TUGAY CAN / İZ GAZETE – Cumhuriyet Gazetesi yazarı ve 68 kuşağının tiyatro denilince akla gelen ilk isimlerinden Işıl Özgentürk 13. Türkiye Tiyatro Buluşması’nda İz Gazete’nin sorularını yanıtladı.
İzmir’e ve İzmir’in tarihsel önemine dair de önemli açıklamalarda bulunan Özgentürk ayrıca İzmir’de ‘Halkevleri’ geleneğinin yeniden canlandırılması gerektiğini bunu da Tunç Soyer’in başarabilecek yeterlilikte olduğunu belirtti.
İzmir’in tiyatro ve antik kent açısından zenginliğine dikkat çeken Işıl Özgentürk, Teos Antik Kenti’nin tarihsel özelliğini ise şu şekilde anlattı: “Milattan önce ilk defa yazarlar ve şairler sendika kurmak, yani kendi haklarını korumak için bir örgüt kurmak istiyorlar. Kendi haklarını savunmak istiyorlar. Hakim olan iktidar bu talebe tabiki hayır diyor. Bunun üzerine oyuncu bir kadın, bütün şairlerle birlikte limana doğru yürüyor ve liman işçileri grev yapıyor. Böylece bu örgüt de kurulabiliyor. Burası bir dayanışma bölgesi”
Özgentürk ayrıca Teos Antik Kenti hakkında “Teos Antik Kenti’nde bir ilham perisi dolaşıyor gibi. Sadece tiyatro değil, insanların kürsüye çıktığı alan. Burası bir kent ve bu kentin tiyatrosu var ve bu tiyatro o dönem için ünlü bir tiyatro” şeklinde konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Soyer’in Ankara Devlet Tiyatrosu’nda bulunduğu süreç içerisinde tanışmış olduklarını belirten sanatçı Özgentürk, Soyer’e yaptığı çağrıda İzmir’de ‘Halkevleri’ geleneğinin yeniden canlandırılabileceği talebinde bulundu.
Özgentürk, “İzmir Türkiye’nin en önemli kentlerinden bir tanesi. Mesela ilk deniz ticaretinin yapıldığı yer burası. Burada limanın bulunması, farklı dillerde farklı insanların olması İzmir’i zengin bir kent yapmıştır. Bu zenginliğin aslında sanat ile de devam etmesi lazım” dedi.
Özgentürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela ilk fuar İzmir’dedir. Ben çocukluğumda hatırlıyorum fuarın değerini. Şimdi o fuar farklı bir biçimde yeniden hayata geçirilebilir. Her mahallede bir gençlik evi. Tıpkı bir zamanların halkevleri kurallarıyla bu yapılabilir. İnsanların bir araya gelip sosyalleştiği, aynı zamanda tiyatro, sinema, heykel, plastik sanatların bir arada yapıldığı bir alan. Buna ihtiyaç var. Sevgili Tunç bunu yapabilecek inatta bir adamdır. Onun için halkevlerini istiyoruz”
"GSF KENTİN İÇİNDE OLMALIDIR"
“Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi kentin içinde olmalıdır. Güzel Sanatlar ile ilgilenen insanların kent ile bir ilişki kurması gerekir. Kentteki eski bir eve aşık olmalıdır bir mimar. Bir heykele ya da görünen bir güzelliğe, cıvıl cıvıllığa... Bu nedenle dünyanın hiçbir yerinde Güzel Sanatlar Fakülteleri tepelere atılmaz. Başka bir çözüm bulsunlar. Lütfen buna bir el atılsın. Depreme karşı dayanıksız ise İzmir’in yarısı depreme karşı dayanıksız”
