EFE CAN TAN/ İZ GAZETE - Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde 1 hidroelektrik santrali, 3 maden işletmesi ve 1 taş ocağı aktif olarak çalışmaya devam ediyor. Şimdilerde ise Nurhak Belediyesi ve halkı 1996 ve 1844 hektarlık iki alana kurulmak istenen yeni maden ocaklarına karşı mücadele yürütüyor. Konuya ilişkin İz Gazete’ye konuşan Nurhak Belediye Başkanı İlhami Bozan, ‘’Nurhak’ta zaten hali hazırda maden ocakları var. Bu son yapılmak istenen maden ocağı şehir merkezine çok yakın hayvancılığın, tarımın merkezi konumunda bir yer. Ayrıca çadırların bulunduğu mera alanı olarak geçen bir bölge, sulaklar var yüzlerce yıllık. Orada doğup büyüyen insanlar hala yaşamaya devam ediyor. 1996 hektarlık alanda yapılmak istenen maden ocağının ruhsatı için bize herhangi bir görüş sorulmadı, 1884 hektarlık alana kurulmak istenen maden ocağı için gereken ikinci ruhsatta ilk kez Nurhak Belediyesi’ne görüş soruldu bunu da olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Bizim görüşümüz umarım değerlendirilir ama ilk ruhsatta bize herhangi bir görüş sorulmadan ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu verildi eğer orada maden ocağı açılırsa oradaki meralar ortadan kaybolacak, sulaklar kaybolacak, Nurhak dağlık bir yer tarım arazisi zaten az orada tarım arazileri de yok olacak. Ayrıca maden ocağı yapılmak istenen bölge şehir merkezine çok yakın 5 mahallenin ortasında bulunuyor. ‘’ sözlerini kullandı.

MEVZUATA KARŞI HİLE!

Nurhak Belediyesi tarafından yapılan açıklamada 1996 hektarlık alana yapılmak istenen maden ocağı için söz konusu şirketin ruhsatta 24,99 hektarlık alanı işletme sahası göstererek hile yaptığını ve bu yolla ÇED Gerekli Değildir raporu alındığını vurguluyor. Başkan Bozan, 24,99 hektar olarak belirtilen alanın 25 hektar olarak gösterilmesi durumunda ÇED Gerekli kararının çıkacağını belirtiyor.

Bozan, ‘’ Ruhsat sahası 1996 hektar ama ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu almak için sadece 24,99 hektarlık alanı işletme sahası gösteriyor şirket. Oysa 1996 hektarlık alan için işletme sahası başvurusunda bulunsa prosedür ağırlaşıyor. 24,99 olarak gösteriyorlar çünkü o rakamı 25 hektar yapsa ‘ÇED Gerekli’ kararı çıkıyor.‘’

Belediye Başkanı Bozan yaptığı açıklamada 1844 hektarlık bir başka alan için de ruhsat alındığını bu iki maden alanının bölgeye eklenmesi durumunda Nurhak’ın tamamen yok olacağını vurguluyor.

Süren mücadeleye destek çağrısında bulunan Bozan, ‘’Tüm duyarlı vatandaşları Nurhak’a destek olmaya çağırıyoruz. Var olan maden ocaklarının denetimlerini yapmak, kontrol etmek ve bunların yıkımını ortadan kaldırmak varken yeni maden ocaklarına ruhsat verilmesini doğru bulmuyoruz biz.’’ diyor.

Belediye’den yapılan ve sürecin detaylarını ortaya koyan Nurhak yok oluyor başlıklı açıklama ise şöyle;

‘NURHAK YOK OLUYOR’

‘’Depremler, kalabalık şehirler, hava kirliliği, salgın hastalıklar, sağlıksız gıdalar vs. insan hayatını doğrudan etkileyen bu sorunlardan kaynaklanan zararı en aza indirmenin yolu kırsal hayatı canlandırmaktan geçiyor. Nurhak Belediyesi olarak bizler iki yıllık çalışma dönemimizin büyük bir bölümünü yayla yolları ile tarım arazisi yollarına ayırdık. Hem bu durumun etkisi hem de pandemi sürecinden dolayı il dışında yaşayan Nurhaklılar “Nurhak’a Dönüş Platformu” kurdular. Maalesef son günlerde tartışılmadan, yerelden görüşler alınmadan, ya da alınan görüşler dikkate alınmadan geliştirilen (geliştirilemeyen) enerji politikaları; vatandaşlarımıza yerleşecek alan bırakmayacağı gibi; oksijen deposu can damarlarımız ormanlarımızı ulusal üretimin temel taşı olan hayvancılığımızı, tarımımızı göz göre göre yok ediyor; edecektir. Yaşamış olduğumuz Coronavirüs salgını bizlere doğanın, kırsal yaşamın önemini ortaya koymasına rağmen masa başı verilen ruhsatlarla yıkım devam ediyor. Ulusal ölçekte yaşanan bu sorun Nurhak ölçeğinde de bir tarihi yok etme noktasına gelmiştir.

Nurhak küçük bir ilçe olmasına rağmen hali hazırda 1 hidroelektrik santral ve 3 maden işletmesi 1 taş ocağı aktif durumdadır. Sadece bu 5 işletme yüzlerce hektarı kapsamaktadır. Diğer taraftan 2. hidroelektrik santrali için çalışmalar devam ediyor, bizler bu durumla mücadele ederken şehrin göbeğinde yer alan ve Pınarbaşı Mahallesi ile Barış Mahallesi arasında kalan bölgede tespit edilen demir+alüminyum madenine ilişkin olarak özel bir firma tarafından Kahramanmaraş İli, Nurhak İlçesi, Pınarbaşı, Alçiçek Mahalleleri, Bağlıca, Kuşluk, Bağırsağın Deresi, Körteşin Yazı Mevkii sınırları içerisinde :‪201801980 sayılı arama ruhsatına ÇED Gerekli Değildir belgesi alınmıştır. 1996 hektarlık bir alanda yeni bir maden sahası için ruhsat alan firma ruhsat alanının tamamına değil 24,99 hektarlık kısmına çalışma ruhsatı alarak (ÇED Gerekli Değildir ruhsatı için hukuka karşı hile yaparak) ÇED gerekli değildir raporu almıştır ve çalışmalarını hızlandırmıştır. Bu maden ocağı işletmeye açıldığı anda Nurhak’ı yok edecektir. Bu abartılı bir ifade değildir; şöyle ki:

1) Kahramanmaraş İli Mera Komisyonuyla tutanak tutulmuş olup şu an dahi sondaj makinesinin bulunduğu yer ve ruhsat alanın bir kısmı mera bölgesi içerisindedir,

2) Maden sahası alanının tamamı çalışma sahası gösterilmeyerek, bir kısmını gösterilmek suretiyle ÇED Gerekli Değildir kararı alınmıştır,

3) Bu bölge 5 yerleşim alanın ortasında konumlanmış olup yerleşim yerine yakın bir mesafede yer almaktadır ve bu mahallelerin hayvanları burada otlanmaktadır,

4) Maden sahasında en az 100 yıllık çadırlar yer almakta olup bu çadırlarda yaşayanlar yılın 8 ayında hayvancılık yapmaktadır,

5) Maden sahasında çalışma başlatılırken başta belediye olmak üzere yerel yönetimlere, muhtarlara, hatta orada yaşayan yerel halka ve çadırcılara dahi herhangi bir bilgi verilmeden patlatmalar ve yol çalışmalarına başlanılmıştır,

6) Maden sahası olan alan Kızılca yerleşim yerine yalnızca 1100 metre uzaklıkta olup Biçin mahallesine uzaklığı ise 800 metreye kadar düşmektedir.

7) Maden sahası içinde özel mülkiyet alanı bulunmaktadır. Vatandaşlarımız tarafından daha önce mahkemeye verilen süreci devam yerler saha içerisinde kalmaktadır.

8.) Yerleşim yerine bu kadar yakın olan bir alanda maden ocağı açılması durumunda o bölgede bulunan yeraltı sularının, tarımın , hayvancılığın ve yakın bölgede bulunan yerleşim alanlarının akıbeti ne olacaktır.

9.) Herhangi bir yerleşim alanına ruhsat vermenin bir sınırı yok mudur. Şu an Nurhak’ta aktif ve pasif toplam da dokuz ayrı noktada maden sahası bulunmaktadır, bu durum Nurhak’ın büyük bir kısmını kaplamaktadır. Yaşlı Nüfusun çok fazla olduğu ilçemizi bu durum olumsuz etkileyecektir.

10. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün Sicil:‪201801980 sayılı IV. Grup arama ruhsatı incelendiğinde ruhsat alanının 1996 hektar olduğu yani ruhsat alanının çevresel etki değerlendirilmesi belgesi başvurusunda yer alan 24,99 hektar alandan çok daha fazla olduğu görülmektedir.

Bu husus dahi göstermektedir ki madencilik faaliyeti yapmayı planlayan ruhsat sahibinin alanın tamamı için izlemesi gereken yol ÇED Gereklidir başvurusuyken, başvuru alanını 24,99 hektara düşürmek suretiyle nispeten izin süreci daha kolay olan ÇED Gerekli Değildir kararı alarak mevzuata karşı hile yaptığı açıktır. Nurhak Çevre Derneği ve Nurhak Belediyesi avukatlarımızın da belirtiği üzere:

Maden arama ruhsatı, proje tanıtım dosyası ve yukarıda yer alan bütün mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde;

a- Arama ruhsatı alanının 1996 hektar olduğu ve madencilik faaliyetinin anılan alanın tamamında gerçekleştirme ihtimalinin bulunduğu,

b- Bu bakımdan madencilik faaliyetinin alanın tamamı üzerinde çevresel etki değerlendirmesinin yapılmasının gerektiği;

c- ÇED Gerekli Değildir başvurusunda 24.99 hektarlık alan için çalışma yapılacağı belirtilmiş olsa da, etaplar halinde ruhsat sahası olan 1996 hektarın tamamında madencilik faaliyetinin yapılmasının mümkün olduğu, apaçık ortadadır.

Yukarıda belirtilen birinci ruhsatın neredeyse tamamına yakını mevzuata karşı hileler ve yanlış bilgilendirmelerle ÇED gerekli değildir ruhsatı alınarak ikinci ruhsat başvuru süreci de başlatılarak aynı hileli yöntemlerle Bu Ruhsat içinde ÇED Gerekli Değildir sonucu alınmak isteniyor. Yani aynı firma tarafından 3387819 nolu ruhsat ile aynı alanın devamında 1844 hektarlık alan içinde başvuru yapılmıştır. Proje sahibi, aynı bölgede aynı proje kapsamında farklı ruhsat numaraları ile ayrı ayrı ÇED süreçleri işleterek, bütüncül çevresel etki değerlendirilmesi yapılmasını engellemektedir. Bu durum, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 25 Maddesinde yer alan, TEK ÇED süreci işletme zorunluluğunu ihlal etmektedir. Zira, entegre bir proje için birden fazla ÇED süreci işletilmiştir. Fakat bu ruhsat için Nurhak Belediyesinden görüş talebinde bulunulması çok önemsediğimiz olumlu bir gelişmedir. Ümit ediyorum ki olması gerektiği gibi; yereli çok iyi tanıyan, muhtarların, halkın görüşlerini yerinde dinleyen; Nurhak Belediyesinin önerileri, talepleri doğrultusunda karar verilir.

201801980 nolu ruhsata 1996 hektarlık alan için; 3387819 nolu ruhsata ise 1844 hektarlık alan için ayrı ayrı ruhsat verilmiştir; toplamda 3840 hektarlık alana tekabül etmektedir. Şirket 1996 hektarlık alan için yaptığı 24.99 hektarlık mevzuata karşı başvuru hilesini 1844 dönüm için de yaparak birçok prosedürden kendini muaf tutturmaya çalışmaktadır. İnsanların aklıyla alay eden bu durumun inandırıcılığını halkımızın ve Yetkililerin taktirine bırakıyoruz. Bu gözünü kar hırsı bürüyen anlayış çevreye zarar vermeden; ilk önce ÇED gereklidir kararı verilerek daha sonrada tamamen reddedilerek halkın isteği yerine getirilmiş olur.

Sonuç olarak değerli dostlar Bu Ülke, bu topraklar, Nurhak hepimizin Ulusal zenginliğidir, değeridir. Hiç kimse yeraltı kaynaklarının Uluslararası, Ulusal kriterler çerçevesinde, prosedürlere uyularak çıkartılmasına karşı değil. Nurhak’lıların feryadı hiçbir kurala uyulmadan verilen ruhsatlaradır; feryadımız kurallara uyulmadan usulsüzce alınan ÇED Gerekli Değildir raporlarınadır. Zaten çalışan birden fazla maden ocağı bulunuyor bunların denetlenmesi dahi yapılmıyorken; bunların ortaya koyduğu yıkım ortada iken yeni bir çalışma alanındaki amaç nedir. Ruhsat alanında herhangi bir endemik bitki ve canlı türlerinin bulunup bulunmadığıyla ilgili elimizde bilimsel veriler olmadığından bizler buralarda yabani hayvanların bulunduğunu (özellikle Anadolu koyunları ve yabani keçiler) yetkililere bildirdik. Bu alan içerisinde son yıllarda keşfedilen endemik bir bitki türü olan ters laleler ve nesli azalma tehlikesinde olan Türk Semender’ isinin yaşam alanı yok olacaktır.) en azından bu çalışmaların yapılması için ruhsat iptal edilmelidir. Aynı zamanda Ruhsat alanın tarihsel önemiyle ilgilide bilimsel çalışma yapılma zorunluluğu bulunmaktadır. Nurhak tarihi kitabı yazarı Sn. Ali Aksu’nun bu alanın birçok medeniyete ev sahipliği yaptığıyla ilgili ciddi analizleri bulunmaktadır. Bu durumla ilgili en azından yerel düzeyde çalışma yapanlara da başvurulmalıdır. Hiçbir analitik çalışmaya dayandırılmadan Nurhak bu kadar Maden ocağını, HES’leri kaldıramaz, yok olur gider. Zaten çok fazla göç veren bu doğa harikası şirin kentimiz son yıllarda topraklarına özlem çeken insanların dönüş yeri haline gelmiştir. Doğal hayatın, doğal üretimin, doğa turizminin odak noktalarından biri olabilecek bu yaşanılası kent yok olmasın dostlar. Yüzyıllardır hayvancılık yapan yaylacıların sabit çadırlarını kurduğu bu maden alanları hayvan sulaklarını da içine almaktadır. Bölgede yaşayan insanların, yaylacıların ve hayvanlarının maden çıkartmak için açılan kuyular ve patlamalar ile can güvenliği tehlike altına girecek; beraberinde çevre kirliliği tetiklenecek, meranın ve tarım arazilerinin, bölgenin can damarı ve en önemli geçim kaynağını oluşturan hayvansal üretim yok olacaktır. Göçün önüne geçmemiz imkansızlaşacaktır. Şehirlere yığılma artacaktır. Nurhak’ı sahiplenelim yok ettirmeyelim; Nurhak’ımız değerimiz kaybolmasın.’’

Editör: Haber Merkezi