarihte de bir çok ilde aile hekimliği dernekleri, sendikalar ve tabip odalarıyla basın açıklamaları yapılarak bu eylemlere destek verilmiştir" dedi. 

'VAZGEÇMİYORUZ DİYECEĞİZ'

Ankara ve İstanbul’da gerçekleşen mitingin İzmir'de de yapılacağını aktaran Müftüoğlu, " Bizler İzmir Sağlık Platformunu oluşturan Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası (BDS), Genel Sağlık- İş Sendikası, İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) ,İzmir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği (İZASED) , İzmir Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türkiye Aile Hekimliği Uzmanlık Derneği (TAHUD) olarak haklı davamızda tek yürek  ,tek vücut olarak  yalnızca sağlık çalışanlarının değil, hizmet alan tüm vatandaşların da sağlık hakkı için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. İzmir Sağlık Platformu olarak 4 Aralık’ta İzmir’ de Gündoğdu meydanında susmuyoruz, korkmuyoruz,  vazgeçmiyoruz diyeceğiz! İzmir Sağlık Platformu olarak 4 Aralık’ta İzmir’de Gündoğdu meydanında; 'Ceza yönetmeliğini, köle yönetmenliğini, gasp yönetmeliğini kabul etmiyoruz' diyeceğiz" denildi.

Editör: Haber Merkezi