Basına da yansıyan açıklamalarında "AYM nerede bir hain varsa onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş'ın yanında duran bu mahkemedir. SOROS'çu Kavala'nın yanında duran bu mahkemedir. AYM kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı kaybolsun?" şeklinde ifadeler kullanan Devlet Bahçeli’nin bu beyanlarının yargıyı rehin almayı ve baskı altında tutmayı amaçladığı ifade edilen çağrı metninde, "açıklamalar aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nin 301. maddesinde düzenlenen ‘…. devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçunu oluşturmaktadır” denildi.
İzmir Barosu’nun da bu konuda suç duyurusunda bulunmasının mümkün olduğu ifade edilen metinde, “Ancak bu kez, kendisine yönelik alenen işlenen bu suça ilişkin Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nca suç duyurusunda bulunulmasını, her özgürlükçü kararda mahkemeleri töhmet altında bırakıp baskı altına almayı amaçlayan açıklamalar yapanlar karşısında yargının kendisini savunması olarak değerlendiriyor ve bu tutumu önemsiyoruz. Başkanlığınızca yapılacak suç duyurusu bunun yanında, son dönemde artarak devam eden yargının itibarına gölge düşürmeye yönelik eylemlere karşı bir duruş sergilenmesi açısından da önemlidir” denildi.
